dinledin mi? dinle lan işte, adını sanını bilmediğim sadece dit dit dittiri kısmını bildiğim şarkıyı dört saat boyunca senin için aradım.
neyse, olayın farkına gençlik parkında evleneceğim kız ile beraber yürürken vardım. gondolun yanından ufak ufak adımlarla yürüyoruz, ne ele eleyiz ne de birbirimize sarılmış. hatta o anda ben farklı bir yere, bir tanem de başka bir yere bakıyor. gondolda adrenalin yaşayanlara da bu şarkı eşlik ediyor. işte o anda şarkının can alan yeri geliyor;
(bkz: 2 25)
ben ve sevdiceğim o anda, jim carrey' in bir parodisinde kafaları öne öne attırıyorlar ya, işte ikimiz de o haldeyiz. böyle kafalarımızı bir 5 saniye boyunca ileri ileri attırıyoruz. ilgili video;
ama ikimizin de birbirinden haberi olmadan, istemsiz bir şekilde gerçekleşiyor olay. böyle kafaları sallaya sallaya birbirimize dönüyoruz. rezillik, nasıl bir rezillik anlatamam.
bu şarkının herkesin üzerinde böyle bir etkisi var diyemeyiz. sözlükler sayesinde bu da dahil bütün genellemeler yanlıştır savını mike mike öğrendik. işte o anda dedim ki, genelleme değilse bu kız benim ruh ikizim.
tabi bunu öğrenmem için böyle bir rezillik yaşamak da varmış.
bulunabilirse eger, insanın kendi ruhunun da tüm çıplaklıyıgla ortaya çıkmasına sebep olur. insanın bir başkasında kendini bulması gibi, aşkın mutlulugun tarifi gibi bir şey.
sabahattin ali de şöyle dedirtir kürk mantolu madonna da talihsiz raif beye;
"bir ruh, ancak bir benzerini bulduğu zaman ve bize, bizim aklımıza, hesaplarımıza danışmaya lüzum bile görmeden, meydana çıkıyordu...biz ancak o zaman yaşamaya, -ruhumuzla yaşamaya- başlıyorduk."