siyasi görüşünü bir kenara bırakırsak ülkesini çok sevdiğine, samimiyetine inandığım tiyatrocu. "söyleyecek sözünüz yoksa potansiyel bir küçük insansınız" gibi süper bir cümle kurmuştur.
elinde 2 ya da 3 muratti paketi * ve bir adet buzlu jack daniels viskisiyle gezen ve en çelimsiz oyunu bile mükemmel bir finalle bitirebilen, bu yüzden de, finallerin yönetmeni olarak anılan, ankara sanat tiyatrosu'nun 70 li yıllardan beri, genel sanat yönetmeni, aktör, sanat adamı. **
piano piano bacaksız filminde, italyaya gitmeye çalışan, bunun için de dolandırıcılık yapan bir adamı oynayan kaliteli aktör. Avrupa yakasındaki rolü çok fazla özgün sayılmaz, daha evvelki rollerinden izler taşıyor.
Gazanfer Özcan'ın ölümünden sonra kamuoyuna tahsin bey amcamızın maddi sıkıntıları konusunda bilgi vermesinden dolayı,türkiye'nin çakma haber portali habertürk'ün "Gazanfer Özcan öldü" alt başlığını görünce,daha değerli bir şeyler yazmanız gerekir.Öldü çok basit kaçmıştır,kaybettik,yitirdik benzeri kelimeler kullanmanız gerekir diyip değiştirtmesinden dolayı çok te$ekkürlerimi sunduğum,çok güzel bir neslin çok iyi sanatçılarından biri...Harbi insan olmak budur! Seda Sayancılık oynamak değil gençler!
Not: ismiyle alakalı entryleri gördükçe,sözlük yazarlarının salak olduğunu bir kez daha anlamış oldum. Sözlük yazarlarının çoğu entry olsun diye yazıyorlar,kınıyorum hepinizi.Gidin oyun oynayın bu yaptığınız boşa entry girmekten daha keyiflidir.Düşünceniz varsa yazın arkada$lar,herkes yazar olamaz!
(bkz: türklerin %60'i salaktır)
"biz gençken parklarda sevişirdik azizim",kelimesi nasıl bu kadar farklı söylenirde ,nasıl bölye ir cümle beni dakiklarca güldürürde ,hala anlamış değilim.
lakin mujdar gezen,zatı muhterem,ismet paşa rolündeki savaş dinçer,bide memolinin babası( adını hatırlayamadım) bi şiir klibinde oynamıştı.
isteyenler için,google a adam,ne zaman adam gibi adam diye yazın o zaman videosu çıkar.
Ses gökyüzünden yıldırım gibi iniyo ya.
en büyük handikapı kanımca kendini fazla aristokrat gösterme hevesidir. belli bir raddeden sonra itici olduğu su götürmez bir gerçek. ne kadar iyi oyunculuk kumaşın olursa olsun adam yerine konulmadıktan sonra halk tarafından nafile.
"gay bu vallahi gay" dememesi gereken insan. mideme kramp girmesine neden olan avrupa yakası'nın üst düzey oyuncularından biri. tabi tiyatro geçmişi, sesinin güzelliği, siyasi görüşü hayran olduğum yanları; ama popüler bir yapım içindeki bu harika performansı da es geçmek olmazdı.
yer aldığı her projede sanki aynı karakteri oynuyormuş izlenimi veren, metod oyunculuğunu uygulasa -ki belki çaktırmadan uyguluyordur- daha doğal, daha bal kaymak olacak büyük ama bunu pek farkettirmeyen oyuncu. avrupa yakasındaki fransız bülent rolü bence hayatı boyunca kendisine en yakışan rol olarak kalacaktır. çünkü neredeyse kendisini oynuyor.
ses tonu ve diksiyonuna hasta olduğum adam. heralde bir kadın böyle konuşan bir adama kolay kolay karşı koyamaz.
ayrıca işinde çok başarılı ve takdir ettiğim sanatçı.
ben de cumhuriyet gazetesinin reklam filmini niye bu adama seslendirttiklerini düşünüyordum. abimizin ismi aziz rutkay ya hani ve onu alaşağı edip de rutkay aziz'e
evirdi ya - devrimdi desem yeridir( devirdi yani)- hah işte ondan.
avrupa yakasındaki rolüyle kendini bulduğunu düşündüğüm,bu tarz roller dışında başarılı olucağını hiç düşünmediğim oyuncudur kendisi,o sesi, duruşuyla bir köylüyü oynaya bileceğini hiç düşünemiyorum.