ne sandınızi hırrrrraaaam diye cevap verilesi başlıktır. bu silahlar nerden geliyor? taab iki rusyadan. ha bir de ypg ye amerika dan silah desteği var. son zamanlarda bu ikisi ortadoğu ya terörü bitirelim diye terör geçirdiler. o değilde olan bize olacak amk. ellerinde maşa ile oynuyorlar ateşi.
Eski Türkiye deyip işin içinden sıyrılmak olmaz. O zamanlarki konjonktürle bu zamanki konjonktür çok farklı. Şimdi biz uluslararası alanda kendi saçmalıklarımızdan dolayı git gide çember dışına atılırken yandaş bulabilmek için, bir yıl önce Moskova'yı fethetme aşamasından 180 derece kıvırıp göt öpme aşamasına geçtik.
Bu da yetmedi Antalya'da yalvar yakar ABD ile Rusya'yı davet ederek Suriye'deki stratejimizi kabul ettirmeye çalıştık. ikisi de bize nanik yaptı. Rakka'ya bırak davet edilmeyi, ismimiz bile anılmadı. Adamlar bize inat edercesine PYD'ye koltuk çıktılar. Sen ayaklarına kapandığın bir ülkeye şimdi ne diyeceksin? Nasıl sert çıkacaksın da kınayacaksın artık? Eskiden bu kadar göt öpmediğimiz için iyi kötü bir şey söyleyebiliyorduk, ABD ile NATO'yla da böylesine ters düşmediğimizden sırtımızı dayayıp en azından uluslararası arenada ayağını denk al diyebiliyorduk. Şimdi her iki ülke de gözümüzün içine baka baka alay ediyor bu konuda.
rUSYA'nın güvenilmez olduğu doğrudur. Ama sen kendi beceriksizliklerinden dolayı bir onun bir bunun kucağına oturup sonra da böyle kıçına tekmeyi yersen bu senin başarısız, hiçbir işe yaramayan dış siyasetinin sonucudur. Burada önemli olan bu.
Abdullah Öcalan'ın yakalannmasını sağlayan, komşuların içi işlerine karışmayıp herkese eşit mesafede duran ve böylece takdir toplayan basiretli dış siyasetten kendi cumhurbaşkanımızın bile sırtını döndüğü an arkasından alay edilen bir dış siyasete. Ne kadar güzel değil mi?