başbakan sallar da ulaştırma bakanı durur mu?
yapıştırmış cevabı!
(bkz: www den çıkar ttt yi kurarız)
ulaştırma, denizcilik ve haberleşme bakanı lütfi elvan, sosyal medyanın uluslararası hukuk kurallarına kavuşmaması durumunda, türkiye nin kendi alan adresini oluşturmayı düşünebileceğini söyledi.
daha önce de kredi derecelendirme kuruluşları ile ilgili sallamıştı.
rte 22.05.2012: S&P ile biz her yıl anlaşma yapıyoruz. Gerekirse tek taraflı olarak anlaşmayı iptal eder kendi kredi derecelendirme kuruluşumuzu kurabililiriz. http://haber.sol.org.tr/e...muzu-kurariz-haberi-55071
daha önce değinmiştim ama bülent mumay bugünkü yazısında derleme yapmış.
--- alıntı ----
Dün gece gelen demeç için ne olur TÜBiTAK "montaj" desin!
x x x
Bu olayın (Gezi) arkasında CHP zihniyeti ve aşırı uçlar var.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 3 Haziran 2013.
x x x
Gezi Parkı olaylarının arkasında Houston ve 200 bin kişilik 'Zello' örgütü var.
Yeni Şafak Gazetesi, 6 Haziran 2013.
x x x
Olayların arkasında faiz lobisi var.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 7 Haziran 2013.
x x x
Taksim Gezi Parkı olaylarının arkasında Kadife ve Turuncu devrimlerinin arkasındaki isim olan George Soros var.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı, 14 Haziran 2013.
x x x
Gezi olaylarının arkasında bazı illegal örgütler var
Başbakan Recep Tayyyip Erdoğan, 14 Haziran 2013.
x x x
Gezi Parkı eylemlerinin arkasında OTPOR var
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, 16 Haziran 2013.
x x x
"Gezi Parkı eylemleri ile başlayan olayların arkasında iki ülke var: Almanya ve ingiltere."
Başbakan Başdanışmanı Yiğit Bulut, 18 Haziran 2013.
x x x
Gezinin arkasında Yahudi lobisi var
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, 2 Temmuz 2013.
x x x
Gezinin üzerinden bir yıl geçti, yıldönümünde devletimiz 39 bin polis ve 50 TOMA ile parkı savundu
Artık Gezi olaylarının arkasında" kimlerin olduğuna ilişkin rüzgâr dindi diye düşünürken
Irak Şam islam Devleti (IŞiD) adlı örgüt Türkiyenin Musul Başkonsolosluğunu bastı. 49 kişiyi rehin aldı.
AKPnin milletvekili Mehmet Metiner, dün gece konuyla ilgili verdiği son demeçle noktayı koydu:
IŞiDin arkasındaki güç ile Gezinin arkasındaki güç aynı.
DIŞiŞLERi Bakanı Ahmet Davutoğlu, bir televizyon programında söylediği, "ABD, AKPnin meşru başarı öyküsünü dağıtmaya ve partiyi yormaya çalışıyor" sözlerine ABDden "doğru değil" yanıtı geldi.
Davutoğlu otoriterliğin ABDde arttığı sözlerine de değinen Psaki, Bunun ne ile ilgili olduğunu anlayamadığını belirtti. Davutoğlunun, "ABDde otorterliğin artışı ile ilgili örnekler verirse bunun ABD için mahçup edecek şeyler olduğunu" da söylediğinin anımsatılması üzerine Psaki, Bunun ne için referans verildiğini anlamak güç diye konuştu.
haşmetmeab yine bildiklerini söylemiş! gerekirse açıklarız demiş!
Son günlerde yine birileri Suriye'den ülkemize iltica eden, buraya gelen kardeşlerimize yönelik maalesef bazı yerlerde provokatif eylemler var. Ben kimler tarafından bunların yapıldığını biliyorum ama bu süreçte bunu seslendirmeyeceğim. Ama gerekirse açıklarım. http://www.gazetevatan.co...sert-yanit-659092-gundem/
şu kadar dönemlik performansı gösterdi ki yine kuru sıkı bir iddia!
sıkışırsa pensilvanya der!
kanıt, belge vs. hak getire!
doğmamış çocuğunun not yazması ve jubile yapan lefteri izlediğini iddia etmesinden sonra zaytung!a bile malzeme olmuş:
--- alıntı ----
Erdoğan: ''Kardeşlerim, hiç unutmuyorum arkadaşlarımla Eskişehir'de Devrim Arabaları'nı yapıyoruz. Bilal ankesörlü telefonla arayıp 'Baba artık evine dön seni çok özledim' diye ağlıyordu yavrucak. işte biz o günlerdeeen bu günleree geldik...''
