gidileceğine pişman olunmayacak filmdir. Kimileri çok övmüş olmasına rağmen o kadar ahım şahım olmasa da ilk filme göndermelerle ve kimi sahnelerle güzel bir film yapmışlar gidilir izlenir. Ha bir de Maymun Ceasar Che'ye çok benziyordu lan. sakalları makalları devrimciliği .
Harika bir film yapmışlar. Bir kere, burada değinen de olmuş, sanırım bir "gönderme" bu kadar güzel ve kaliteli olurdu. Sadece bir tane de yok. Spoiler olarak düşünmeyin, izlerken filmin ortalarına doğru, ayaklarını uzatmış film izleyen bir karakterimiz var. izlediği filme dikkat edin. Onun dışında, acaba nasıl bir gönderme olacak diye filmden önce düşünen beni, son derece mutlu eden, naçizane takdir ettirten bir şekilde Charlton Heston'ın oynadığı ilk filme selam çakmışlardır. Bu ayrıntıları geride bırakırsak, gerçekten çok çok başarılı bir yapım. Sürükleyicilik hat safhada. Bir iki ufak mantık hatası var gibi geldi bir kaç yerde ama sanırsam "ape" zekasıyla ilgili benim yeterince bilgiye ve donanıma sahip olmamamdan dolayı yanılıyor olabilirim. Anlatılacak çok güzel şeyler, biraz da sinematik? bir dille söylenecek bir sürü cümle var ama bunlara hiç gerek yok. Gidin izleyin, maymuna döneceksiniz.
öncelikle verdiğiniz parayı hak eden bir film, bu konuda hiçbir tereddütünüz olmasın. filmin adının dilimize çevirisi gayet yerinde bir tercih olmuş. hani seri başlangıcından itibaren kullanılagelen "cehennem" kelimesi filmin ruhuna pek yakışmasa da bu filmdeki "başlangıç" çevirisi cuk oturmuştur. zaten "rise" dilimizde pek de ingilizce!de olduğu kadar vurucu bir çekilde yankılanmıyor.
filme bakacak olursak;
--spoiler--
ilk olarak freida pinto mevzusu var, hatun bildiğin konu mankeni. varla yok arası bir karaktere can veriyor. ondan beklenen tek şey kameraya bakması, salına salına yürümesi olsa gerek. ki ondan daha güzel ve daha alımlı bir hatun bulunamaz mıydı orası da tartışılır tabii. belki de filmin konusu itibariyle egzotik bir yüz seçildi, bilemiyoruz.
ismi çokça bilinmese de sima olarak sinemaseverlerin pek bir aşina olduğu john lithgow ise olması gerektiği gibi bir karakteri canlandırıyor, görevini hakkıyla yerine getiriyor.
filmi seyrederken bir dakika bile gözleriniz, alamıyorsunuz ama film bittiğinde de dile getirecek çok fazla bir olayınız olmuyor. tamam adıyla işaret ettiği meseleyi çok şahane bir biçimde aktarıyor aktarmasına ancak bunun dışında başka da bir şeyden dem vurmuyor. yan hikaye adına pek bir esinti yok anlayacağınız.
şu da var ki fragmanlar çok çok fazla şişirilmiş. demek istediğim filmin super 8 misali fos çıktığı değil elbette. filmde ne kadar can alıcı sahne varsa bir kısmıyla fragmanlara yedirilmiş. bu sebeple filmde sizi koltuğunuzdan zıplatacak kalibrede bir sahne ile karşılaşmıyorsunuz. sadece fragmanlarda ucundan kıyısından tattırılan sahnelerin doyumuna varıyorsunuz.
--spoiler--
bunların dışında göze batan bir olumsuzluğu bulunmayan, son zamanların en başarılı filmlerinden birisidir kendisi. pazar gününüze renk katacaktır, gidin büyülenin hocular.
uzun zamandır beklediğim ve vizyona girince izlediğim kült serinin x-men: first class kıvamındaki başlangıç evresini anlatan enfes film.
özellikle sezar'ın gelişimi ve karakterinin oturması kısmı harika anlatılmış.
filme göre en yavaş ilerleyen safha olmasına rağmen hiç sıkmıyor insanı.
sonlara doğru artan aksiyonla zirveye çıkıyor.
kesinlikle x-men first class'la birlikte bu senenin en iyilerinden.
