bu adama üzülüyorum. bugün plzen maçında bi pozisyonu kaçırınca öyle bi yüz ifadesi vardı ki sarasım geldi adamı. takımda kalma mevzuusunu kafasına çok takıyor sanırım. canın saolsun lan senin!
yüksek maliyeti nedeniyle beşiktaş'ın atsan atılmaz satsan satılmaz oyuncularından biri... bonservisinin beşiktaş'ın son dönemlerdeki en sansasyonel transferlerinden biri olan quaresma'dan daha yüksek olması ise transferinin nasıl bir yönetim başarısızlığı olduğunun en büyük kanıtıdır.
geniş alanda hızlı ve etkili olmasına rağmen kapanan takımlar karşısında kaybolup gider. uzun lafın kısası; küçük takımların büyük oyuncusu...
öylesine bir bonservis bedeli ödendi ki kendisine bunun baskısını ne yönetim ne denizli ne de kendisi kaldıramadı o yüzden oynadığı maçlarda kendisini gösterme şansını maalesef bulamadı , aslında oynadığı maçlarda kötü oynadığını da kimse söyleyemez.
yıllardır delgadodan birşeyler yapmasını bekliyoruz ona gösterdiğimiz sabrın yarısını tabataya gösterebilirsek güzel günler göreceğimize inanıyorum.
brezilyalı genlerini en azından nobre'den daha fazla almış oyuncu. en azından top ayağından 10 metre açılmıyor. ver-kaç,
pas alışverişi, şut veya ara pası gibi futbolun temel özellikleri bu adamda var. adam sorun çıkarmıyor, görev verilirse de
iyi kötü topunu oynuyor. klasik büyük takım oyuncusu değil muhabbetine girmeyeceğim. biz zaten senelerdir çok büyük yıldızlar
göremedik bu takımda. şu kadroda hiç mi oynamaz bu adam, yedek kulübesini süsleyecek kadar kötü oyuncu mu acaba? zaten
sakatlanmış da kaldık mı şimdi yusuf amcaya..
yusuf ile birlikte oynadığında çok iş yapabileceğini düşündüğüm oyuncu. 5 şubat 2010 beşiktaş gençlerbirliği maçında gösterdiği performans ile umut verdi. yanında onun açıklarını kapatan bir yusuf da olursa orta saha aradığı dinamizmi bulur.
gün itibariyle antep'te bildiğimiz tabata'dan sahneler sunmaya başlayan ve en son delgado'dan gördüğümüz gollere benzer bir tarz gol atarak gözümüzün pasını silen futbolcu.
fiyat/kalite veya fiyat/performans olarak değerlendirildiğinde her türlü eleştiri haklıdır, zira tabata 8 milyon euro etmez. fakat, bu eleştirilerin muhattabı tabata mıdır, demirören midir?
fiyat/performans değil, sadece performans olarak değerlendirildiğinde, hiç bir bok söylenemez. çünkü tabata beşiktaş'taki performansı uzun uzadıya değerlendirilecek kadar dakika almadı henüz.
yerine gelecek kendisinden 2 gömlek üstün futbolcu delgado değil mi? beyler, delgado'nun 3 senedir beşiktaş'ta bir sik oynamadığını görmedik mi hep beraber? top belki de türkiye'de en çok bu adamın ayağına yakışıyor. gönülden de severim kendisini, ama bu adamın da yaklaşık tabata seviyesindeki bonservisini hak edecek bir bok yapmadığını görmek lazım.
yerine gidebilecek isimlerden fink için "kötü oynadı" denebilecek maçı hiç yok demek için, sanırım o maçları izlememiş olmak gerekiyor. fink iyi bir savaşçı, ama pasları oldukça yetersiz. yerinde alttan gelen necip gibi bir yavru kartal da var. gönderilmesi onun da önünü açar. gönderilebilecek bir diğer isim ise, bu sene kayıpları oynayan tello'dur. hatta bir numaralı aday olmalıdır.
denizli ve taraftar tabata'ya güvenip sahip çıksa bu adam çok iş yapacak. izleyelim görelim hep beraber.
