rüya içinde rüya kadar pis bir şey değildir. bu durum kadar çok etkilemez ama yine de sakattır.
yaşlı bir adam oymalı eski model bir koltukta oturmuş ben artık neyden kaçıyorsam giriyorum odaya. 'kaçmana korkmana gerek yok oğlum zaten rüyadasın' diyor. dayı ürkütücü bir surete sahip ama şaşırtıcı bir biçimde sakinleştiriyor. inanamıyorum tabi ilk anda. 'inanmazsan şu duvardaki resme bak' diyor. resme bakıyorum rüyada olduğunu ispatlayan biçbir şey yok en az o dayı kadar ürkütücü bir adamın portresi. 'kapıdan çık bir daha gel' diyor. çıkıyorum dışarıya ve giriyorum yeniden. gözüm içgüdüsel olarak portreye kayıyor. aman allahım başka bir adamın resmi. birkaç defa daha tekrarlıyorum bu durumu her defasında başka bir adam. sonunda inanıyorum rüyada olduğuma ve uyanıyorum.
rüyalarda yaşadığınız bu deneyimi lucid olarak tanımlarken, uyanık olmanında başka bir rüya içinde olduğunu düşünen kişiler için ezoterik eğitim sistemleri mevcuttur. Eğer rüyada iken rüyada olduğunuzun farkında olabiliyorsanız uyanıkkende bir rüyada olduğunuzu farketmeniz mümkündür teorik olarak .
(bkz: rüyada olmadığımızın kanıtı var mı)
Çocukluğumdan beri yaşadığım ve abime bir türlü inandıramadğım durum.
-Ya abi bak durmadan aynı kabusu görüyorum zaten. Aşağıda lavlar var üstünde kırık dökük uzun bir köprü bir yere varıyor ve ben köprüden geçmeye çalışıyorum. Ve artık bu rüyayı gördüğümde bunun rüya olduğunu anlıyorum ve uyanmaya çalışıyorum. Rüyamda kendimi tokatladığım bile oluyor.
-ya olur mu öyle şey bilemezsin rüyada olduğunu. Yok öyle bir şey sen sonradan kafandan uydurmuşsundur.
rüyanın bitimine az bir süre kala farkına varılabilen durum. genelde dışarıda sesler duyulması ile başa gelir.
eğer güzel bir rüya ise hem rüya görülmeye devam edilir hem de "hasiktir resmen uyandım çok az kaldı birazdan bilincim tamamen yerine gelicek tüh" gibi şeyler söyler insan kendi kendine. çok ilginçtir. *.