diğer yıdılarla aynı sorunu yaşamaması için iyi bir forvet, guti gibi bir adama ihtiyaç duyacaktır. dün bir sürü güzel orta yaptı ama içeridekiler uyku vaziyetinde gibiydi.
fenerbahçelilerin dünkü maçta sakatlansın diye uğruna tesbih namazı kıldıkları futbolcudur. itin duası allahtan kabul olmuyor. şimdilik bi sıkıntı yok.
dün akşam ki maçta bir pozisyonda çılgınca çalımdağı rakibe topu kaptırınca, rakibi metrelerce kovalayan, topu tekrar kapan ve rakip oyuncu tarafından "eyhhh yeter ulan bıktım senden be" nidasıyla belinden tutulup yere atılan futbolcu. *
ha bu arada çok tekme yer falan denmiş yorumlarda. adama yaklaşabilirsen tekmelersin. korkuyorlar yaklaşmaya. sağdan gelse soldan kaçıyor, soldan gelse sağdan kaçıyor. ortadan gelse topu ortadan kaçırıyor. porto'nun şampiyonlar ligi maçlarını izleyen herkes de bilir. örneğin bir arsenal ve marsilya maçı vardı ki, rakip defans quaresma'ya 2 metreden fazla yaklaşmıyordu. yaklaşınca madara oluyorlar çünkü. çok adam rezil eder bu sene orası kesin, ama çok zeki adam. tekmelemek biraz zor, tekmelersen de yersin kırmızıyı.
dünkü maç ile hakkında hiç fazladan sallanmaması gereken ve kendini arayan adam. henüz çok erken. lig ve kupalar uzun maraton, genele yaymak lazım. 2260 nüfuslu (rakam sallanmıştır)* bir yerin takımı ile oynanan maç asla ölçü olmaz!
eskiye gidelim ve hakkını verelim: (#8364344)
"en sonunda formamı taraftarına attığım klübe geldim."
bu sözlerle merhaba demişti, esaslı "merhaba"sı ise dün geldi.
beşiktaş taraftarı onun transferini tam 2 sezondur, herkesden çok, herşeyden çok istemişti. bu sadece bir "yıldız" futbolcu anlamında saklı değil de, gönül koymuştu tek bir oyuncuya, ille de quaresma'ya.
nitekim o quaresma geldi beşiktaş'a imzayı attı. ne dediler?
- rakip seçer.
- yan gelir yatar.
- ruhsuz oynar.
- başarısız olur.
peki ne oldu? daha ilk maçında, sezon boyunca karşılaşılacak belki de en kolay rakip takım karşısında adeta arı gibi oynadı.
top kaptı, koştu, kaptırdığını kovaladı, sağ kanada geçti döktürdü; sol kanada geçti döktürdü. adam geçti, şov yaptı, yıldız bir futbolcunun yapacağı herşeyi 90 dakika içerisine sığdırdı.
onu 2007 yılındaki maçtan sonra, tam 3 yıl sonra tekrar izleyebilmek, hemde bu sefer beşiktaş formasıyla izleyebilmek bizim için hem müthiş bir duygu hem de onun kadar yetenekli bir adamı türkiye'de izleyebilecek olmak büyük şeref.
rakip takım taraftarları. bütün iddialarınızın ortasına bıraktı adam bombayı. şiştiniz orası kesin ama bırakın artık karalamayı. gerçekten komik oluyorsunuz, güneşin balçıkla sıvanmayacağı sağlaması üzerine, kötü duruma düşüyorsunuz. bu adam buraya futbol oynamaya geldi ve bu ligin tozunu atacak. bırakın yalan yere adama mok atmayı. izleyin, keyif alın ulan. bu kadar da kıskançlık yapmayın. ölmezsiniz.
son söz de sana be rico paşa,
nasıl başlarsan öyle getirirler derler, sen en güzeliyle başladın.
bu taraftarın sana boşuna gönül koymadığını bir kez daha gösterdin.
ve bu taraftar birine taktı mı, haklı bir sebebi olduğunu bir kez daha gösterdin.
--spoiler--
q7 tam bir baş belası /turgay demir
şimdi gelelim q7'ye. daha önce de birçok kez yazdığım gibi tam bir baş belası. bu adam topu ayağına aldığında üzerine giden çalım manyağı olur. çok rahat, kendinden emin, başkasının eliyle atamayacağı topları q7 ayak dışıyla atıyor. hem de ne atmak. maçı bırakıp onu izledik desek yeridir. bir zamanlar sergen'i izleyip böyle keyif alırdık, q7de onu aratmaz. daha ilk maçta tartışmalara da noktayı koydu sanırım. yıldız mı yıldız, büyük futbolcu mu, büyük futbolcu. q7 bir hava fişek gibi beşiktaş semalarını renklendiriyor, ligi de renklendireceği aşikar. maşallah diyelim de nazar değmesin. bu çocuk sahaya çıktığında taraftara üçlü, rakiplere de ıstırap çektirir. benden söylemesi.
