--spoiler--
elektrik gitmeden önce ufak yaşlarda olan suriyeli bir kızın büyüyünce asilere katılıp amerika için savaştığını söylemesi, şu günlerde emperyalistlerin, özelde amerika'nın suriye'yi kıskaca almalarına göndermedir. neymiş efendim amerika özgürlükler ülkesiymiş, klişenin dibine vuran yapımdır.
--spoiler--
jj. adams lostvari bir diziyle ortalığı siler süpürürüm demiş galiba ama olmamış hacı bu. bi daha yap!
dizi lost gibi sürekli sırlar üzerine kurulmuş. en büyük sır da elektrik nasıl gitti?
ayrıca yine lost gibi sürekli flashback'ler. her bölümde birilerinin geçmişine odaklanma.
bir adam kendini bu kadar mı tekrar eder yahu. ayrıca bir sürü mantık hatası da barındırıyor.
kıssadan hisse 6 bölümünü izledim ama sarmadı ve saracak gibi durmuyor.
Elektriğin yok olmasından mütevellit dünyanın alabileceği durumu dramatize etmeye çalışan bir dizi. Post apokaliptik filmlerde, dizilerde çok az insan kalırya dünyada, izleyicinin hayal gücü girer devreye ben olsam ne yapardım, az insan çok fırsat filan. revolution dersek anam çok kalabalık. E tabi bir elektrik gitmiş toplu kıyım yok. izliyoruz ama post apokaliptik tat yok.
3 bölüm izledim. işin ilginç yanı diziyi fazla beğenmedim, fakat içimden bir his izle devam et diyor. Konular çok yavaş ilerleniyor, konusu, fikri falan çok iyi fakat işlenişi baya yavaş ve sıradan. Senarist biraz daha iyi yazabilirmiş.
kıyamet senaryolu dizilerde çoğalmaya başladı. walking dead'a ergen dizisi diyenler acaba buna ne söyleyecekler.
diziyi tamamiyle ergenler yönetiyor.
1. sezon 1. bölüm
--spoiler--
o son sahnedeki kolyeden elektrik olayı iyiydi.
saçma muhabbetler dönmese konusu itibariyle iyi.
walking dead'ın 2. sezonuna beziyor biraz.
--spoiler--
elektrik kesintilerinin neredeyse günlük yaşandığı zamanlarda "amerika'da 5 dakika elektrik 5 dakika gitse var ya" tarzı bir geyik vardı. onu hatırlatır.
evet o zamanlar uzun soluklu da olsa bir elektrik kesintisinin yaratabileceği kaos, GÜNLÜK YAŞAM PRATiKLERimizin dışındaydı.
"elektrikler gitmiş meğersem" kabusunu amerikanca anlatan bir dizi. yine bir ergen ve onun tripleri yine onun tripleriyle iş yapan yetişkinler, yine saçma sapan kişisel hikayeler, yine bir adet rambo.
biraz lost, biraz da walking death tadı veriyor sanki.
- Çok dağınık işleniyor. Geçen hafta Grace'e birşey oldu. Fakat bu hafta göremedik bile ona ne yapıldığına dair.
- Şu Charlie. Kristen Stewart vakası.. Ana karakterlerden biri bu kadar itici olmamalı. Savaş eğitimi veya ok eğitimi almamış bir kız maşallah herşeyden kurtulmayı başarıp, bir de köprü patlatıyor. Siz değilmiydiniz lan geçen bölüm de milislere tuzak kurdurmak için kıza birşey olmasından korkan? Ertesi gün bir bakıyorum kız dövüşe dalıyor. Vay anasını.
- Ağır işleyen bir aksiyonu var. Bekle babam bekle.. Aksiyonda aksiyon olsa bari bir iki kılıç salla olay bitiyor. He bu hafta ki nişancı iyiydi bir tek.
saçma sapan bir kurguya sahip dizi. ne yani, artık manyetik alan iletken içindeki elektronları hareket ettirmiyor mu? fizik kanunları değişti de bir bu mu değişti lan? o zaman ateş de ısıtmasın, bir şeyi itince hareket etmesin... elektriğin artık üretilememesi de aynen böyle bir şey. bu kadar saçma bir kurgunun anoloji kasmaktan kaynaklandığını zannediyorum. şunu direk işleselerdi, çok daha mümkün ve tutarlı bir şey çıkardı: (bkz: peak oil)
- miles gidiyor, kız arkasından gidiyor. miles kalıyor kız da kalıyor. hayde sonra yine miles gidiyor. e yeter amına sokuyum artık bir yerde durun. fazla klişe olmaya başladı bu bölümler.
- miles ve charlie gittikten sonra geriye kalan iki kişinin milislere karşı ne yapacağını düşünen yok. bırak onlar gittikten sonra mr. ac/dc ingiliz kadına ''sana birşey itiraf etmeliyim'' diyor. charlie ve miles varken nerdeydi aklın?
- dizinin ilerleyen 3-4 bölüm de mutlaka aksiyonu biraz yükseltmesi lazım. yoksa zor bu dizinin gidişatı.
- son olarak iyi iphone reklamı yaptılar.
j.j.abrams ın kendini hissettirdiği yeni bir dizi. terra nova ile flashforward karışımı olmuş gibi gözüküyor pilot bölümden birşey söylemek zor gözüküyor. ilerleyen bölümlerde yeni bir iptal fiyaskosu daha yaşanıp yaşanmayacağını görücez.
ilk bölüm itibariyle bende şu izlenimi bırakmıştır. dizi ilerler ilerler ama hiç bir zaman gerçekte ne olduğunu tam anlamıyla açıklamaz. biz de bekleriz "lan biri söylesin ne oldu da şu kodumun elektrikleri gitti?" diye. senaristler amaan biz olayımızı ortaya koyalım da nasıl olsa bi 5 6 sezon götürürüz bu işi nasıl olsa demişler galiba.
ilk bölüm başlangıç olarak gayet iyiydi. Kesin birşey söylemek için 2-3 bölüme daha ihtiyacım olacak kendi açımdan. Konu olarak yine çok güzel ancak J.J. Abrams olunca insan yine acaba nefes alamadan biter mi sorusu akla geliyor. Ama yarattığı konular ve atmosfer çok iyi. Diziye gelirsek...
- Bazı yerlerde fazlasıyla The Hunger Games tadı aldım.
- Başta Ben karakterinin ölmesi açıkçası biraz olayı gençlerin hakimiyetine çekti. Kızın amcası olmasa fazla tat alamazdım açıkçası. Spartacus gibiydi, çok beğendim kendisini.
- Nate ve Charlie zorluklarla baş eden iki zorlu aşık olacak maalesef bu klişeyi de belirtmek isterim.
- Yaş ortalaması biraz daha yükselirse (en azından ilerki bölümler için) daha iyi olacaktır.
- O çiftlikten çıkmaları çok iyi oldu yoksa sıkılabilirdik fazlasıyla şimdi baya kovalamacalar olacak.
- Yalnız Ben kardeşim elinde madem böyle bir kolye var. O çiftliği biraz daha güvenli hale getirsene sen..
- Bu arada Nate karakterini hiç beğenmedim. Hafif Jacob'ı andırıyor. Keşke kardeşi Danny ile sevgili ihtimali olabilse.
ilk bölüm itibariyle işle işle bitmeyecek maden gibi bir konum var diyen dizidir. ilk bölüm güzel bir izlenim bıraktı, olur bu olur dedim ama henüz bir şey söylemek için erken tabi. izleyecek dizi kalmadı lan, adam gibi yapın şunu allah rızası için.
