karması -125 olan erman toroğlu. tesadüfe bakınız benim ki de 215 imiş... power ranger'ım ben de. 6. power ranger. yerimi kimse bilmiyor. mustafa balbay'a sor, o seni kanalize etsin bana! suyu ısıttım bekliyorum bebek!
çaylaklığının şöyle birkaç ay sürmesini ve karmasının da -500 lere kadar düşmesini temenni ettiğim düşüncesiz yazar. nah bu şimdilerin gözde çaylağı, kardeşi olacak adamın nickaltına acısını paylaşacak bir entry bile girmeyerek onu sisli ve buz gibi günlerinde yalnız bırakmıştır. sonra da gel bu adam için üzül. **
zeki ama arada ilgi gostermeyen yazardir. sizofren degildir.
****
once kisa bir muhabbet eder.. sarmayinca son bir gayretle lafi cevirmeye calisirdi. en sonunda da gozlerinin nereye baktigi degil, nasil baktigi onemli derdi kendini bilge zanneden bir moruk. tabi bu olaylar olurken ben de tirnagimin kenarindaki etleri disimle kemirirdim. fazla kaptirdigim sirada "vciyuk muciyk" ve turevleri gibi opusme sesini andiran sesler de cikardi. bunak konusmaya devam ederken ben de opusme seslerine kulak verirdim.
su anda tek elimle bu yaziyi yaziyorum, cunku o bunak yine konusuyor ve ben yine tirnak kenarindaki etleri kemirmekteyim. zor bir is ama yapabiliyorum, beynimin sol lobu iyi calisiyor gercekten. hakkini vermek gerek. ama bazen simdiki gibi de yazacagini unutabiliyor, ve butun konuyu bir anda dagitip toparlamaya girisiyor. cok detayli isler bunlar, beyin yapisi itibariyle coklu islemi tek zaman periyodunda gerceklestirebiliyor.
lise yillarimdan bir gun..
adini vermeyecegim ancak yazip cizdiklerimi az-cok bilen bir bayan arkadasimla simitci hedesinde oturmus en yakin arkadasimi ve bu bayan arkadasimin sevgilisini bekliyoruz. bayan arkadasimin dogum gunu olmasi itibariyle, kendisine plastik bir kutuda "yavru yilan" hediye edilmis. pek begenmediginden olsa gerek bir yerlere vermeyi dusunuyordu.. ben de merak ettiydim ve oynamaya baslamistim minik yilanla. normal bir parmak kalinliginda, yirmi santim uzunlugunda bir hayvandi. bir elimden digerine geciyor, kolumdan dolanip tekrar elime geliyordu. avucumun icine alip basi disarida kalacak bir bicimde tutup, kafasindan opmeye kalktigimda bayan arkadasim bana soyle demisti;
- off deniz ya.. su yilanla ilgilendigin kadar bir kizla ilgilenseydin simdiye sevgilin olurdu.
yilanla ilgilenmek? hasiktir! zoofili mi oluyorum lan falan diyene kadar... aslinda boru gibi hakliydi kiz. cat diye lafi yapistirmisti suratima. oracikta mosmor olmustum ve elimde yilanla got gibi kalivermistim. jet hiziyla dershanedeki kizlari aklimdan gecirip, "bu ilgiyi kime gostermeliydim" diye dusundum. bir kac dakika sessiz ve hareketsiz kalisimi bozan sey, portlek gozlu ve yesil suratli bir kiz olmustu. daha dogrusu, bir yilana bakaraktan dalmis oldugum hatun profillerinin arasina, avucumda tutmus oldugumu unuttugum minik ve zavalli yilanin o can cekisen ifadesi girdi. kendimi bir an polonyali kiza asik olmus ss subayi gibi hissetmistim. oldukca garipti yani.
..
eski sevgililerimden etrafta bahsetmem, ama bu yilan bambaskaydi. bana ilgi gostermeyi asilayan bir canliydi.
- ne sevgilisi lan?
dikkatli bak, yanyana iki nokta var yukarida.
