şimdi ödülün kime verileceğini bilmiyordu, bilmediğini de bilmediği için ödülü verdiğine bakıyor ki o bilmediği.
bu durumda kim olduğu bilinmeyen “bir yere çıktım ama burası neresi?” diye soruyor. ona “bakan ödül verecek, ama ödülü kime verecek belli değil” diyorlar. o da “bakan ben miyim? ben bakansam şu benim yerime önüne gelene veren bakan kim?” diye soruveriyor.
bunun üzerine çıkıyorlar bakıyorlar kimmiş o verdiğini vermeyen.
sonunda bakan “ödülü vermeyeceğime verince, verdiğimi anladım, o zaman vermemem gerektiğini bilmediğimi verdim gitti” diyor.
bunun üzerine zarrab mı, değil mi. zarrab ise o değil olan kim bilinmediği için; ödül verilmeyen ödülü alıyor, bakıyorlar almaması gereken yerine alması gereken almamış zaten.
o zaman bakan kurtulmuş “ben vermekten kurtulmuştum, kurtulduğuma sevinirken, sevinmekten kurtuldum ki, bir baktım verdim mi vermedim mi, verdiysem kime vermedim de kurtuldum, o benim yerime veren ben miydim, bensem niye ben benim değilim” diyerek.
bakmayın siz.
“zarrab’dan haberimiz yoktu”, “salona girmiş”, “bilseydik ödül vermezdik”, “kim bilir nasıl girdi içeri”, “ a o’muymuş” dediklerine.
bal gibi biliyorlardı.
aynı gün kaçak saray’ın yanındaki piknik yerinde top oynamaya giden çocukları daha keçiören kavşağı’ndan çıkışta fark etti bunlar.
cumhurbaşkanı’nın bilgisi olmadan girebilir mi zarrab içeri.
ödül ise zarrab’ın hakkıdır.
32 yaşında, yabancısı olduğu bir devlete gelip, ülkenin en ünlü sanatçı kızı yetmiyormuş gibi babası yaşındaki bakanı “önüne yatırıp” da,
dağıttığı rüşvet elbise torbalarına, kutulara, kasalara sığmayınca,
taşımak için kamyonet ile enişte yetişse bile sıfırlanamayınca,
dört bakan gittiği halde, hiç kimse suçlu bulunamayıp, soruşturmayı yapan polislerin yakalandığı, savcı ve yargıçların suçlu bulunduğu bir rezaletin kahramanı.
iran’a bilezik satmaktan şampiyon.
ve cari açığı kapatıyor.
cumhurbaşkanı’nın huzurunda ödüllendirildi, o kadar.
şimdi koalisyon kuruluyor.
ey chp,
ey mhp,
siz de sonradan “haberimiz yoktu” falan filan demeyin.
kuracağınız koalisyonun bir ortağı da reza’dır..
utanmamayı da paylaşırsınız artık.
utanmazlık ödülü kime düşerse.
Reza zarrab evet spekülasyonlar la her zaman gündemden düşmeyen, eşi ebru gündeş e aldığı pahalı şatafatlı hediyeler le gündemin odak noktası haline gelen, ibrahim Tatlıses in biricik evladı, kankası olan, "elbise yürütür, para konuşturur" deyimlerini bize hatırlatan, geçmiş de yaptıkları yla gündemden düşmeyen, şimdi ise sessiz kalmayı tercih edip, yaptığı işlerle anılmaya çalışan, yolsuzluk suçlama larının için de bulunmuş, ebru Gündeş de dahil türk halkını 2 ye böldürebilmiş, vizyon sahibi türkiye'nin bir kısmı için kahraman/ diğer kısmı için ise yolsuzlukla suçlanan, zengin, parası ve çevresi ve de gücü bol olan, bunun verdiği soğukkanlılığı sürdürmeye devam eden, eşinin tv programında uğruna gözyaşı döktüğü, sanat camiasında da parmağı olan, bu ülkede yaşayan bir vatan evladı nın kolay kolay yapamayacağı işleri yapan, servetini türkiye de açığa çıkaran, bir kez daha bu ülkede yabancıların kendi türk milletinden önce geldiğini bizlere gösteren ve yaşatan zatı muhterem dir. Ayrıca; zenginin malı fakirin çenesi yorarmış, bizlerin çenesi yoran onun serveti veya yaptığı şeyler değil, nasıl bu kadar hızlı tepeye yükseldiği dir, bizlere de bu taktikleri vermesini temenni ediyoruz, nasıl olsa bu ülke her zaman taktikleri yabancılardan aldığı için alışılmış bir durumdur.
Ebru gündeşin kocası olarak tanıtılmasının sebebi ebru gündeş ebru gündeşken kendisinin muhtemelen türk vatandaşı bile olmamasından ileri gelir, yani bu adamın gündeme girmesi ebru gündeşten bi 20 sene falan sonra oldu.
mesela bu güne kadar devlete usulsüzce yedirdiği milyonlarca liralar sonrasında ortaya çıkan yolsuzlukların üstü kapatılsın diye yine milyonlarca lirayı feda etmiştir.