ben şahsen bu adamın 8.5 milyon euro olduğuna inanmıyorum. "o kadar etmez.." anlamında değil. bu adam maksimum 850.000 euro ya alınmıştır. borsaya bildirirken bir sıfır fazla atılmıştır zira durumun en mantıklı açıklaması budur. şu anda bırakın anadolu takımındakileri, 3 büyüklerdeki yabancı futbolcular bile 8.5 milyon euro etmez dünya piyasasında.
elbetteki türkiye piyasasının hali daha da içler acısı. türk futbolcular, yabancı kontenjanı yüzünden değere biniyor. bugün mehmet topuz 9 milyon euro + futbolcu, özer hurmacı (biraz kabul edilebilinir bir rakam gerçi) 4.2 milyon euro, gökhan ünal 6 milyon euro ediyor, sercan yıldırım için 10 milyon euro(!!!!) isteniyorsa bu türk futbolundaki akılalmaz yozlaşmaya işarettir. yozlaşma 3 büyüklerle başlamış, anadolu takımları da bu yozlaşan klüplerden nemalanmaya çalışmaya başlamıştır. nispeten diğerlerinden çok daha akıllı bir yönetime sahip olan galatasaray, "ben keriz miyim?" demiş, yurt dışı transferinde öncelik verip türk futbolcusunu kendisi yetiştirmeye başlamıştır.
tabata kötü bir futbolcu değildir. ancak iyi bir futbolcu da değildir. vasat futbolcudur. 8.5 milyon euro bu adam için komik bir rakamdır. avrupa piyasasındaki değeri (sadece beşiktaşta değil, gaziantepte oynadığı fubtola göre de değerlendirilirse) maksimum 2 milyon euro'dur. o parayı da veren çıkar mı bilmem zira ortalık gırla ofansif ortasaha dolu.
tabata, futbolculuk veya kişiliği ile değil de transferi açısından türk futbolu için kara bir isimdir. bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır.
sanki 8,5 m 'yu kendisine vermiş gibi adamı hamur etmenin anlamı yok.
tabata iyi futbolcudur ama bir yönetim beceriksizliği sayesinde hem tabata'ya hem taraftara ayıp edilmiştir.
tabata takımın lideri olarak oynadığında estiren bir oyuncudur. ama beşiktaş takımı liderlik yapabileceği bir yer değildir. vermezler adama. oyunu ona endekslemezler.
baskılar altında ciddi bir ezilme yaşamıştır ve bildiğimiz tabata'nın onda birini bile sahaya yansıtamamıştır.
8 milyon euro saçma ve uçuk bir rakamdır ama bu da kendisinin suçu değildir.
her şeye rağmen beşiktaş'ta sezon sonuna kadar kaldığı takdirde kurtaracağı maçlar olacaktır.
sezon sonunda ise emekleri için teşekkür edilip geldiği yere gönderilecektir.
antalyaspor karşısında oynadığı 40 dakikalık güzel futbol kimsenin zerre umrunda olmamalıdır. 8.5 milyon euro'yu bu yüzden vermedik biz ona. gerçi hiç vermememiz gereken bir para verdik ya, neyse. takımdan gitmesi gereken o olmalı. çünkü kendisiyle aynı mevkide oynayan başka bir adam, daha iyi bir adam takıma dönecek.
bu sezon dün akşamki antalyaspor-bjk maçı * dahil bu adamı beşiktaş forması altında 4 defa canlı izledim ben hacı abi.
dün akşam güzel futbol oynadığını iddia eden adamın futbol bilgisinden de şüphe ederim.
yıllardır birçok beşiktaş maçını gerek içerde, gerek deplasmanda stadta seyrettim, mesela tello dün akşam gördüğüm en kötü tello performanslarından birini sergiledi ancak zerre göze batmadı zira, ondan daha kötü bir tabata vardı.
bir kere bu adamın fizik gücü zerre yok. hani adamdan bir ernst, delinho tipi bir fizik gücü beklemiyorum ancak, her ikili mücadelede yerde kalıp sonra da ağlamak da fazla zayıflıktır adamım.
bu adam dünkü maçta tek bir tane bile öldürücü pas atamamıştır kaldı ki, bu adamı gerek canlı izlediğim, gerekse de televizyondan izlediğim beşiktaş maçlarının hiçbirinde öldürücü bir pas ile arkadaşlarını pozisyona soktuğunu da görmedim. dün akşamki maçta fink gibi düz ve görev adamı olan bir adam bile 4 defa, üst üste çalımlar atıp tehlikeli bölgeye topu taşırken, bu adam 1 defa bile böyle bir şey yapamamıştır. duracağı yeri de bilememekte, bobo'nun koşu yollarına da topu inanılmaz hızlı ve dengesiz atarak ne kadar muhteşem(!) oynadığını göstermiştir. kaldı ki, kendisi ve nihat çıkıp necip ve holosko girince beşiktaş'ın oynadığı futbolun bir nebze karakter kazandığı ve daha olgun ataklar yaptığını da değil futboldan, toptan anlayan herkes görebilir.
