Sömürge yaşamını anlatan yapıtlarıyla tanınan 1907'de Nobel Edebiyat Ödülü'nü kazanan ilk sanatçı olmuş ingiliz şair ve yazar. 1899'da Güney Afrika'da Boer Savaşı'nı gazeteci olarak izlemişliği vardır.
nobel edebiyat ödülleri komitesi ona layık görülen ödüle şu gerekçeyi sunuyor;
"Bu dünyaca ünlü yazarın eserlerine karakterize; güçlü gözlem, orijinal betimleme yeteneği, taze fikirleri ve olağanüstü anlatı yeteneği nedeniyle."
- 'olağanüstü anlatı yeteneği'...
şöyle bir örnek verelim, pekiştirmek için hakkındaki düşünceleri;
"...Gerçekten de şeytan bunlar!" olmuştu papazın yorumu. "Ama tamamen yeni bir tür."
Şeytanların bazıları, üzerlerinde tümsekler ve çıkıntılar olan, biçimsiz birer yumrudan, jöleye benzer duvarlar arasından belli belirsiz görünen şeytan yüzlerinden ibarettiler. Yılışıkça sırıtan ebeveynlerinin karnını yarmış, son bir hamle ile kurbanlarına doğru ilerleyen, sabırsız, yuvarlak şeytan yavrularından oluşmuş bir aile de vardı. Diğerleri tek başlarına ya da birlikte, acı acı haykırmakta olan ve bir kulağından, oraya sığınmayı başarmış bir şeytanın havayı kamçılayan cam gibi parlak kuyruğunun sarktığı bir dişi domuzun gırtlağı ve dişlerinin etrafında, kendilerini çubuklara, zincirlere, merdivenlere dönüştürmüşlerdi. Saldırının en şiddetli olduğu bölgede, köpükler ve salyaların arasına karışmış olan taneler ve kümeler halinde şeytanlar vardı. Onların ardından göz, yokuş aşağı yarışmakta olan domuzların çılgınca oynak sırtlarına, çobanın korku ve şaşkınlık içindeki yüzüne ve köpeğinin dehşetine çevriliyordu..."
(1865-1936),hindistan'da doğdu.ingiltere'deki öğreniminden sonra yeniden hindistan'a döndü.gazeteciliğe başladı.hikaye,roman ve şiirleriyle üne kavuştu.ingiltere'ye yeniden dönüşünde yayımladığı kitaplarıyla ününü artırdı.hindistan,onun eserlerinin kaynağı oldu: toplum yaşamını,din ve töreleri eserlerinde ustalıkla işledi.1907 nobel edebiyat ödülünü* aldı.
If you can keep your head when all about you
Are losing theirs and blaming it on you;
If you can trust yourself when all men doubt you,
But make allowance for their doubting too:
If you can wait and not be tired by waiting,
Or, being lied about, don't deal in lies,
Or being hated don't give way to hating,
And yet don't look too good, nor talk too wise;
If you can dream - and not make dreams your master;
If you can think - and not make thoughts your aim,
If you can meet with Triumph and Disaster
And treat those two impostors just the same:.
If you can bear to hear the truth you've spoken
Twisted by knaves to make a trap for fools,
Or watch the things you gave your life to, broken,
And stoop and build'em up with worn-out tools;
If you can make one heap of all your winnings
And risk it on one turn of pitch-and-toss,
And lose, and start again at your beginnings,
And never breathe a word about your loss:
If you can force your heart and nerve and sinew
To serve your turn long after they are gone,
And so hold on when there is nothing in you
Except the Will which says to them: "Hold on!"
If you can talk with crowds and keep your virtue,
Or walk with Kings - nor lose the common touch,
If neither foes nor loving friends can hurt you,
If all men count with you, but none too much:
If you can fill the unforgiving minute
With sixty seconds' worth of distance run,
Yours is the Earth and everything that's in it,
And - which is more - you'll be a Man, my son!
çevrende herkes şaşırsa bunu da senden bilse
sen aklı başında kalabilirsen eğer
herkes senden kuşku duyarken hem kuşkuya yer bırakır
hem kendine güvenebilirsen eğer
bekleyebilirsen usanmadan
yalanla karşılık vermezsen yalana
kendini evliya sanmadan
kin tutmayabilirsen kin tutana
düşlere kapılmadan düş kurabilir
yolunu saptırmadan düşünebilirsen eğer
ne kazandım diye sevinir, ne yıkıldım diye yerinir
ikisini de vermeyebilirsen eğer
söylediğin gerçeği büken düzenbaz
kandırabilir diye safları dert edinmezsen
ömür verdiğin işler bozulsa da yılmaz
koyulabilirsen işe yeniden
döküp ortaya varını yoğunu
bir yazı turada yitirsen bile
yitirdiklerini dolamaksızın dile
baştan tutabilirsen yolunu
yüreğine sinirine dayan diyecek
direncinden başka şeyin kalmasa da herkesin
bırakıp gittiği noktaya
sen dayanabilirsen tek
herkesle düşüp kalkar erdemli kalabilirsen
unutmayabilirsen halkı krallarla gezerken
dost da düşman da incitemezse seni
ne küçümser ne de büyültürsen çevreni
her saatin her dakikasına
emeğini katarsan hakçasına
her şeyiyle dünya önüne serilir
üstelik oğlum Adam Oldun demektir.
bir çivi yüzünden
bir nal kaybedildi
bir nal yüzünden
bir at kaybedildi
bir at yüzünden
bir süvari kaybedildi
bir süvari yüzünden
bir ordu kaybedildi
bir ordu yüzünden
bir savaş kaybedildi
bir savaş yüzünden
bir ülke kaybedildi
bir çivi yüzünden... *