ah be fenerli dostlar görünen köy klavuz istemiyor işte. tamam alex yaşına rağmen harika bir topçu ama bu q7 denen apaçi türkiyedeki en iyi topçu kabul edin.
beşiktaş formasını giymesinden büyük gurur duyduğum futbolcu.
bu adamın sadece muhteşem yeteneğinden ziyade onun mükemmel karakteri, tribünle bütünleşmesi, beşiktaş'ı gerçekten sevmesiyle alakalıdır.
bir kaç saat içinde kendisiyle ilgili çok güzel yorumlar duydum. önce serdar ali çelikler konuşsun hakkında;
"quaresma bana göre dünyanın en iyi futbolcularından biri ve sezonun en iyi transferidir. bahsettiğiniz adamı dünyanın en iyi klüpleri almış. bakın oynatması falan önemli değil. barcelona'nın, chelsea'nin, porto'nun, inter'in menajerleri, teknik heyeti oturmuş, düşünmüş ve bu adamı almış. bu onun olağanüstü bir yetenek olduğunu gösterir. ve herşeyden önce bu adam beşiktaş'ı çok seviyor. adam çıkıp demiyor ki ben quaresma'yım karabük'te oynamam. çıkıyor güler yüzle oynuyor, işini yapıyor. taraftara ve beşiktaş'ın büyüklüğüne değer veriyor"
sonra rasim kara hocadan geldi iltifatlar; "quaresma ve beşiktaş taraftarı arasında mükemmel bir uyum var, inanılmaz bir bağ var."
bugün beşiktaş taraftarına quaresma dediğinde kim olursa olsun yüzü gülüyor, gözleri parlıyor. onun bir gün gideceğine inanmak istemiyor. 2 sene beklediği, uğruna nöbetler tuttuğu quaresma'yı sadece "yıldız" diye değil, onun çok "özel" olduğunu fark ettikleri için istediler. başka kimseyi değil özellikle, ille de "onu" istediler. o yüzden birileri onu onlardan koparsın istemiyor.
ben, şahsen ben.
quaresma'yı beşiktaş forması altında izlemekten, görmekten gurur duyuyorum.
o golünü attığında, kapalıya koştuğunda,
takımın emektarı malzemeci sürreya'ya sarıldığında,
ümraniye'deki personele cebinden 5 bin tl yardım yaptığında,
kendisi suyu içmeden evvel rakip takım futbolcusuna ikram ettiğinde,
inanılmaz çalımları, muhteşem hareketleri yaptığında,
beşiktaş'ı sevdiğine dair gösterdiği her belirtide,
kendisine gösterilen ilgiye karşılık vermek için her didindiğinde,
ve dün akşam portekiz milli takımının maçında portekiz'li futbol severler onun ayağına her top geldiğinde ayakta alkışladığında, portekizli spikerin onun için yağdırdığı her övgünün ardından getirdiği "beşiktaş'ta oynuyor" cümlesinde;
ben onunla gurur duyuyorum.
biz seninle gurur duyuyoruz quaresma.
sadece dünyanın en yetenekli futbolcularından biri olduğun için değil,
bizim kalbimize bu kadar kısa sürede girdiğin için,
adam olduğun için.
yapılan dna testleri sonucunda 5 aylık ariana'nın onun çocuğu olduğu belirlenmiş. ulan herşeyi geçtim türk basınının haberi veriş şekline bak. quaresma kaçamak yapmış, çocuk öyle olmuş. yahu araştırın biraz, eliniz mi kopar? internetiniz mi kotalı? çocuk kimdenmiş bir bakın?
madem o kadar zor biz yazalım. çocuk quaresma'nın uzun yıllardır birlikte olduğu ama kendisini aldattığını öğrenince ayrıldığı sevgilisinden. çocuk planlı bir çocuk, ama sevgilisinin kendisini aldattığını öğrenen her erkeğin yapacağı gibi dna testi istedi adam. sonuçta bebek ondan çıktı ve quaresma kızının bütün sorumluluğunu aldığını kabul etti.
baştan söyleyeyim beşiktaşlıyım ve bu talihsiz beyanat çamlıca'Da bir mahallede bulunan fanatik beşiktaş'lı marketçi ishak amcaya ait aynen şöyle devam ediyor konuşmasına;
tam 20 yıl tribüne gittim oğul 5-6 şampiyonluk gördüm, beşiktaş sağolsun ama o kadar kazma adamlar o kadar kötü 10 numaralar oyun kurucular seyrettim ki artık umudum kaybolmuştu, bu sene adını sanını duymadığım bu quaresma dedikleri adamı aldıklarında önce mahallenin çocuklarının diline pelesenk oldu bu, sonra izlemeye başladım ben bu adamı ve şimdilerde bir çocuk gibi maç gününü bekliyorum, artık beşiktaşlı çocuklar 1 adım önde mahallede arkadaşı guti ile beraber quaresmayıanıyorlar her dakika, yeminle o adama birşey olursa öldürürüm kendimi, gülüyoruz..
futboldan anlayanların da diyebileceiği gibi gayet üst düzey oynayan portekiz milli takımının oyuncusu. boş oyuncu videodaki hareketleri idmanda bile yapamaz.
cristiano ronaldo'dan iyi messi'den az da olsa kötü futbolcudur. türkiye'ye gelmiş geçmiş geçecek en iyi futbolcu olduğunu söylemeye gerek yok zaten.
(bkz: ironi)