--- alıntı ---- http://www.zaytung.com/so...kadetay.asp?newsid=255948
--- alıntı ---
kılıçdaroğlu erdoğan'ın beyz tv ekranlarında 1980 öncesinde çok yoğun çalıştığını ve her gece eve geç gittiğini anlatan bir söyleşiyi yayınladı.
Erdoğan yaptığı açıklamada '80 öncesinden söz ediyorum' diyerek kızı Esra Albayrak'ın kapıya bir not yazdığını ve 'bir gecesini de kendilerine ayırmasını' istediğini anlatmıştı. Bu hikayeyi bir başka kanalda daha anlattığında ise gözyaşlarını tutamamıştı.
CHP Grup Toplantısı'nda, Erdoğan'ın televizyon kanallarında yaptığı bu konuşmayı dinleten Kılıçdaroğlu, bu anlatılanların yalan olduğunu söyledi. CHP lideri, buna dayanak olarak Erdoğan'ın kızı Esra Albayrak'ın doğum tarihinin "14 Ekim 1983" olmasını gösterdi ve "Doğmadan üç yıl önce sıfır yaşında kapıya not yazmış." dedi.
(viyana konuşması, haziran 2014) rte: hani gazi mustafa kemal, demir ağlara çok düşkün. bunlar da onuncu yıl marşı yazmışlar. orada ne diyor? demir ağlarla ördük dört bir yanı. nereye ördün yav. ördüğün bir şey yok. biz ördük biz.
osmanlıdan türkiye cumhuriyeti sınırları içinde kalan 4.136 kmlik demiryolu ağı ve eskişehirde de cer atölyesi adında bir bakım onarım tesisi devralan genç cumhuriyet en önemli atılımlarından birini demiryolu alanında gerçekleştirir.
.bu amaçla ağırlıkla ağ doğu ve güneydoğuya yaygınlaştırılır, 1927'de kayseri, 1930'da sivas, 1931'de malatya, 1933'de niğde, 1934 elazığ, 1935 diyarbakır, 1939'da erzurum demiryolu ağına bağlanır.
on yıllar süren osmanlı-rus, balkan, birinci paylaşım ve kurtuluş savaşlarından çıkmış, elinde doğru dürüst bir sanayi yatırımı ve sermaye birikimi olmayan, osmanlının da borçlarını devralmış olmasına karşın her alanda en çağdaş atılımları yapmaya çalışan cumhuriyetin 1923-1940 yılları arasında toplam 3208 km demiryolu döşenmiştir. bu, atatürk döneminde yılda ortalama 250 km demektir.
1950 sonrası abdnin ülke politikasına doğrudan müdahale etmeye başladığı dönemdir ve marşal yardımı ile demiryolu politikaları rafa kaldırılıp karayolu yatırımlarına ağırlık verilir. 1950-2003 yılları arasında toplam yalnızca 945 km ray döşenir.
zat-ı şahanelerinin pek övündüğü 2004 2013 akp döneminde ise örülen demir ağ uzunluğu toplam 1086 kmdir.
bu da yılda ortalama 108 km demektir. halen sürmekte olan 2199 km demiryolu çalışması olduğu söylenmektedir. bitirilmemiş olmasına karşın bunu da hesaba katacak olursak toplam 3185 kmlik bir demiryolu demektir ki 1920lerin 30ların koşulları, olanaksızlıkları ve bugünle kıyaslanmayacak teknolojisiyle dağları delerek gerçekleştirilen 3208 kmlik ağ yanında övünülecek değil utanılacak bir durum ortaya çıkar.
