bugün yapılan kontrollerinin ardından çarşamba takımla çalışmalara başlayacak ve schuster'in görev vermesi halinde perşembe günü cska sofia maçında oynayabilecekmiş.
geçen gün kazanın önünden geçerken ebru gündeş'in çingenem şarkısıyla kendisine yapılmış tezahürata nail oldum, varsa sözlerini bilen yazsın pek güzeldi nitekim.
ayrıca portekizdeki lakaplarından biri "cigano"dur.
16 eylül 2010 beşiktaş cska sofya maçında topu karşı ceza sahasının oralarda kaptırdıktan sonra bizim ceza sahamıza kadar adamı kovalayıp ayağından topu söke söke almıştır.
inter'de bunu yapsaydı belki bize gelmeyecekti. iyi ki yapmadı, iyi ki bizde artık. inşallah 2 sene bizde oynar sonra iyi bir paraya satarız. satarız diyorum çünkü tutamayız bu adamı.
beşiktaş taraftarı ile arasında tabir-i caizse aşk olan futbolcu.
yaklaşık 16 senedir maç izlerim, tüm dünya liglerini takip ettim ama muhtemelen hiç böyle birşey görmedim. keza pascal nouma'yı ayrı tutuyorum o da bundan farklı birşeydi, quaresma'daki gibi yine değildi.
quaresma'yı saha kenarında görünce heyecanlanan, onun sahada oluşundan büyük keyif duyan taraftar. formasını giydiği kulüp ve taraftar için canını dişine takan, kaptırdığı topu metrelerce kovalayan, dili dışarı çıkana kadar mücadele eden, sürekli tribüne bakan, diyalog halinde olan bir adam.
iyi izleyin beşiktaş'lı dostlar,
yıllar sonra onu anlatmayı borç bileceğiz evlatlarımıza.
16 eylül 2010 beşiktaş cska sofya maçında topu rakibe kaptırdıktan sonra, taç çizgisine yakın bir yerde attığı depar sırasında, elimle ekranı işaret ederek "la la la gidiyo,(evdekilere bakarak)" dediğim futbolcu.topu aldıktan sonra evden bir alkış kopmasına neden oldu.
can çocuktur.
ekşi'den güzel bir anektod gelsin gıyabında.
--spoiler--
bu adam bugün cska sofia maçında şöyle bir şey yaptı: beşiktaş'a göre sol kanatta, rakip ceza sahasının çaprazında çalım atmaya çalışırken topu kaptırdı. rakip bir şekilde topu ileriye oynadı, yine bizim sol kanadımızdan. quaresma koştu, koştu, koştu, evde maçı tek başıma izlememe rağmen parmağımla gösterdim bu adamı ekranda "bak bak bak bak koş ulan it koş ulan helal olsun sana" diye. quaresma o 60 metre deparı attı, kaptırdığı topu 60 metre geride söke söke geri aldı. 27 yaşındayım, 22 senedir beşiktaş maçlarını izliyorum, o güzelim formanın, bu kadar hakkını veren bir erkek adam daha görmedim. ister fanatiklik deyin, ister hıyarlık deyin, ister "daha neler" deyin, bir lokma ekmeğim olsa, yarısını paylaşırım bu adamla.
(poorgod, 17.09.2010 00:06)
--spoiler--
fenerbahçe maçında bir gol atacak(ya serbest vuruş ya da penaltıdan) bir de asist yapacak futbolcudur. gol pası ise sağ çaprazdan ortaladığı topa birisi kafa vuracak ama o kim olacak kestiremedim.
dün akşamki golden sonra herkes çılgınca ernst'e doğru koşarken, herkesin aksine muhteşem bir gol pası atan ve köşesinde tek başına sevinen guti'ye koşan adam. hemen ardından ise ernst'i kutlamıştır. zaten sonra ernst'te guti'ye koşmuş ve takım sevgi yumağı olmuştur. sevincin ardından ise guti'nin tribüne "haydi gençler kopuyoruz" tarzı hareketine de dikkat çekmek isterim.
neyse uzun lafın kısası öyle de hakkı gören, teslim eden bir candır, bu yiğit.
savunma yapmaz, geriye koşmaz diyenlere en kapağından güzel bir cevap vermiştir.
kaptırdığı topu amok koşucusu misali kovalayıp adamdan tereyağından kıl çeker gibi almıştır. http://www.twitvid.com/FTKFJ
pascal'dan sonra yeni fenomenimiz. dün 5 kişi maç iziliyoruz. 1 kişi fenerli, 4 kişi beşiktaşlı.takı msıkıntıya girdi bizden "al artık quaresma'yı" sesleri yükselmeye başladı. oyuna girdi "şu adama atın olum topu" gibi bağırışmalar başladı. zaten sinirler gergin ve fenerli arkadaş sonunda dayanamayıp " olum 1 kişi yok ya sahada. niye sadece o herife odaklanıyorsunuz" gibi haklı bir söylemde bulundu ama olsun. herif girdi oyuna hareketlilik getirdi. faulu yaptırdı sonucunda da gol oldu.