şimdi sorarım, delgado gelecekse eğer bu adama hala şans verilmesi gerektiğini iddia edenler kimi gönderirler? sivok, ferrari, ernst, bobo, holosko banko kalacaklardan. fink ise bugüne kadar hiçbir maçta "fink kötüydü" dedirtmemiş biri olmasına rağmen ısrarla bu kategoriye sokuluyor buna rağmen hadi; fink, tello, tabata? kimi gönderirsin?
tello son dönemde kötüdür ancak tabata bu kötü tello'nun performasının yanına bile yaklaşamıyorsa ben o noktada durun derim arkadaş.
ha antep'ten bildiğimiz tabata olması da imkansızdır ciğerim çünkü, antep'te sistem tabata üzerine kuruluydu ancak sen beşiktaş gibi bir takımda tabata üstüne sistem kuramazsın. bugün galatasaray bile sadece arda'nın üzerine sistem kurmaz. fenerbahçe alex'e alternatif yaratma ve onsuz da maçlarını kazanabilme derdinde olduğundan sistemi onun üzerine kurmaktan vazgeçmiş durumdadır. arda ve alex gibi adamların üzerine bile sistem inşa edilmediği sistemler ortadayken, tabata gibi güçsüz ve arda ile alex'e yaklaşamayacak adamın üzerine sistem kurmak da sizi antep'ten farksız hale getirir.
dünkü 29 ocak 2010 antalyaspor beşiktaş maçında oynadığı güzel futbolla sezonun ikinci yarısında çok daha farklı olacağının sinyallerini vermiştir. denizli zaten son birkaç maçtır artık tabata'dan faydalanmak zorunda olduğu fark etmiş görünüyor, o da kendine güveni geldikçe gaziantep'ten tanıdığımız bildiğimiz tabata'ya dönecek gibi yavaş yavaş.
artık transfer ücretini değil futbolunu konuşalım biraz...
beşiktaşa transferi o kadar yanlış bir iş oldu ki başkanlık seçimini etkiledi. bu da yetmezmiş gibi bir de takımdan gönderileek herhangi bir yabancı zaten aksak olan ritmi tamamıyla yok edeceğinden kayıp bir sezon geçirilmesine neden olacak. hayır tabata ilk devre oynadı mı? ne yaptı? transfer edilmemiş olsa bugünden ne farkı olurdu beşiktaşın? takımın amına koyuldu resmen.
kaliteli ve istikrarlı bir on numara olduğuna , büyük klüplerde de başarıyla top süreceğine emindim ben bu adamın hala da inanıyor güveniyorum lakin takım olarak gelmiş olduğumuz noktada kendisine malesef yerimiz yok çünkü beşiktaş tarihinin görmüş geçirmiş olduğu en başarısız başkan olan yıldırım demirören kendisine 8 milyon avro gibi afaki bir ücret ödemiş ve malesef sadece futbolcu değil bütün kulüp ödenen bu bonservis bedelinin altında kalmıştır , şu an delgado nun gelişiyle takımdan ayrılacak olan oyuncuyu belirlemeye çalışıyoruz ama tabata nın adı bile geçmiyor neden çünkü demirören adı verilen futbol cahili taraftar katili adam bonservis bedelinin ödeneğini üç ayrı yıla yaydığı için alındıktan 3 ay sonra bir futbolcuyu göndermek ciddi anlamda prestij kaybettirir o yüzden gönderilmesi şu an için bahis mevzu değil.
umarım takımdan gönderilmeden önce istatistiklerini yazmaya devam eder de yüzümüzü bir nebze olsun güldürür , çünkü kendisine medyadan ve de taraftardan tepki geldiğinde hiçbir suçu olmayan bu adama ben çok üzülüyorum.