kadında sıfır sahne korkusu var.
ben böyle bi şey görmedim yemin ederim.
ne içtiyse ben de aynısından istiyorum.
üst komşu desem o da değil, her önüne gelene bacım, kardeş filan diyen ve her söylediğinden aşırı emin olan bi şey.. ney bilemiyorum ama uzaylı zekiye ile sıdıka kırması bi şey.
milletin hayatlarını sanki biliyormuş gibi o kadar rahatlıkla değerlendiriyor ki.
"zaten paranız var, evlensin ablan o adamla, işine gelmezse boşansın" filan gibi önerileri var ya.. inanılmaz bir gerçeklik bu kadın benim için.
sunan rüyanız hayrolsun teyzenin, 5n 1k programına çıkıp, sunucu adama ikide bir, hayatım dediği programdır. elin adamı senin nereden hayatın oluyor be kadın.. * rahatlığın dozunu kaçırdı. adam da tepkisini belli etti zaten..
hem iğrenç hemde çalıntı bir formattır. orijinali romanyada bir televizyon kanalında yapılır. izleyenler rüyalarını mektupla gönderirler ve rüyaların tabirleri senaryolaştırılarak bir dizi şeklinde çekilip izleyenlere sunulur.
sunucusunun okan bayülgen'e malzeme çıkarmak adına birtakım ilginçlikler yapmaya çalıştığı program.okan bayülgen gibi zeki bir adamın bunun farkına varması lazım kadın bariz reklamını yaptırıyor.
harbiden inanılmaz bir program. bir izleyeyim dedim neyin nesiymiş diye. ağzım açık kaldı.
ben hayatımda böyle bir şey görmedim. bu programı izleyerek ülkemin insanının ne kadar cahil olabildiklerini bir kere daha anlayabiliyorum. vahim, çok vahim. zaten cahil olmasalardı eğer bu programlar var olmazdı.
vatandaşın birisi arıyor;
sunucu: ablanız evli mi?
vatandaş: evliydi ayrıldı, sonra nişanlandı ama o da olumsuz sonuçlandı.
sunucu: ablanızın üstünde karabulutlar dolaşıyor, mutsuz sürekli ağlıyor. doğru mu?
vatandaş: evet evet doğru. (ayrılan bir insan göbek atacak değil ya tövbe tövbe)
sunucu: nerede oturuyorsunuz.
Vatandaş: kayseri.
sunucu: bence siz kayseri'de bir hoca bulun. üfürükçülere felan götürün ablanızı. üstündeki karabulutlar dağılsın.
vatandaş: çok teşekkür ederim. tamam.
sunucu: şimdi kardeşinize geçelim. kardeşiniz 17 yaşında dediniz. lise son'da okuyor doğru mu?
vatandaş: evet doğru.
sunucu: öğretmen olmak istiyor.
vatandaş: evet evet doğru.
sunucu: ileride öğretmen olacak.
vatandaş: sağolun allah razı olsun. *
----------------------------------------------------
başka bir tane daha yazayım. hatırladığım kadarı ile;
sunucu: arsa alacaksınız.
vatandaş: arsa aldım ama borcumdan dolayı kullanamıyorum.
sunucu: üstüne ev yapacaksınız.
vatandaş: iyi de şu an borcum var 52 milyar. kullanamıyorum ki arsayı.
sunucu: ya hu x bey 9 ay sonra borcunuz felan kalmıyor. ne borcu? unutun borcu. ev yapacaksınız.
vatandaş: gerçekten mi? 9 ay sonra borcum kalmayacak mı?
sunucu: ben ev kuracaksın diyorum, sen borçtan bahsediyorsun.
vatandaş: allah razı olsun.
diyaloglar bunlardı. tamamiyle açıklamam mümkün değil ama hatırladıklarım bunlardır. bunlar kesinlikle aralarında geçmiş olan diyaloglardır.
gerizekalı, salak insanlar. tanrı akıl vermiş, fikir vermiş fakat siz yinede sömürülmeye mahkumsunuz. çünkü o akılı ve fikri kullanmayı bilmiyorsunuz.
kadın çocuğunu görmüş rüyasında sunucu da yorumluyor "kerem kafası çok iyi çalışıyor, okulu bırakıp ticarete atılabilir, elektronikten ve bilgisayardan çok iyi anlıyor, kendi şirketini kurup ticaret işi yapacak." dedi, kadın da "evet evet öyle" dedi, allah allah... yarıyor beni bu program.
- hanımım, rüyamda böyle bi dağın tepesinde çiçek toplarken karş.....
- aaaa kocan seni aldatıyo, bırak o adamı bırak.
- deme hanımım.
- tabiiii, bırak sen o adamı.
okan bayülgen sayesinde tanıştığım program yahu ne yılışık, ne komik, ne kendini bilmez insanların sunduğu bir program öyle. insan yeni girdiği komşu muhabbeti ortamında, kısır günlerinde bile bu kadar laubali olmaz. biz disko kralında vs. krallıklarda izleyip gülüyoruz ama bu insanları arayan canım halkım var onlara ne demeli...