anlatılan övgülerden sonra izlemek mecburiyeti duyduğum ve izlediğim film. bizim semtte her gün onlarcası yaşandığından çok dandik göründü gözüme. 10 üzerinden anca 5..
ömrü hayatım boyunca izlediğim en çarpıcı filmler listesinin ilk üç sırada bulunuyor. Senaryo, oyunculuk, soundtrack, "yönetmenlik" müthişti. Filmi kötü bir ruh haline sahipken izlemenizi tavsiye etmem etkisi iyi bir ruh haline sahipken izlediğinizden çok daha fazla sürecektir. içinizdeki sıkıntıyı atmak günlerinizi alacaktır.
--spoiler--
Yaz ve kış aylarının iyilik ve kötülük özelliklerinin imge olarak kullanılması dahi filmin ne denli güzel olduğunu gösteriyor.
--spoiler--
bir müzik bir filmi nerelere getirebilir sorusunun cevabıdır. hiç bir şey olan bir filme bir şey yapamaz da bir şey olan filmi nasıl mükemmel bir şey yapar onun cevabıdır işte.
En sevdiğim 3 filmden biridir. Final sahnesinin bu kadar etkileyici olmasının bir nedeni de kullanılan o muhteşem Mozart - Requiem parçasıdır. O parçayı duymayan, duyunca etkilenmeyen yoktur zaten. Haberlerde kullanıldığı gibi Lotr serisinin de soundtrack i ayrıca. Herneyse, filmin sonunda mozart girince aklıma hep mozart'ın ölürken söylediği "ölüm dudaklarımın ucunda. Bu dünyaya ait olmayan bir şey hissediyorum" cümlesi gelir. Ağladığım bi kaç filmden biridir bu sebeple. ah ah.. Bak kafamda hemen sahne belirdi ve müzik çalmaya başladı bile. Dirii diridiri dirdi diri..
tanımlanamayan darren aranovsky filmi. Çok üzüldüm, kahroldum hatta mahvoldum. böyle film olmaz olsun. insanın içini ürpertip o duyguyu en az beş dakika boyunca zirvede hissettiriyor. durduk yere bunalıma girmek istemiyorsanız izlemeyin. sigara içmeyen birini kahredip sigaraya başlatabilir.
müziğinden kelli hiçbir artısı olmayan film.. hatta yavan türk sineması senaryusu var.. türk filmlerinde sıkça gördüğümüz, uyuşturucu satıcısı babanın çocuğunun bu batağa saplanması konsepti biraz daha fantastik işlenmiş hepsi bu. burada da delikanlının sattığı haplardan annesi alıyor. sonundaki cinsel içerikli sahneyi de unutmamak lazım.. o da ergen çekiyor filme
-Anneni, kırmızı elbisesi ve altın ayakkabılarıyla ekranda gördüğünde gurur duyacaksın.
- Bu, neden bu kadar önemli? Sen ekrana çıkmadan, aldığın o haplar seni öldürecek.
- Neden mi?
- Sen bir taksiyle geldin. En iyi koltukta kim oturuyordu gördün mü? Ben artık önemliyim. Herkes beni seviyor. Yakında milyonlarca kişi beni görecek ve benden hoşlanacak. Onlara senden ve babandan bahsedeceğim. Bize nasıl iyi davrandığını. Hatırladın mı?
Bu, sabahları uyanmak için iyi bir sebep. Kırmızı elbiseye girmem için, kilo vermem için bir sebep. Gülümsemem için bir sebep.
insanın içine oturan film.
Belki uçtur, hayatınızla yakından uzaktan ilgisi yoktur ama etkiler. Ve neden bilmiyorum, film esnasında değil de bittikten on dakika sonra insanın oturup ağlayası gelir.
Mozart'ın bestesi olan requiem'i ele alan harika bir filmdir.
Hikayesi etkileyicidir...
Müziği de her dinleyişte beni benden alıp götürür https://www.youtube.com/watch?v=Zi8vJ_lMxQI
güzelim soundtrack ı şu anda yeteneksizsiniz yarışmasında buzdan heykel yapmaya çalışan bir yarışmacı tarafından tam anlamıyla mahvedilmiş güzelim film.
ellen burstyn 80 yaşında olmasına rağmen hala oyunculuğunu unutamadığım dehşet-i vahşet saçan bir oyunculuk sergilemiştir filmde. en iyi yardımcı kadın oyuncu oskarını almıştı sanırım. ama daha fazlasını hakediyordu. filme gelince film zaten ayrı bir şey. bana göre film nasıl olmalı derseniz, filmin derdi olmalı. ve bu filmin gerçekten büyük bir derdi vardı. bu yüzden ismi her söylendiğin de ellen burstynin elbiseyi giyebilmek için kilo vermesi gerektiği aklıma gelir. bu filmi izleyip empati yaptığınızda hayallerimizin ne kadar gülünç olduğunu anlayabiliriz. nerden buldum başlıığı ya. filmi izlemeye gidiyorum ben.
(bkz: ) en iyi kadın oyuncu ödülüne aday olmuş ellen hanım, fakat kazanamamış, yanlış hatırlamışım. ama kesinlikle kazanması gerekirdi. izleyen bilir. filmin müziği ile ilgili: