harbiden sorduğum soru rs ne la? nesin kimsin diye sormak istediğim adamdır. cumhuriyet bayramı mesajı yollamış hazret. gelişmelere tıklayınca çıkıyor. arkasından da leş bir komikçilikle eklemiş. "ve tabi ki ne mutlu türküm diyene". yok ya. mode oldun diye senin dayatmalarını çekmek zorunda mıyım ben? "kendi meşrebine göre adamlara yolla pek kıymetli mesajlarını. bana böyle şeyler yollama kardeşim" dediğim moderasyonumsu.
sanki sözlük camiasında herkes bu paşa gibi kutlamak, ya da anlamak zorunda cumhuriyetin kuruluşunu. senin gibi kutlamıyorum ben cumhuriyeti, dillere pelesenk olmuş artık meşruiyeti kendinden menkul bir sloganla, cumhuriyet bayramımı keyifsiz geçirmeme sebep olmaya hakkın yok. git kankalarına yolla bu yaratıcılıkta sınır tanımayan sloganlarını.
fakelerin hoşlaşmadığı moderatör.. bu fakelerin yazar halleri yaşadıkları sırada, tarafından silinmiş olabilir.. böylece sözlükte yarım kalan bir işleri olduğu için mutlu mesut öbür tarafa geçmek yerine burada fake olarak kalıp çoluğu çocuğu korkutup gaza getiren paranormal varlıklara dönüşmüş olabilirler.. her şey olabilir..
oooo. moderasyon yalakalarınca pek sevilen de bir yazarmış kendisi.
oldum olası bu sözlük yalakası tipleri sevmemişimdir. sözlükle ilgili bir eleştiri geldiğinde hemen başlarlar eksilemeye ya da nickaltını doldurmaya. lan ne fake'i. açın da bakın kaç tane yazım var şu sözlükte. haftada, belki de on günde bir giriyorum şu sözlüğe ve bir moderasyon eleştirisinde, hemen saldırıya uğruyorum.
neyse konu özelleşiyor ben moderasyon yalakalarından bahsediyordum değil mi? okuduğunu bile anlamaz bu "insan evlatları" bakarlar var mı moderasyonla ilgili negatif birşey ona göre tavır alırlar, maho ağanın yalakası, tırnakçı biloyu oynamayı çok severler, zihinleri sikindirik yeşilçam filmi, sahneleri ile örülü olduğu için ve hiç bir zaman filmin asıl oğlanı olamayacaklarının da farkında oldukları için, tarkan'ın kurdu, inek şaban'ın ramazan'ı, kadir baba'nın uşağı olmayı yey tutarlar.
bu konu iyicene dağıldı. yazardan bahsedecektim ama yalakalarından bahseder oldum. yalakalar sakat insanlardır. bazen esas oğlanın önüne geçerler. haberiniz olsun...
niyetini ortaya seren bir girdi sahibini çaylaklıkla pâyelendirebilecek tıynette bir moderatör.
aklıma zamanında odtü mezunlarının fikir teatisinde bulunduğu ve herkesin açık kimlikleri ile yazdığı www.odtumezunları.gen.tr sitesinde, güya "cumhuriyet'in değerleri" ve "atatürk'ü korumak" niyetiyle moderasyon yetkisini kötüye kullanmaya kadar varan kişiyi anımsatmış kişidir.
ilgili şahıs, "fikir özgürlüğü" kavramını başka bir tarafından algılayıp bu tiplerin "türkiye'nin değerleri" olarak adlandırdığı** şeylerle ilgili her tartışmadan sonra içinde benim de bulunduğum bir grubun yazma hakkını kısıtlıyordu. tabi bu farklı görüşten bi' sürü demokrat insanın gittikçe canını sıkmaya başladı ve forum yönetimi başlığı altında kendisine çığ gibi tepki verildi.
sonra bu arkadaş kendisini eleştiren bütün girdileri birkaç dakika içinde sildi. tabi o herkesi ahmak yerine koyarak bundan sonra iyice gerilen insanlara yalan söyledi ve bunları kendisinin silmediğini iddia etti.
