sabahattin önkibar'ın siyasi kulislerde teyit ettirdiği haberdir. aslında uzun süreden beri konuşulandı akp'nin başına kimin geçeceği. lakin türkiye'nin siyasi konjonktürü sürprizlere her zaman açıktır. belki de akp'nin başına eski rakiplerinden biri bile geçebilir.
dikkat ederseniz akp'nin iktidar olup tansu çiller'in meclisten düştüğü 2002 yılından bu yana ne erdoğan'ın çiller'e, ne de çiller'in erdoğan'a karşı herhangi bir husumeti olmamıştır. üstelik tansu çiller'in akp dönemiyle birlikte yoğun inşaat işine girdiği de biliniyor. siyasi kulislerde konuşulan hem tansu çiller'in hem de erdoğan'ın birbirlerinin kirli çamaşırlarını oldukça iyi bilmeleridir. bu da geçmişte bazı işlerde ortak olduklarını gösteriyor. bilhassa refah-yol döneminde istanbuldaki bazı rant noktalarında.
AKP'nin tek başına uzun yıllar daha iktidarda kalabilmesi için CHP ile MHP'nin dışında üçüncü bir partinin barajı aşmaması gerekiyor. Eğer aşarsa matematiksel olarak AKP, hükümeti kuracak sayıya erişemiyor! Erdoğan bunu bildiği için de merkez sağı markajda tutuyor.
erdoğan'ın Akp'yi kurarken de (ister anap olsun ister dyp) eski merkez sağın bütün siyasetçilerini bünyesine katmaktaki amacı da olası bir merkez sağ hareketin akp'nin geleceğini tehlikeye atmasına engel olmaktı. bugün büyük oranda merkez sağın oyunu alan akp'nin son dönemde biraz daha artan hayat tarzına müdahale söylemleri ve sert tutumu akp içerisindeki merkez sağ eğilimli seçmeni yeni arayışlara sürükleyebilir.
ona keza erdoğan'ın merkez sağ, liberal bir liderden ziyade biraz daha sağa ve dine kaçan tutumlarının olması da onu merkez sağdan ziyade islamcı, dinci bir imaja yaklaştırıyor. akp içerisinde özellikle de merkez sağa yakınlığıyla bilinen isimlerin son zamanlarda akp'nin bu tutumundan rahatsız oldukları ve yeni bir merkez sağ arayışına ya da en azından liberal eğilimi olduğu bilinen sarıgül hareketi'ne yaklaştıkları biliniyor. fethullah gülen cemaatinin de yeni bir sağ ve liberal eğilimli bir harekete de destek verebileceği konuşulan genel kanı. seçimleri kazanamasa bile barajı aşıp en azından erdoğan'ı sıkıntıya sokarak burnunu sürçtürebilecek bir harekete gülen cemaati de olumlu yaklaşıyor.
işte bu noktada olası bir merkez sağ partinin oylarının en aşağı %15-20 kadarını götürebileceği endişesi taşıyan erdoğan ne yapıp edip merkez sağ oyların tek sahibi olduğu imajını önümüzdeki süreçte daha da fazla vurgulayacaktır.
hele ki geçtiğimiz yıllarda tansu çiller ve erdoğan'ın dolmabahçe'de yaptığı bir görüşme de yine sabahattin önkibar'ın köşesinden aktarılmıştı.
o görüşmeye göre tansu çiller, tayyip erdoğan'a ;
--spoiler--
Sizin Cumhurbaşkanı olma hedefiniz var, böyle bir durumda ülkede gerginlik çok daha tırmanacaktır. Gerginliğin düşmesi ve ahenk oluşması için benim AKP'nin başına geçmem gerekiyor. Evet siz Cumhurbaşkanı, ben Başbakan olalım ve yeni bir 10 yıla kapı aralayalım. Bu şekilde 28 Şubat mağdurları olarak rövanşı da almış oluruz!
--spoiler--
dediği aktarılıyor. bu teklife ise erdoğan o dönemde sessiz kalmış.
neticede siyaset bu. karşılıklı çıkar ve maksimum faydaya dayalı bir oyun. hele bu siyaset üstelik bir de türkiyede yapılıyorsa olabilecek her türlü duruma hazırlıklı olmak gerek.
siyasi gecmis bakimindan vs. dinci gosterilen kalabaliklarin kemik tabakasi haric digerleri bence t.cillere sicak bakar. suleyman soylu numan yada ali babacsn bu dakikadan sonra turkiyenin aradigi insanlar degil. sekil degisirse a.gul gelecektir diye dusunuyorum. akepeli olsam a. gul derdim.
