teoride dört şahid kulpuyla kalmış, osmanlı dışında -halifeler dahil- her müslüman toplulukta ufak tefek gerekçelerle, 8 yaşındaki kızları dahi recmettikleri olmuştur.
"ama recm aile yapısını, toplumu koruyor eki eki" gibi bahanelerle savunulması ayrı trajedidir.çünkü ortaçağ avrupasında cadı diye yakılan kızların yakılmasının gerekçesi olarakta; "o kızların erkeklere büyü yaparak, erkeklerin gönlünü çeldiği ve aile yapısını bozdukları" gösterilirdi.yine aynı gerekçeyle 4 yaşındaki kızı dahi yaktıkları olmuştur.
buhari'ye göre peygamber ve dört halife döneminde uygulanmıştır.
kuran ı kerimde olmayan eylemdiryahu diyelim ki açık seçik var allah akıl vermiş 21.yy da yapılır mı yahu kuranı kerim de allah aklını kullananları sever demiyor mu tövbe yarabbim sen akıl fikir ver..
Osmanlı da sürerliliği olan bir yıldırı mekanizması olsa da, uygulanışına dair tek örnek kayıtlardadır.
1680de istanbulda bir yeniçerinin eşi ile, bir yahudi tüccarın zinası, 4 kişinin şahitliğiyle tespit edilmiştir. yaptırım uyarınca; kadın kazaskerin fetvasıyla recmedilmiş erkekin ise boynu vurulmuştur.
Osmanlı kanunnamelerinde zina ile ilgili suçlara verilen genellikle sopa cezası verildiği ve bunun da para cezasına çevrildiği görülür.
buna islam'da yok diyen, yahudilikten sonradan alınmıştır diyen ehli sünnetten değildir, 4 mezhep de recmin varlığında icma etmiştir. hz muhammed döneminde de uygulandığı biliniyor. islam'ı güya günümüz şartlarına uydurmak için eğip bükmek tehlikelidir dinden bile çıkarabilir. islam'da vardır, asırlardır da uygulanagelmiştir. halen de uygulanmaktadır. mezheplerin alimleri recmin varlığı konusunda ihtilafa bile düşmemişlerdir.
recm kelimesinin anlamı; yalnız bırakmak, dışlamaktır. hz. muhammed zamanında görülen örnekler mevcuttur fakat kendisi her zaman bu cezadan vazgeçirmeye çalışmışdır. ayrıca taş değil ayaklara sopa vurulmuştur. kaçıp daha sonra yakalanan bir genç için, "keşke bıraksaydınız , kaçsaydı" demiş olduğu rivayettir.
taşlayarak öldürme bir yahudi geleneğidir. yahudilikte zinanın cezası taşlayarak öldürmektir. daha sonraları islam içerisine bunlardan yayılmıştır. recmetmenin taşlayarak öldürme anlamında kullanıldığı bir ayet yoktur kur'an'da.
yahudilik'te de teoride kabul edilmesine karşın, realiteye döküldüğü sayı, talmud'un yaptığının zina olduğunun bilincinde olmayan kadının bu yöndeki beyanatı ile, pozitif kılındığından oldukça düşük kalmıştır.
birgün aralarında birkaç ferisi ve yahudi din büyüğünün olduğu geniş bir halk kesmi, isa mesih'in yanına gelir.
ve mesihe zina yapan bir kadını suç üstü yakaladıklarını söylerler. isa ise o anda elinde bir sopa ile, kumdan bir şeyler çizmektedir.
grup önderleri "kitapta kral davut ve önder musa böyle kadınları görür görmez taşlayrak recm edin diyor. biz senin de fikrini alalım dedik" derler.
isa sıkıştırılacağını anladığından, yanıt vermez. soru ardarda yinelenince doğrulur ve;
kuranda yapın dememiştir sadece 100 sopa atın demiştir.
Zina eden kadınla zina eden erkeğin herbirine yüzer sopa vurun ve Allah dinindeki bu hüküm hususunda onları esirgemeniz tutmasın ve azaplarını da inananların bir bölüğü görsün (nur/2)
kuranı kerimde geçmemesine rağmen, bazı hizbullah kaçkınlarının "keçi yemiştir" diyerek dini ceza olduğunu savunduğu, kadını veya erkeği taşlayarak öldürme durumudur.
peygamber efendimize isnat edilen hadise yahudi bir kadının zina suçu ile ilgilidir.
