çok rahatsız edici, çok iki yüzlü, bunalıma sürükleyebilecek bir film. kullanılan çekim teknikleri ( birbiri ardına zoomlar, tekrarlanan bunalım ve şiddet sahneleri) bilinçaltına işliyor resmen. bu kadar rahatsız edici olmasının yanında; müziği ve geriye kalan her şeyiyle süper bir film olduğu gerçeğini de göz ardı edemiyorum.
hakikaten insanlarin niye bu kadar begendigini, bu filmi bir "basyapit" olarak gördüklerini anlayamadigim film. madde bagimliligi olan birinin cok hosuna gitse tamam da, bundan önce basyapit olacak bir sürü film var.
aşırı mubalağalı ve gereksiz, kahve içersen zenci olursun diyen zamane insanlarının amerikan versiyonu tadında bir film.
özellikle bağımlılığın yaygın olmadığı türk gençliği arasında bu kadar tutulması hakikaten gülünç.
müziklerini neredeyse seyyar satıcıların kamyonetlerinde duyacağımız film. Sinema dergisinde hakkında okuduğum yorum üzerine izlemiştim. Sonunda üstünüzden tır geçmiş etkisi yapar diyordu yorum. Rahatsız edici filmler arasında gösterilmesi gayet doğal olan çarpıcı film.
hayatımda izlediğim filmler içerisinde sonu en kötü biteni.insanı üzmekten çok bunalıma sokar,bitiminde ağlayasınız gelir ama film olduğunu hatırlayıp kasarsınız kendinizi. * sadece uyuşturucu değil daha bir yığın kamçılanması gereken istek anlatılıyor filmde. izlenmesi gereken bir başyapıt kanımca.
ozellikle son 20 dakikasiyla insanin psikolojisini bozan film. ne olmak istiyorlardi, ne oldular diye dusundurtup benim de hayallerim var benimkiler de boyle kotu mu sonuclanacak diye dusundurtuyor. ondan sonra da uzun sure aptal bir sekilde bosluga bakmaniza neden oluyor...
uzun bi arayis ve bekleyisden sonra izleyebildigim, bagimliliklarin insanlara neler yaptirabilecegini gosteren etkileyici, kaliteli film. ayrica cok guzel de muzigi vardir.
bu filmi izlememiş olmak bir sinemaseverin hayatındaki en büyük kayıptır. filmden sonraki ilk cümlem : böyle bir hayat yaşayacaksam şimdi ölmeye razıyım.
kaybedenlerin hikayesidir. hayatın ne kadar acımasız olduğunu insanın beynine adeta kazır. ölene kadar unutulmayacak filmlerden olmasının yanında izleyenlerin direk madde bağımlılığına karşı safta durmasını sağlayacak filmdir.
hazmedilmesi zor bir filmdir kanımca. bitiminin ardından izleyende mide ağrıları bırakır ele alınan konunun bir anda bu kadar sarsıcı bir şekilde beyinlere aşılanması sonucu.
kesinlikle vurucu bir film..harika çekim açılarını, şahane fikirleriyle birleştiren aronofsky; insanları etkilemeyi her filminde olduğu gibi yine fazlasıyla başarmıştır bu filmde.. spoiler
filmin sonunda kahramanların son pozisyonlarına dikkat edilmelidir mutlaka, mesaj gözden kaçmamalıdır..
ayrıca bu filmde harry isimli karakteri canladıran jared leto, 30 seconds to mars'ın solistliğini yapmaktadır.. son olarak, bu filmle oscar'a aday gösterilen sara goldfarb rolündeki ellen burstyn'in nasıl olur da oscar heykelini evine götüremez anlayabilmiş değilim,tüm zamanların en müthiş rollerinden biri olmasına karşın.. akademinin tartışılması gereken bir kurum olduğuna bir kanıt da bu belki de..
-kanka sizin ordan geçiyorum, evdeysen uğrayayım.
-gel kanka ben de bi filme başlıyodum, beraber izleriz.
-ne filmi lan konulu mu? *
-manyak bişeymiş. requiem for a dream
-iyi tamam geliyorum.
film izlenir. kısa bi sessizlik.
-olm şükredelim halimize. neler var hayatta.
-kanka ben kötü oldum. gidip uyucam.
insanı hayattan korkutur, soğutur herbi kötü etkiyi yapar ve bikaç gün uyanmak istenmez.
gelecekleri için tutturdukları yolu kaybetmiş gencecik insanların hikayesi. finali yürekte derin boşluk bırakan, jared leto' nun tekrar tekrar alkışlandığı film.
uzun süredir dvd'sini aradığım, sonunda yemeksepeti'nin 30 ytl'nin üstünde alı$veri$ yaptığınızda dvd veren kampanyasında kar$ıla$tığım darren aronofsky filmi.
Film uyuşturucu bağımlısı 4 karakteri anlatmaktadır. Her şey istedikleri gibi başlar. Geçimlerini uyuşturucu satarak kazanmaya karar veren Harry ve Tyrone için her şey gayet güzel başlamıştır. Hayli para kazanırlar. Aynı zamanda Sara Goldfarb hayallerini süsleyen televizyona çıkma fırsatını yakalamıştır. Sürekli rüyasında televizyonda kırmızı elbisesi ile seyircileri selamladığını görür. Kırmızı elbisesini bulur. Fakat kendisine küçük gelmektedir. Bu elbisenin kendisine olabilmesi için ne gerekiyorsa yapmaya hazırdır. işte her şey o zaman başlar. Diyet yapmaya başlayan Sara, komşusunun tavsiyesi üzerine doktora gider. Doktor ona kullanması için haplar verir. Bu haplar Sara'nın yerinde duramamasını, sürekli iş görmesini sağlamaktadır. işleri iyi giden Harry annesine yeni bir televizyon alır. Götürdüğünde annesinin durumunu gören Harry çok üzülür, ve hapları birdaha kullanmaması gerektiğini söyler.