rte domal dese domalmayacak zihniyet

entry1 galeri0
    1.
  1. ne yazık ki hala daha içindeki mental süreci atlatamamış, nesnel olaylar üzerinden gülümseyebilen, insanın içinde var olan ve bebeklik-çocukluk döneminden kalan güdülme ihtiyacının biraz da tembellik ve cahillikten yenemeyen bünyelerin para-siyasi güç-popülarite karşısında başlarını eğmesi sonucu doğan rahatsızlık.

    bu olgu sadece rte ye has değil nitekim; bu coğrafyada hala daha siyasilere, dini liderler ve popülist isimlere tapınan, onları eleştiremeyen, eleştiremeyecek olan insanlar mevcut.

    burada rte nin pozisyonu ise şu: bir başbakan, cumhurbaşkanı veya herhangi bir devlet çalışanı olarak unutulmamalıdır ki bu isim halkın yani toplumun bir memuru, bir vasıflı, ücretli çalışanıdır. yaptığı çalışmaların karşılığında belli bir ücret, yaşam alanı ve kısmi sınırlama-sınırlandırma yetkisi almaktadır. yaptığı olumlu şeyleri icraat, yaptığı olumsuz şeyleri ise yedi ama çalıştı da mantığıyla değerlendirmek bizi ancak domalmış vaziyete ülkemiz, geleceğimiz ve çocuklarımız için üzülmek mecburiyetinde bırakır.

    oysa ki halkın bir memuru olarak en çok eleştiriyi kendi tabanından alması lüzumludur. o zaman siyasi kaypaklıklara, hamasi söylemlere kapılmayarak yaptığı-yapacağı şeyleri daha iyi düşünme daha iyi irdeleme ve gerçekleştirme gücünü bulması gerekir ki zaten türkiye deki siyasi irade eksikliğinin nedeni de budur.

    başörtüsü, üniversite sınavları, terör, dış ilişkiler, pahalılık... bugün tüm türkiye ye ait sorunlardır ve çözülmesi için tümsel bir çaba gerektirmektedir. işte bu noktada rte ye yapılan yalakalık ki burada muhaliflerin eleştirilerine karşı rte yi savunmayı kastetmiyorum; bizzat rte, yani ak partini tabanının rte yi putlaştırması, en az 50 bin kişiyi temsil eden bir vekilin rte nin kıçının dibine oturmak için çabalaması veya rte eleştirilerini bok atmak ya da cüret göstermek gibi algılanması o dillere pelesenk edilen demokrasi için ne denli büyük bir ayıp olduğunu düşünmenizi istiyorum.

    unutulmamalıdır ki siyasi partiler kendilerine siyasal bir sistem edinmiş oluşumlardır. bu bağlamda şahıslar değil görüşler, idealler ve istekler önemlidir. batı demokrasilerinde bu olgu fazlasıyla görülür. milliyetçi, sağcı, solcu, liberal ya da demokrat tanımlarla kendilerini tanımlayan partiler belli bir görüş çevresinde kendi yapılarını sapıtmadan ilerlerler ve görev dağılımı yaparlar. bu sayede partiler değişmezken isimler, başkanlar değişir. bunun en sabit ve belirgin olduğu yer amerikan demokrasisidir ki abd dünya nın tartışılmaz en büyük demokrasisidir.(başkaları için zararlı olsalar da) ancak ve ne yazık ki bizim demokrasimizde bu nedenselliğe pek rastlanmıyor. siyasal sistemler değil isimlere oy veriliyor. kendi seçtiği vekilin kim olduğunu, ismini bile bilmeyen milyonlarca seçmen var ki bu insanların yaptığı bilinçsiz seçimler toplumun da demokrasiye ve devlet erkine saygısını yitirmesine neden oluyor. öyle ki Karadeniz in bir köyündeki yaşlı bir teyze "oğlum ben namazını kılana oyumu vericem" derken, doğudaki bir adam ise aşiretinin ya da bağlı bulunduğu feodal yapının uygun gördüğü partiye oyunu veriyor. bu bağlamda ilerleyen demokrasi ise din ve vatan değerlerini sömürmeyi makul buluyor. tabi bu da odunu aday göstersem milletvekili yaparımcıların işine geliyor.

    gelinen son noktada ise devamlı iyiye giden ekonomik ve siyasal durum-hele birde medyanın desteğini arkanıza aldıysanız-, devamlı büyüyen, gelişen bir ülke ama bol bol yolsuzluk, adaletsizlik ve mutsuz insan...

    sorunun temelinde ise zaten bu var. muhalefet partilerinin eleştiri veya değerlendirmeleri değil, bizzat akp lilerin, tarikatleri, yobazların ve artık kendilerince veya başkalarınca onlara verilen isim ne ise onların siyasal iktidarı hesaba çekmesi. tabandan gelen kaypak ve menfaatçi bir yaklaşımın yerine, baskıcı, hesap sorucu, isteklerini yerine getirmek için istemci bir yapı olmaları gerekliliği. bu şart. bu sayede demokrasi gelişecek, bu sayede partiler kapatılmayacak, bu sayede şahıslar putlaştırılmayacak ve yerlerine yenileri gelerek ideal bir düzen için çaba sarf edilecektir.

    not: girinin asıl başlığı "rte domal dese domalacak zihniyet" olmasına rağmen silinmiştir. silinme süresinin 0.03 sn. olması ise yukarıda bahsettiklerimde ne denli haklı olduğumu göstermesi bakımından önemlidir. bu arada burnunda sivilce çıkan moderötürün "Entry hakaret, küfür, ağır derece argo içermemelidir. (Alıntı da olsa silinir.)" gerekçesiyle sivilcesi sıkabileceğini de bana göstermiştir.
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük