herkes ne var bunda demiş ama hakikaten garipsenecek bir durum. yaklaşık 10 sene önce madrid'in ışıl ışıl caddelerinde gezen carlos , şimdilerde sivas'ta yaşıyor. otele sivas köy yumurtası getirttiriyor falan filan.
bu $ekilde dü$ünen insanlarla ilgili biraz psikolojik tahlil yapılması elzemdir. açılın yapıyorum:
bu tip dü$ünce tarzları kısa yoldan para kazanma, acıya sancıya katlanmadan, optimum para kazancını en ideal yoldan kazanma olarak gören memur kafalı hayatı boyunca giri$imci ruhuna sahip olamayacak kazmaların görü$üdür. allah bilir iddia, milli piyango oynayarak zengin de olmak istiyordur bu mal.
kimse de $öyle dü$ünmüyor olm bir meslek edinmeye karar verdin onun ocağında pi$men için gidip üretim tesisinde kullanılan herbir parçanın kullanım alanını öğrenip, tam donanımlı hale gelip ceo olmak. bu kafadaki er ki$iye göre torpille yönetim kuruluna girip para kazanmak en manidadır. lan yav$ak sivas'a gelirsin mesleğinde pi$ersin sonr gider real madrid'de i$ bulursun. kafa lazım kafa. örneğin bir öğrenci lisans mezunu olmadan doçent olabiliyor mu? olmak için nasıl ki$iliğinden ödün verip kelimeler arasında boğulup kayboluyor gençlikleri... vs vs.
sivasa giderken "roberto carlosu görmeden olmaz" diyeceğim bir espridir bir yaşam tarzı, bir hayat felsefesi ( son dediğimi ben de anlamadım) roberto carlosun sivas ta yaşamasından daha da iyi si (bkz: samda kayısı) .