Fuzuli'nin en anlamlı sözlerinden birisidir. insana ''aynı anda yaşanan pişmanlık duygusunun yanı sıra bir şey yapamamanın ezikliği , bundan daha iyi özetlenemezdi'' dedirten cinstendir... *
çaresizlik de belirtir. bunca zaman söyledim, anlatmaya çalıştım ama nafile, der bu lafı söyleyen.
konuşsan, o küçük beyniyle herşeye burnunu sokan aklı ermezlerden ya da lafa hemen atlayan sazanlardan olursunuz. konuşmasan, her kafadan çıkan sesin ne kadar farklı ve yetersiz olduğu görülür.
geriye tek çare kalır bedreddin'in dediği gibi; karşınızdakinin bilmedikleri şeyleri onların bildikleri deyimlerle ve kavramlarla açıklayın!
" kimse anlamasa da susmak suça ortaklıktır" anlamı taşıyıp, içinde ince bi sitem barındırır. eğer bunu hayat mottosu yaptıysanız yalnızlaşabilirsiniz. ama olsun onurlu bi yalnızlık suça ortaklıktan iyidir.
pkk'nın iran'daki en büyük kamplarından biri olan jerma betkar'a operasyon hazırlığı dahilinde jerma dağı kuşatılmış, orada kışı geçiren yaklaşık 300-350 kişilik terörist grubun tepesine binilmek üzereyken "iran'la ilişkilerimiz gerilmesin" diye düşünen pek düşünceli muhterem süleyman demirel'in itirazıyla son anda vazgeçilen operasyondan iran'ın haberdar olması üzerine oradan kapı baca dışarı ettikleri o teröristlerin türkiye sınırlarından içeri girerek bir sınır karakolumuzu basması ve sayıyı tam hatırlamamakla birlikte çift haneli rakamla ifade edilebilecek sayıda şehit vermemiz ** üzerine kendisine tepki gösteren dönemin hakkari dağ ve komando tugay komutanı osman pamukoğlu'nun terfi ettirilmeden emekliye ayrılmasına bu tartışmanın neden olduğunu anlayan kişinin osman pamukoğlu'nun yazmış olduğu "unutulanlar dışında yeni birşey yok" adlı kitabının başında neden yer verdiğini daha net anladığı fuzuli'ye ait muhteşem anlam yoğunluğu barındıran cümle.
Yıkılmış ve geç kalınmış viraneleriz.
Şimdi ne senin gözlerinde haranın suya hasret yangınları var
Ne de benim gözlerimde şiir...
Yaz dedin, oysa kışlar yaşıyorum her mevsim
Açmak üzereyken papatyalar yeni karlar yağıyor üzerine
Üşüyorum...
Evet hala üşüyor ellerim..
Hüzün kapımızı çalalı beri bin günü aştı
Bin ömür, bin soluk, bin yıkılış yaşadım
Ömrünün arka sayfalarında altı çizilmiş satırlarımı okumaya başladım
Sığınışlarını, susuşlarını ve haykırışlarını işittim mavi adadan
Korunaklı bir liman olamadım sana
Ve arkama bakmadan giderken
Haykırışlarını duymamak için kapattım yüreğimin kulaklarını
Şimdi, bin ömür geçmiş ömrümden
Ben bir rüyadan uyanmak istercesine çırpınıyorum
Hani zaman ilacı olurdu her şeyin?
Hani zamana bırakmalıydık?
Atalar yine yanıldı...
Bir günün sonunda binlerce tükenişle ölürken ben
Zaman zehrini içerken yudum yudum
Artık bitsin istiyorum ataların ilaç dedikleri yoksuzluğun..
Bitsin...
Bitmezlerin bilincinde diyorum diye
Yıkılmış ve geç kalınmış viraneleriz.
Şimdi ne senin gözlerinde haranın suya hasret yangınları var
Ne de benim gözlerimde şiir...
Şimdi kendini yok edişlerini dinliyorum
Susuyorum...
Susuşlarımın öznesi sen oluyorsun hep
Şehrine gidiyorum...
Yokluğun açıyor kapıları
Yıkılan şehirlerarası bir otobüs terminalinde ayak izlerimiz duruyor
Hala haklısın
Kokun sinmiş soğuk duvarlarına şehrin
Herkesin gözünde seni arıyorum
Yoksun...
Yokluğunu salıp gitmişsin
Gidişle bırakıldığın bu kentte...
Susuşlarına bile yandığım soğuk dağlarımın eşkıyası
Bağışlama dilemiyorum, gel demiyorum, sev demiyorum
Haykırışların yankılanıp boşlukta kaybolmadı bilesin
Sığındığın maviadada yaktığın ateşi görüp
Yanaştırabilirsem gemilerimi
Tutacağım ellerinden...
Şimdi yanıyorum, kanıyorum
ve yıkılışların altında tekrar eziliyor bedenim
geç kalınmış bir soluk mu bir günün sonunda
yoksa çaresizliklerimin son çırpınışları mı bilmiyorum
kayıp adresten yazıyorum son kez
sussam yalnızlık, konuşsam ayrılık
dönsem yıkılış, dönmesem yokoluş...
şimdi ben susuyorum, yalnızlığa talip
sende sus bana
-söylesem tesiri yok sussam gönül razı değil yahu
-yani diyosun ki söylesem kimse sallamaz sussam içim içimi yer tutamam bunu benim ağzımda bakla ıslanmaz bu mudur yani
-tarihe geçebilirdim bunu yapabilrdim bitirdin beni her lafı yorumlayan arkadaş
-olum sen harbi fuzulisin.