açıkçası cidden merak edeceğim bir parti düzeni. büyük ihtimalle, iplerin yine rte'nin elinde olacağı, kukla bir parti başkanı kullanılarak aynı tas aynı hamam devam edilecektir mevcut politikaya.
akp iç tüzüğünde yer alan maddeye istinaden başbakan tayyip erdoğan'ın son kez milletvekili seçilebileceği gerçeği göz önüne alındığında iktidar partisinin bir ikinci adama sahip olamayışının handikaplarıdır.
tayyip sonrası akp, özal sonrası anap ve demirel sonrası dyp gibi bir yokoluş sürecine gireceği muhakkaktır.
kim ne derse desin, tayyip erdoğan'ın yeri doldurulamayacaktır.
akp'ye fevkalade muhalif biri olarak iktidar partisi mensuplarının başbakan'dan 10 gömlek geride olduklarını beis ile takip etmekteyim.
bazen düşünüyorum da sayın başbakan'a biraz haksızlık yapıyoruz gibi.
mazallah, tayyip sonrası akp bu ülkeyi asla ve kat'a yönetemez.
chp desen keza öyle.
mhp yönetir, hem de fevkalade yönetir ama bu millet dürüst, doğrucu ve yalanı yanlışı olmayan mhp'ye oy vermez.
şu durumda memleket bekası için yegane çare ya başkanlık sistemi ya da akp iç tüzüğünün değiştirilmesidir.
tayyip senin esnaf duruşunu seviyorum, ama sana asla oy veremem kusura bakma...
hareket zarar görmeyecektir.
recep tayyip erdoğan'dan bahsediyoruz.
ummadık taşların adamıdır, yerine layık bir adam yetiştirilmiş, stajı yaptırılıyordur büyük ihtimalle.
hatta ve hatta benim beklentim, boynuzun kulağı geçmesidir.
ayrıca erdoğan'ın son döneminden sonra siyasetten uzak duracağına inanmak saçma.
o, milletvekili olsun olmasın bu harekette daima hizmet verecektir. kendisi de böyle söylüyor zaten.
bisiklet sürmeyi öğretmek gibi biraz.
önce bisikletin arkasından ittirecek, sonra bisikleti süren bakacak ki kendi başına sürebiliyor.
sonrası allah kerim.
