Bir zamanlar Fenerbahce taraftarının pankart açarak kapici riza diye dalga geçtiği adam. Bu hafta hesaplaşma vakti. Ya fenerbahce takimi onu bakkala yollar ya da rıza onlari... ister misin rıza onlari ...
kısıtlı yeteneklerine karşın insanüstü çalışarak başarılı bir kariyere sahip olmuş futbolcu idi. aktif futbolculuk kolaydı,zira çok çalışmak, kendine iyi bakmak,hocanın söylediklerini yerine getirmek başarı için yeterli oluyordu,neticede ondan beklenen bir messi olması değildi. sonra hocalığa başladı rıza, o güne kadar ki başarı formülünün yeni mecraında da geçerli olacağını düşünüyordu. çok çalışacak,daha çok çalışacaktı, sonuçta o değil miydi binlerce,onbinlerce kere deneyerek muz orta yapmayı bile başarabilen?
rıza'nın trajedisi işte tam da o noktada devreye giriyordu, artık anlatılan değil,anlatan adam olması gerektiğinin ayırdına varamadı, zihni kapasitesi buna el vermiyordu. olabilecek en basit şablonla,oyuncularından sadece fiziki mücadele göstermesini bekliyor,teknik taktik hiç bir derinlik katamıyordu. oyunu okuma,müdahale etme zaten hak getire. başarı gelmeyince de nedenlerini samimi olarak kavrayamıyor, neden sonuç ilişkisini kuramıyordu. o yüzdendir yenilgileri hep şanssızlığa,hakemlere,kendisi dışındaki faktörlere bağlaması. hep basit goller yüzünden kaybederdi rıza'nın takımları, tarih aksini yazmazdı. bazı hocalar düpedüz karaktersiz olduklarından oyuncularını kamuoyu önünde suçlar,aslanların önüne atarlar. rıza da öyle yapar, fark şu ki rıza tiynetsiz olduğundan değil fakat kafası basmadığından daha derinlemesine düşünemediği için,analiz yeteneği olmadığından böyle yapar, oyuncuları da o yüzden sevmezler kendisini. hele biraz akıllı olanların,yeteneği vasatın üzerinde bulunanların yıldızı hiç barışmaz rıza ile. ben kendisinin şimdiye dek hiç bir tecrübesinden ders alabildiğini görmedim, muhtemelen eski tas eski hamam devam edecektir rıza. fakat iş bulacaktır,tıpkı ziya doğan gibi, aynı yılmaz vural gibi.
gittiği takımlara ilk öğrettiği şey 'tekme nasıl atılır'dır sanırım. hazırlık maçında beşiktaş' ın yıldızlarını isyan ettirmiş bir takımın hocası olarak bundan utanacağına 'yiğido sert oynar' gibi bülent uygun benzeri bir açıklamayla türk futboluna hoca olarak zerre katkı veremeyeceğini kanıtlamıştır.
teknik direktörlük kariyeri boyunca, çalıştırdığı takım farketmeksizin istisnasız her maç sonrasında basit hatalar yüzünden gol yediklerini ve pozisyon verdiklerini belirtmiştir.
kendisinin ayrılmasıyla eskişehirspor, beşiktaş maçlarına artık daha iyi hazırlanacaktır. zira özellikle eskişehirdeki maçlarda fenerbahçe ve galatasaray'a kök söktüren eskişehirspor'da beşiktaş maçlarında aynı hırsı ve skorları göremiyorduk...
golleri ben mi atamadım, golleri ben mi yedim, rıza'nın suçu ne? gibi haiku ya benzeyen
açıklamasıyla eskişehir'e veda etmiş olan sabık teknik direktör.
şu an itibariyle eskişehirspor kulübüyle teknik direktörlük bağı kesilmiş olan eski futbolcudur. kovulmasına neden ise ilk altı maçta iki puan alması ve sezona iyi bir başlangıç yapamamasıymış. bence çok erken bir karar alınmış. üç sezon boyunca eskişehirspor'u hakkıyla yöneten bir adam bu kadar kolay bir şekilde bırakılmamalıydı. yazık oldu!!
es es ile olan sözleşmesi iki yıl daha uzatılmıştır. üçüncü senesini yaşayacağı es es'in bu kadar sağlam bir taraftarı da varken gelecek yıl uefa, bir sonraki yılda da şampiyonlar ligi mücadelesi yapması şarttır.
ya arkadaş 2-0 öndesin, ilerde de biri forvet diğeri onun arkasında oynayan adamın var, kaleci dahil dokuz adam ne iş yapar anlamıyorum. beşiktaş iki pasla hop ceza sahasının önünde defansta 3 adam var. nerde ön liberolar, nerde orta saha oyuncuların? yok olur mu onlarda rakibe basarsa beşiktaş nasıl gol atacak. en iyisi kanatları da açayım daha çok pozisyon yaratayım eski takımıma.
kimse bana rıza çalımbay'ın beşiktaş'a kıyak geçmediğini anlatmasın. zira külahımı koyarım ona konuşursunuz.