***
21. yüzyılda yaşanan soma faciasını neredeyse yüz elli yıl öncesi batıda yaşanan maden kazalarıyla, 2000lerde yapılan demiryolu çalışmalarını da doksan yıl öncesinin çalışmalarıyla kıyaslayan zihniyet nedense günümüz verileriyle diğer ülkelerin demiryolu uzunluğunu karşılaştırmayı akıl etmez? çünkü bugün ülkemizde örülü olan (neredeyse yarısının o küçümsemeye çalıştığı ilk yıllarda kurulan) toplam demir ağ uzunluğu 8607 km iken italyada 16000, ingilterede 16656, fransa da ise 31735 kmdir.
***
bu akıl tutulmasındaki daha dramatik durum ise yaşanan tren kazalarıyla ilgilidir. arşivler incelendiğinde 1923-1940 yılları arasında kayda değer önemli bir tren kazası görülmezken zat-ı şahanelerinin pek övündüğü akp döneminde (2002-2010) pek çok tren kazası kayıtlara geçmiş bunlardan sekizinde de toplam 64 ölüm 260 yaralanma gerçekleşmiştir. en büyük tren faciası ise hızlı tren masallarının anlatılıp halkın uyutulduğu dönemdeki 38 ölüm 95 yaralanmayla sonuçlanan 22 temmuz 2004 tarihindeki pamukova faciasıdır. ne ilginçtir ki bu yazının kaleme alındığı günlerde zat-ı şahanelerinin o çok övündüğü, bugüne dek açılışı on bir kez ertelenen, son teknoloji ürünü hızlı tren ağının gebze-tavşancıl arası dil iskelesi tünel girişinde daha ulaşıma açılmadan deneme sürüşü sırasında bir tren kazası daha gerçekleşir.
aksi iddia şu yönde: Atatürkün hastalığı ağırlaşmış, her an vefat etmesi bekleniyordu. 10 Kasım 1938 günü aramızdan ayrıldı.
Anayasa uyarınca Meclisin yeni cumhurbaşkanını seçmesi gerekiyordu.
Meclis Başkanı Abdülhalik Renda önlemini aldı, 10 Kasım günü vefat haberi gelir gelmez Meclisi ertesi gün için olağanüstü toplantıya çağırdı.
Meclisteki CHP Grubu 11 Kasım sabahı toplandı ve Başbakan Celal Bayar milletvekillerine hiç isim vermeden, öğleden sonraki oturumda yeni cumhurbaşkanının seçileceğini açıkladı.
Seçim gizli oyla yapıldı ve ismet inönü, bir muhalif oya karşın cumhurbaşkanı seçildi. http://www.ulusalportal.c...lasan/18936-03070101.html
17 aralık 2013 yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun patladığı günler.
ak tayfa yolsuzluğu "komplo" ile örtmek, yolsuzluğu soruşturanları "tetikçi olarak göstermek" için milli mücadele veriyor.
daha önce de savcı 22 kez yurt dışına çıkar mı demişti!
fıs çıkmıştı.
zekeriya öz de ispat etsin mesleği bırakırım demişti.
adam sallamacı çıktı rıza baba!
not: zekeriya öz'ü ergenekon - balyoz kumpaslarından beri sevmem!
ama mesele bu değil. mesele rte'nin itibarsızlaştırmak için yalana başvurması!
koca başbakan yalancı çoban gibi davranmamalı!
CHP Ankara Milletvekili Gülsün Bilgehan bunu meclise soru önergesi olarak sordu.
Gezi Parkı gösterileri olarak bilinen ve yurt çapına yayılan eylemler sırasında, gerçek mermiyle ölen ya da yaralanan polis ya da polisler var mıdır? Eğer böyle bir olay olmuşsa, polisin gerçek mermiyle öldürülmesi ya da yaralanması hangi ilimizde gerçekleşmiştir? Polisi gerçek mermiyle öldüren ya da yaralayan kişiler yakalanmış mıdır? Yakalanmışsa haklarındaki tahkikat ne aşamadadır?
Gülsün Bilgehanın önergesine 9 ay 10 gün sonra içişleri Bakanı Efkan Aladan yanıt geldi. Ala tek cümlelik yanıtında, Önergeye konu olaylar sırasında istanbul ilinde iki emniyet personeli gerçek mermi ile yaralandığını belirtti. http://sozcu.com.tr/2014/...-bakani-yalanladi-545239/
ertuğrul özkök bile dayanamamış!
davutoğlu'nun kuru sıkı atmasına, kriz sonraları artık klasikleşen "sabrımızı test etmeye kalkmayın" açıklamalarına giydirmiş!
