klavye başında savaşı eskisi gibi kılıçla, yayla, topla,tüfekle,tokatla olduğunu sanan insanların hezeyanları... bu kadar uzak doğu savaş oyunu fazla tabi.. samuray mısın be mübarek. öhü öhü..
lan zaten olası bir savaşta senin gibi 7/24 klavye başında yazan adamı, hadi olum cenk var savaşacaz deyip götürmezler..
önce bunu bi sok aklına..
lan hadi diyelim aniden savaş çıktı. aldılar götürdüler savaşa. yol bilmezsin iz bilmezsin pisi pisine ölüp gideceksin bir düşman bile öldüremeden... yok lan ne öylesi alıp eğitirler bizi.. a be dalyanak ani bir savaşta kim neyi eğitiyor lan? hem profesyonel olarak savaşman için bir 5 yıl kendini bu işe vermen gerekiyor.. yani kısacası eldeki asker gücünden başka gücümüz yok.. senin benim gibi okuyan, silah nedir bilmeyen insanlar savaş için bir hiçten ibaret.. burda klavyede türkün gücü nihaha yazarken evine bomba atarlar öldüğünü anlayamadan gidersin hımbıl. birazcık algı arkadaşlar lütfen! kimsenin bu işlerden korktuğu falan yok... sadece klavye başında ben çok iyi savaşırım rusya da kim gibi algıdan vazgeçin.. sakin olun sakin..
türkiye nin yeni milliyetçileri şakirtlerin saçma düşüncesi. kimse korkmuyor. acaba hayatında kaç kere silah elinize aldınız. savaşı ne sanıyorsunuz amk?
insanlar savaşmaktan korkmaz. insanlar savaş başlatmaktan korkar aslında. biri size saldırırsa yapacağınız tek şey kendinizi savunmaktır. ancak birisini kendinize saldırmaya teşvik etmek bambaşka birşeydir. karşı tarafı tahrik ederek, saldırıldığında da önce götü başı oynatarak açıklamalar yapmak sonra da mağdur edebiyatı yapmak savaşmak demek değildir. savaşçı bir neslin torunlarıyız evvellalah lakin aptal bir ırkın torunları değiliz. Türkler savaş zekaları, savaşçı kimlikleri ile tanınsa da asla ne kendinden acize silah çekmiştir ne kendinden güçlüye bulaşmıştır. o aptallık sadece arap kültüründe vardır. tarih yanılmaz.
inatla saçmalanan bir suriye siyaseti sonucu meydana gelmiş fiyaskoyu yemeyen herkesin gösterdiği sağduyuyu korkaklık diye yutturmaya gerek yok.
aklıma askerlikten bedelliyle yırtıp takım elbiseyle milleti savaşa çağıran boynukalınlar geldi nedense. biz hep asker millettik ama yeni popülist olduk.
tsk iyidir hoştur ama bu işler öyle lafla yürümez. kıbrıs harekatını saymazsak cumhuriyet kuruldu kurulalı çok şükür konvansiyonel bir savaş yaşamadık. kıbrıs harekatının da oldukça rezalet çıkışlar içerdiğini belirteyim. kendi gemimizi vurma olayına, "U" planlı körfeze ortasından çıkarma yapıp iki ateş arasında kalışımıza hiç girmiyorum bile! sürekli ordumuz şöyle, askerimiz böyle diye pohpohlamamız türkiye yi çok güçlü bir ulus yapmaz. yalnız şu var ki kendi denklerimiz olan iran, pakistan gibi ülkeler ayrı; rusya, çin, abd ayrı.
ruslar çeçenlerle belki 15 sene uğraştı ama biz de teröristlerle 30 senedir uğraşıyoruz. sovyetler afganistan da ne yaşadıysa en az o kadarını da abd vietnam da yaşadı. kaldı ki ruslar ve abd nin bu ülkelere müdahaleleri bu ülkelerin iç işleriyle ilgiliydi, topyekün savaş değildi. işte bu nokta çok önemlidir, zira asimetrik savaşla konvansiyonel savaş bir değildir, klavyeden atıp tutarak olmuyor o işler.
yapısı gereği korkak olan da vardır, orası ayrı. kendi ülkesine karşı putin i destekleyenlere yazıklar olsun elbette, herkes kendine yakışanı giyer.