- haaa!
cok onemli degil detaylar, bosver, mantik iliskisiydi zaten.
- peki.
.
.
biraz daha eskiye gidelim.. ilkokul ucuncu siniftaydim, kursun kalemin arkasini dislerimle soydugum ve hatta kemirdigim yillar. bos gozlerle hocaya bakip, fildir fildir gozlerle sinav kagidi doldurulan yillar. cin gibiydim lan. calismazdim ama ortmen tahtaya kaldirip konu anlattirdiginda ya da soru cozdurdugunde yapardim.
yanliz bir gun kotu bir sey oldu;
bir matematik sinavinda tum sorulari bilebilmeme ragmen, el sallamaya calisan iki adet minik cop adam cizmistim koca sorunun altina. soru basitti, tavuk ve tavsanlarin ayaklari falan derken kumesteki tavsanlarin sayisini istiyordu.. el sallayan cop adam ve ben birbirimize bakisarak kirk bes dakika bekledim, sinav suresinin dolmasini. zil caldi, sinifin inegi siralarin uzerindeki kagitlari toparlayip ortmene teslim etti, ve sinav bitti.. veli toplantisi yapildiginda ortmenim aglayan anneme "deniz zeki, ama calismiyor" demisti.
sinav kagidimi anneme gosterdiginde sinavdan uc aldigimi ve ortmenimin el sallayan adami yuvarlak icine aldigini gormustum. sorunun yaniti "kumeste yedi tavsan vardir" olacakti. cop adamin el sallayan ve digerine oranla biraz buyuk olan elinde ise yedi adet parmak vardi. ortmenimin o kagidi okudugu anda ne dusundugunu bilmeyi gercekten cok isterdim. ancak rastlantisal midir, yoksa soruyu cozdugum ve yanitini bildigimden dolayi midir kesinlikle hatirlamiyorum, o adamin yedi parmagi vardi. hatta bu nedenden dolayi belki yedi rakamini gercekten cok seviyorum. ve takibinde asal sayilari seviyorum. bunun takibinde de sifreleme algoritmalari uretmeye calismama varilabilir.
gozlerimin kagida bos bos bakmasi, gozlerimin anlamli bir sekilde bosluga bakmasi, gozlerimin gozlerine bakmasi.. bilmem. zekiyim, dusunebiliyorum. ilgiliyim, ya da degilim durumuna gore degisir. calismak zaman alir, ayni seyi calismadan da yapabilirsem, ikinci yolu kullanirim. bilge moruktan inciler..
- bilge moruk ha? yaslaninca daha da mi cekilmez oluyorum, ne..
ya amca dur bi simdi..
- bak buraya.. dinle..
...
- ..senin o ogretmenin, annen, baban, kardesin, ve arkadaslarin hatta sevgililerin demiyor muydu, sen ne kadar pasaklisin, duzensizsin, hatta daginik ve tembelsin diye ha?
onlari biliyorlar zaten amca, anlatmistim onceden.. teyy teeyy yasli bunak seni.
- hadi lan, yemin et?
.
.
bilinmeyenleri dusunmek, adimlarini saymak ve sonucu hesaplamak, yuksek kapasitede beyin gucu gerektiren bir ustalik ise; oldukca basit bir seyi dusunememek nedir?
+ mantiksal hatadir.
- basitmis degil mi?
error log:
[line 1] fatal exception:
a logic error caused the application response unstable. restructuring the algorithm may solve the problem.
diktörtgen şeklindeki (likit) kristal küresinden(yaa... hem küre hem diktörtgen) herşeyi gören omniscient sözlük varlığı. tekno-medyumdur. yazarlar, okurlar, exler, nextler, fuckbuddyler, partnerler ne yapıyor, saniye saniye(daha doğrusu dakika dakika da, çok fazla trafik olmazsa... ruh trafiği yani canım... ) "zihninde" canlanır. tuvalete götürtmez adamı valla paranoyadan. *