(bkz: geleneksel rest çekme şenlikleri)
işte bugünkü yazısı!
--- alıntı ----
Atma kardeşim yetti artık
iNANAMIYORUM...
Hayretler içindeyim.
Hâlâ konuşuyor...
Hâlâ inanmamızı istiyor.
Hâlâ inandıklarını sanıyor.
***
New Yorkta yine sallamış:
Sabrımızı test etmesinler...
Adam konsolosluğa girmiş, çoluğu çocuğu bile alıp götürmüş, Dışişleri Bakanımız oradan meydan okuyor:
Sabrımızı test etmesinler...
Adam Ankaraya gelse, o, Bulgaristan sınırından atmaya devam edecek...
***
Bak kardeşim, yeter artık.
Sus... Konuşma biraz...
Sessiz ol.
Sessiz ol ki, hiç olmazsa itiraf edemediğin o stratejik hezimeti, biz, Sükût ikrardan gelir deyişi ile içimizden söyleyelim.
***
Sus biraz ve şu son 3 yılına bir bak...
Mavi Marmaradaki insanları bile bile ölüme gönderip üzerinden israile babalanma politikası çıkarmaya kalktın...
Çuvalladın, insanlar hayatı ile ödedi...
Sen çıkıp ne dedin:
Sabrımızı test etmesinler..
Eee ettiler...
***
Sen ne dedin...
Doğu Akdenizde seyrüsefer serbestliği sağlayacağız...
Donanmana koyacak komutan kalmadı, bırak Akdenizde bayrak dalgalandırmayı, Kıbrıs açık denizinin petrolü çıkarılmaya başlandı...
Sen hariç herkes orada bayrak dalgalandırıyor.
***
Suriye F-4ümüzü indirdi.
Sen ne dedin?
Sabrımızı test etmeyin...
Adam uçağını indirmiş daha ne test edecek yahu...
Olsun... Belagat şehveti içtihadı var ya...
O şehvetten kim ölmüş ki...
Salla gitsin...
***
Kerkük için ne demişti?
Kırmızı çizgimizdir... Dokunan yanar...
Eee peşmerge fiilen orada...
Salla gitsin...
***
Ama artık sallama... Lütfen atıp durma...
Biz yutmuyoruz ama korkumuzdan gülemiyoruz, el âlemse hem yutmuyor, hem de kahkahalarla gülüyor. Olan Türkiyenin caydırıcılığına oluyor.
Güya bölge gücüydük, şimdi mahalle gücü ligine bile giremez haldeyiz.
***
Bir zamanlar mahiyetindeki gazetecilere ve yabancı diplomatlara zorunlu ders kitabı olarak okuttuğun Stratejik Derinlik kitabı var ya...
O kitap fena çuvalladı arkadaş...
Sana bir tavsiye, üniversitene dön, hiç vakit kaybetmeden ikinci cildini yaz.
Adı da şu olsun:
Stratejik Ricat...
Hiç olmazsa, gelecek nesillere Osmanlı hayalinde, Ortadoğu hülyasında zararın neresinden dönülse kârdır dersini çıkarma fırsatı sağlarsın...
Dışişlerinin başında bulunduğun şu süre, Türk diplomasi tarihinin en büyük hezimeti olarak hatırlanacak.
Hiç olmazsa bir daha neler yapmamamız gerektiği konusunda tecrübelerinden yararlanırız...
--- alıntı ---- http://sosyal.hurriyet.co...Atma-kardesim-yetti-artik
--- alıntı ----
Gezi Parkı protestolarının yıldönümünde Taksim Meydanından canlı yayın yaparken polis tarafından götürülen CNN muhabiri Ivan Watson, Başbakan Erdoğanın kendisine yönelttiği dalkavuk ve ajan suçlamalarına CNN ekranlarından yanıt verdi.
Başbakanın kendisini bizzat tanıdığını söyleyen Watson, Onunla röportaj yaptım. 2009 yılında bir televizyon ekibi ile birlikte özel uçağına davet edildim. Daha sonra birçok kez onunla kampanya otobüsünde bire bir röportajlar yaptım. iddia edildiği gibi ajansam, bu, Türkiyede büyük bir güvenlik açığı bulunduğunu gösterir dedi.
