bitiricilikte sınır tanımayan bir oyuncudur. kaleciyle karşı karşıya kalması bile o topun büyük bir olasılıkla ağları bulacağının en büyük göstergesidir.
ben 1984 yılında doğdum ve şu anda 27 yaşını doldurmuş biriyim. 1994 dünya kupası'ndan beri futbol izliyorum ve şunu samimiyetle söyleyebilirim ki gözlerimin gördüğü en iyi futbolcuydu.- maradona ben çok küçükken son demlerini yaşadığından hatırlayamıyorum.(büyük kayıp)- ronaldo'yu bilinçli izleyebilmek büyük mutluluk.
bir futbol sevdalısı olarak bugün messi'yi c.ronaldo'yu izlerken de çok zevk alıyorum fakat el fenomeno süratiyle, golcülüğüyle, gücüyle, aklıyla, tekniğiyle kusursuza yakın bir profildi.
kendisinin kariyeri boyunca oynadığı maçlara ve attığı gollere birbakacak olursak nasıl bir adamdan bahsettiğimizi daha iyi anlamış oluruz.
2009-2011 arasında ülkesinde oynadığı dönemi hepimiz çok iyi hatırlıyoruz. şişko dendi, öldü dendi -ki hatırlarım real'e gittiğinde bile ölü olduğu söyleniyordu- ama gene de 31 maçta atılan 18 gol var.
ne denebilir ki şimdi böyle bir adamın bir daha futbol oynamayacağını bilmeye... inatla devam ederdi halbuki, baştan aşağı ameliyat izi olan bacakları her seferinde daha güzel oynadı topla...
9 numaranın tek sahibi, büyük topçu... selam sana..
fransa 98 dünya kupasında fransalı zidane ile beraber turnuvanın en iyi 2 oyuncusundan biriydi genç star. herkes finalde bu ikilinin düellosunu merak ediyordu. finalde fransa 3-0 kazanırken, zinedine zidane yıldızlaşıyordu. o ise etkisiz bir oyun oynamıştı. her oyuncu kötü oynayabilirdi, ama birçok futbolsever için o gece ronaldo bir farklıydı. o top cambazı topu ayağına daha almadan kaptırıyor, ikili mücadelelerde dünya'nın en iyilerine nal toplatan adam bir çocuk gibi yerlerde sürünüyordu. en önemlisi o gece il fenomeno nun yüzü ifadesizdi, manasızdı. birşeyler vardı o gece işte. besbelliydi. aslında finalden bir gece önce yaşandığı söylenenlere biraz aşina olanlar için bu bir sürpriz değildi. evet, o gece için birçok komplo teorisi ortaya atıldı, yzazıldı, çizildi, dillendirildi. ronaldo'nun kariyeri boyunca üzerinde kara birer bulut gibi dolaşan sakatlıklar ve dillere pelesenk kilo problemini dahi o gece ile ilişkilendirenler oldu. peki ama o gece ne olmuştu? sizler için yabancı bir kaynaktan konu ile ilgili söylentileri çevirdim:
a=) ronaldo'nun o gece yedeği olan edmundo'nun iddiaları: edmundo o gece ronaldo'nun ağlayarak roberto carlos'tan yardım istemesi akabinde bir kriz geçirdiğini ve kısa bir uykunun ardından hastaneye kaldırıldığını söylüyor. edmundo brezilya milli takımı sponsoru nike ın, ronaldo'nun oynatılması için büyük bir baskı yaptığını ve nike ekibinin sanki teknik heyet gibi gün boyunca brezilya tesisinde kaldığını belirtiyor ve ekliyor: "bu büyük bir güç. tüm söyleyebileceğim bu." nike ın bu baskısı ile ilgili 200 de bir parlementer suruşturma komisyonu kurulmuş ama bir sonuç çıkmamıştı. komplo teorisyenlerine göre olayıüstü bir şekilde örtüldü.
b=) takım doktoru lilio toledo ile ilgili iddialar: bazı oyuncular* toledo'nun o gece ronaldo'nun odasına vardığında ağlamaya başladığını iddia ediyorlar, ama toledo bunu yalanlıyor ve sadece odaya gittiğinde ronaldo'nun bilincinin açık olduğunu, hızlı hızlı nefes aldığını ve ağzında salyalar olduğunu söylüyor. yine ona göre ve gece hastaneye birtakım nörolojiktestler için kaldırılıyor, durum normal çıkında oynamasına karar veriyorlar.
c=) depresyon iddiası: brezilya'nın önemli spor gazetelerinden folha de s paulo ronaldo nun finalden bir hafta önce bisikletle duvara toslamak gibi birtakım depresyon belirtileri gösterdiğini, o gece de sinir krizi geçirdiğini, doktor toledo'nun odaya girdikten sonra ağlayarak çıktığını fakat doping olmaması için ilaç verilmediğini iddia ediyor. gazeteye göre takımın yardımcı antrenörü zico ronaldo nun oynamasına karşı çıktı, brezilya nın her gece yaptığı gürültülü sambalar yerine o gecenin sessiz geçmesini ise bir kavga işareti olarak görüyor. bu kavga gazeteye göre ronaldo ya destek olan dunga liderliğindeki bir grup oyuncu ile leonardo nun lideri olduğu diğer bir grubun kavgası idi.
d=) şimdi daha uçuk bir teori: "aslında o gece hiçbirşey olduğu yok." iddiaya göre brezilya kupayı fifa'ya 23 milyon dolara sattı. fifa nın amacının ise yeni başkanları blatter i fransa nın kazanmasıyla memnun etmek ve fransız halkını sosyal problemlerinden biraz olsun kurtarmak. tabii 23 milyona ek olarak fifa, 2002 de brezilya'nın kupa işini kolay kılacak ve gelecek on yıl içinde bir dünya kupası organizasyonunu brezilya ya verecekti* gerçekten de bu teori fazlasıyla uçuk.
e=) iğnenin laneti: bu olayla ilgili sık sık konuşan ve tvlerde olaya karışanlarla ilgili atıp tutan jorge kajuru, o gece ronaldo nun dizine yapılan iğneye alerjik bir tepki verdiğini ve adeta çıldırdığını söylüyor. tabi psikolojik bir tepki bu ve ona göre sonuçları da malum.
f=) seks skandalı: fısıltı gazetesine göre ise ronaldo nun krizi, şu an brezilya takımı selecao nun kalecisi cesar ın karısı susana werner ile yaşadığı ilişkiden sonra olduğunu söylüyor.
teoriler, iddialar kısaca böyle. il fenomeno futbolu bıraktı. evet, o sürekli boğuştuğu sakatlıklar ve önleyemediği kilolar yüzünden. nike onun için before & after ronaldo isminde muhteşem bir reklam filmi çekti. ironiyi gelin görün ki r9 un çok daha büyük ve uzun bir kariyer yapamamasının, hepimizin ağzında yarım bir tat bırakıp gitmesinin baş şüphelisi de nike. reklamı görüyor ve "vayy be!" diyoruz, "adamlar vefa göstermiş abi!" ve gidiyor bir "before & after ronaldo" t-shirt ü alıyoruz. bu düzen de böyle devam ediyor. herkes mutlu...
şu videosuyla içimi acıtan süper yetenek. diz sakatlığından sonra oyuna giriyor ve yine aynı yerden sakatlanıp aylarca sahalardan uzak kalıyor. otoriteler bir daha futbol oynamasının zor olduğunu söylese de efsane pele ona destek oluyor ve ronaldo çok sıkı çalışıp tekrar kendine geliyor. sonrası real madrid...