sonra site yönetimi sitenin loglarına baktı ve ne görsün! ilgili kişinin her zaman girdiği bilgisayarın ip'si üzerinden yapılmıştı silme işlemleri. yani düpedüz o milliyetçi, ortak değerlerden bahseden ve çağdaş takılan adamın sahtekârlığının ispatı oldu bu. ama o bunu hiçbir zaman kabul etmedi, edemezdi de. çünkü haklı olduğundan o kadar emindi ki. ama bu yaptıkları sonucunda bir dahaki moderasyon seçimlerine giremedi.
neyse, rs ne la mahlaslı uludağ sözlük yazarının moderasyon adına yaptıklarına bakınca bu kişiyi anımsadım ben. kendisini tanımam etmem, ama bu ortamda yaptıkları üzerinden ilgili kişiyle aynı motivasyonla hareket ettiğini söylememek kendi vicdanıma karşı bir ihanet olurdu. böyle "ortak değerler" edebiyatı yapıp bunu da ırkçı söz öbekleri ile bütün sözlüğe dayatan bir moderasyonun en cesur temsilcisi izlenimi veriyor. diğer arkadaşlar bu durumdan sıkıntı duysalardı engel olmaz mıydı? elbette olurdu. onlar da "ya biz bunlara bulaşmayalım zihnimizin ardındaki karanlık bu yazarda kritalleşsin" diye düşünmekte, bunu anladım.
ayrıca kimse tepki vermemiş olsa da bu yazar kendisine site kullanıcılarından habersiz olarak verilmiş bir (belki daha fazla) aylık moderasyon yetkisi sırasında zenci nicki adlı yazarın ip kodlarını yorumlayarak güya onun gerçek kimliğini de ifşa ettiğini düşünmüştür. hatta bunun ne demek olduğunu anlamaktan aciz sözlük yazarları da o girdinin altındaki gülücüğe bir tık atmıştır. oysa bu davranış bu kişinin sizin özel bilgilerinizi fırsat bulduğu zaman istediği gibi kullanacağını gösteren bir durum bana göre. kendisi hukuktan pek haberdar olmasa da başkaları hakkında bilgi depolayıp bunu kendi çıkarları için kullanmak suçtur. yetkili mercilerin taleplerinden bahsetmiyorum. kimse burada yazan yazarların güvenerek belirttiği özel verilerini kamuoyuna deşifre edemez. yöneticiysen bir yazarın birden fazla hesabının sözlük hukukundaki karşılığı neyse onu yaparsın.
bu böyle uzar gider. sevdiğim bu ortamdan beni soğutmuş kişilerin neferidir. diğerleri de arkadan bir guvernika'ya daha konu olabilecek bu karanlık atmosfere alkış tutmaktadırlar.
geçen gece ankara da bakanlıklar caddesinde yürürken taşın üzerinde
kocaman harflerle rs ne la yazısını görünce durakladığım
yuhh bu kadar tesadüf olamaz! dememe sebep olan bir uludağ sözlük moderatörünün takma ismi.*
zall'ın yaptığı en iyi iştir.
ne hikmetse o geldikten sonra vatana, millete, bayrağa, dine, imana, kutsal değerlere pervasızca saldıranlar sözlükten el etek çekmeye başladı. uludağ sözlük milli ve manevi değerlere daha bir saygılı bir ortam olmaya başladı. kendisini emeklerinden ötürü kutlamayı bir borç bilirim.
--spoiler--
ulusun! korkma nasıl böyle bir imanı boğar,
medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar...
--spoiler--
edit: 4 artı 2 eksi gelmiş. sanırım hala çoğunluktaysak bu kardeşimizin yüzü suyu hürmetine derim. selametle...
yeri gelir çok sağlam maytap geçer caylakgeldimcaylakgidicemle, yeri gelir abi olur, yeri gelir, arkadaş olur, yeri gelir amca olur, yeri gelir dede olur...*
ama öyle bi yeri gelecek ki mart nisan aylarında görücek dünyanın kaç bucak olduğunu. haberi yok garibimin.*
mart-nisan civarından itibaren sözlüğe geceleri katılacak yazardır. tek elle klavye kullanmasını öğrense iyi olur zira öteki kolunda dünyalar tatlısı bişeyi sallıyor olacak.