Ülkenin düştüğü hallere bakın...
--- alıntı ---- http://www.milliyet.com.t...detay/1894935/default.htm
5 ağustos 2012 hakkari geçimli karakolu baskını sonrası rte'nin açıklamalarına bakalım!
Şu mübarek ramazan ayında maalesef yavrularımız şehit ediliyor ve yavrularımızı şehit eden bu bölücü terör örgütüne karşı, bizler şu anda bu mübarek ay vesilesiyle sabırla devam ediyoruz. Ama unutmayın bizim medeniyetimizin geçmişinde, o cehalet döneminde bile kimse kimseye kurşun atmaz, kan dökmezdi. işte bu bölücü terör örgütü ve onların siyasi uzantıları bakınız neler yapıyorlar. Daha dün 3 tane yavrumuzu şehit ettiler. Bakınız, unutmayın artık yine açık söylüyorum, bıçak kemiğe dayanmıştır diyorum ve bu ülkede bölücü terör örgütüyle arasına mesafe koymayanlar da bu suça iştirak ediyorlar, bunu da buradan açıklamak istiyorum ve onlar da bunun bedelini ödemeye mahkum olacaklardır!
Ramazana hürmeten, biz şu anda sabrediyoruz ama Ramazanın bitiminden sonra bilesiniz ki bu ülkede barışın miladı, bu barış ayıyla beraber, bu dayanışma ayıyla birlikte çok daha farklı olacak! http://www.yeniasir.com.t...le-sabirla-devam-ediyoruz
sonuç kim bedel ödedi. bedel ödetmek için rte nin herhangi bir girişimi oldu mu?
fııssss amk! hep laf hep laf!
adamlar güneydoğu'da fiili özerklik yaşıyor bu hala "sabrımız kalmadı" triplerinde!
her seçim döneminde anketlerde yaşanandır.
bazen bizzat rte, bazen onun yumuşak ağzı bülent arınç, diğer ak başlar ve ak basın tarafından akp oyları abartıldıkça abartılır!
amaç "güçlüyüz" imajı çizmek, aklı başka partiye kayma ihtimali olan seçmene (ya da başka parti seçmenine) "kazanan tarafta ol" demektir.
şimdi cumhurbaşkanlığı seçimi yaklaşıyor ya ak medya başlamış "erdoğan ilk turda seçilecek" haberlerine / anketlerine!
milliyet rte'ye ilk turda 53-57 ile başlamış!
yakında yeni şafak bunu 65 yapar, sabah biraz da tedbirli davranır 60 der! çıktıkça paylaşacağım bu haberleri.
ta refah partisi'nden istanbul büyükşehir belediyesi'ne başkan adayı olduğu günlerden beri hep yaptığı iştir. ancak sonra yıllarda iş öyle bir noktaya gelmiştir ki sabah söylediğini akşam yalanlar olmuştur.
kabataş'ta türbanlı bacısının üstüne işemişlerdi falan nerede? yok!
sonuç: bunlar bir kalemde alelacele aklıma gelenler. yemeğim soğumasın diye de uzatmıyorum. kısaca götü başı ayrı oynamak derler ya eskiler; siz onu demeyin gene de. n'olur n'olmaz, bir mit ajanı evinizi basıp kafanıza sıkıp hiçbir şey olmamış gibi arkasını dönüp gidebilir.
rte: paralel yapının elinde Cumhurbaşkanı, Genelkurmay Başkanı ve kendisine ait şantaj kasetleri var! http://www.internethaber....in-kaseti-var-663283h.htm
madem öyle neden işlem yapılmaz!
cumhuriyet başsavcıları için bu bir ihbar değil midir?
cumhurbaşkanını, başbakanı, genelkurmay başkanına şantaj yapmak ve bunları tehdit etmek büyük bir suç değil midir?
rte bu kişilerin elinde kaset olduğunu nereden bilmektedir?
kasetlerin içeriğini biliyorsa kendi de şantaj yapmakta mıdır?
vs. bir sürü soru havada kalıyor yine!
bu nedenle bu açıklamayı da artık klasikleşen rte palavraları köşemizde değerlendirebiliriz!