--spoiler--
zavallı rakip takım taraftarlarını, (#8685994) bunun gibileri kıskançlıktan çatır çatır çatlatan, muhteşem futbolcu. bir şey kötüyse, hakkında konuşmazsın. ammmmaa yarası varsa çenen durmaz. bakın işte yukarıda örneği.
hem ağlamayın lan, senede bir kere sizin stada da gelecek. *
ilk resmi maçında taraftarın gözüne hayli hayli girmeyi başaran topçu. sanırım bundan sonra "yatmaya mı koşmaya mı geldi buraya acaba" diye soru işareti taraflı tarafsız kimsenin soru işareti kalmamıştır. zira adam dk 85te ceza sahasından dönen top için orta sahaya kadar gidip topu kazanıp faul yaptırıp sarı kart çıkarttırdı üstüne.portoda ki zamanlarını hatırlatmıştır. şu ilk yarıda vurduğu trivela girseydi çok güzel olucaktı. trivelana rabonana kurban be.
bugün sahada 5 yıldızlı bir performans ortaya koyan, taraftar ve takım arkadaşlarıyla pek güzel anlaşan futbolcu.
penaltılarla arası olmayan, çünkü ayağının burun kısmıyla şut çekmeyen bir adam. taraftarın isteği üzerine topa gitti, kaçırdı. canı sağolsun, bugün gösterdiği şahane perfomans karşısında helal-i hoş olsun.
maç boyunca gösterdiği mücadele, tereyağından kıl çeker gibi adam geçmesi, yaptığı adrese teslim ortalar, hırsıyla önümüzdeki sezon için çok şey söyledi bizlere. beklenti büyük, umutlar büyük.
ama gönlümüzdeki yeri de çok büyük.
göster kendini quaresma.
quaresma hakkında bu tanıma ekleyeceğimiz başka ne var diye düşündüm , hazır 15 temmuz 2010 beşiktaş vikingur gota maçını da izlerken bişeyler yazayım dedim. şimdi arkadaşlar bu oyuncu hakkında türkiyeye gelmiş geçmiş en iyi oyuncu , yılın transferi , ligi bitirdi vs.. dendi. bi futbolcuya bu sıfatları yüklemek için ne gibi özellikleri olması lazım ? futbol kariyerine bakarak bunu diyebiliriz yada beşiktaşla 15-20 maç sonraki performansına göre de değerlendirebiliriz. e hadi değerlendilerim , kariyeri önümüzde duruyor.
barcelona kariyeri olan bir futbolcu *, şuanda beşiktaşın kalecisi olan rüştü reçber ile takım arkadaşı. ikiside 1 sezon durabildiler bu takımda. yani barcelonada oynamış olmak dünya yıldızı olmak anlamına geliyorsa rüştüyü de havaalanında karşılamanız gerekiyodu. unutulmuş heralde , olur öyle şeyler..
daha sonra gelen 4 yılık bir porto kariyeri daha. portonun zaten sen ben oynasak liginde ilk 2 ye gireceği kesin. o yüzden şampiyonlar ligi kariyerine bakalım bu 4 sezon içinde. 30 maçta 4 gol , son 2 tanesi 2007-2008 de beşiktaşa. türkiyede 3 büyüklerde bu kariyere sahip onlarca türk futbolcu vardır. belki daha iyileri de var. yani burda da üst düzey bir kariyer çıkmadı.
gelelim bir başka büyük durak olan inter macerasına. 32 maç , 13 ü ilk 11 , sadece 1 gol. neden interde tutunamadığı da biliniyor , takım oyunu oynayamaması. vatandaşı olan , balotelliyi adam eden hocası mourinho bile tahammül edemedi. arada chelsea ye kiralık gitti , 4 maç durdu geri geldi.
elimizde quaresmayı üst düzey futbolcu yapacak ayağının dışıyla attığı gollerin videosu hariç pek bilgi yok. ümit özat da ayak dışıyla orta yapıyordu , o videolarda vardır internette , açıp izleyebiliriz. şuanda oynanan maçta da bu kadar zayıf bir rakip karşısında adam geçme yada başka yaratıcı bir girişimi olmadı. ayak dışı şutu eksik etmedi ama.
sonuç olarak kesinlikle kötü bir futbolcu değildir ancak abartılacak bir oyuncu hiç değildir. quaresmayı bukadar futbol ilahı olarak görürsek ülkemize gelmeden ve geldikten sonraki kariyerleri belli olan nice futbolcuya patates muamelesi yapmış oluruz ki bu oyunun tanrıları varsa eğer hiç düşünmez ilk bizi çarparlar. (bkz: hagi) (bkz: popescu) (bkz: nicolas anelka) (bkz: roberto carlos) (bkz: pierre van hooijdonk) (bkz: harry kewell)
umarım beşiktaşta kendisini bulur , bizlere oyunlarda gördüğümüz quaresmayı izletir ve ülkemizin milyonlarca eurosu boşa gitmez.