çünkü anlatım şu şekildedir.
zina eden yahudi kadın sonra pişman olarak peygamber efendimize zina ettiğini itiraf edip, kendi kitabına göre yani tevrata göre cezalandırılmasını istemiş. peygamber efendimiz de tevrata göre hükmü açıklamış. kadın cezaya rıza gösterince aynı zaman da hamile olan kadına önce çocuğunu doğur, öyle gel zira çocuğun günahı yok deyip kadını göndermiş. kadın doğurduktan sonra cezanın tatbiki için tekrar gelmiş, peygamberimiz iki yaşına kadar emzir öyle gel demiş. anlatılan peygamberimizin cezayı uygulamak istemediği için kadının korkup kaçmasını beklemekmiş. kadın iki yıl sonra tekrar gelince, ey kadın bana başka çare bırakmadın diyerek cezanın tatbikine izin vermiştir. gerçeği ancak allah bilir. islam ülkelerin de uygulanan recm cezası, kadının yahudi ve tevrata göre cezalandırıldığı göz ardı edilerek kur-an'da yok, ama peygamberin sünnetin de var diyerek uygulanmaktadır. peki buna uyarak vahşet suçu işleyenlere şöyle seslenmek hoş ve gerekli olmaz mı?. bre gafiller kur-an'da olmayan peygamberin sünnetin de nasıl olur.
şeriate göre zina yapanın taşlanarak öldürülmesidir. Günümüzde hiç bir hükmü uygulanmayan Allah'ın kanunlarından en ağır olanlardan biridir ve elbette uygulanmamaktadır. Zaten hümanist-Müslüman(!)'ların bu kadar bol olduğu bir memlekette uygulanması da çok zordur. Çünkü zina hakları ellerinden alınacaktır.
haklı ceza. düşünün ki bir erkek hayatını sevdiği kadına adıyor, onun içi çalışıyor, yoruluyor sevgisini veriyor ve o kadın o nu başkasıyla aldatıyor. recm olan kadın belki bir iki taşta ölür fakat o adamın yüzüne ömrü boyu atılan taştan bakışlar, hayallerin yıkılması, aldatılmanın acısı kaç recm cezasıdır.
"efendimizin 1400 sene önce tavsiye ettiği recim cezasının suçluların ıslah bakımından faydaları iskoç adli tıpçılar tarafından apaçık ortaya konmuştur. bilim adamlarına göre kadını taşladığımız zaman taşın içinde bulunan mineraller kadın vücudunda ar ve namus azlığına sebep olan mineral eksikliğini konsültasyon yöntemiyle giderdiği tespit edilmiştir.
islam hukukunun değişmez cezası. bütün icma-ı ümmet ve ulema, recmin hak olduğunda ittifak etmiştir. recme yönelen tenkitlerin temel nedenini, evliyken zina yapmaya meyilli olan insanların zihniyetine bağlamak gerekir. işin hukuksal tarafına bakıldığında, bir kişiye recmin tatbik edilme ihtimali, uzaydan gelen bir astreoidin kafanıza çarparak sizi öldürme ihtimali kadardır. 1400 yıllık islam tarihinde uygulanan recm cezası, bir elin parmağını geçmez. çünkü uygulamak aşırı derecede zordur. mesela zina para karşılığı olursa hanefilere göre had düşer. çünkü bu mehir karşılığı evliliğe benzer. (bunun fuhuşla bir alakası yok, belirteyim) hatta gebeliği alimlerin ekseriyeti tek delil olarak kabul etmez. bir tek malikiler hz. ömer misalinden delil getirip, 'had uygulanır' demişlerdir.
islam'da kimse kimsenin evini gözetleyemez, haram ve yasaktır. bu durumda had cezası sahih olmaz. yani denilebilir ki, sokak ortasında iki evli kişi sevişmiyorsa, o insanlara recm uygulanamaz, zira ortada delil yoktur.
öte yandan toplumsal olarak da önemli bu ceza. uygula bakayım 2 defa recmi, tecavüzcü kalıyor mu ortada. hodri meydan...
kısacası, recmin büyütülecek bir tarafı yok. evliyken zina etmezsin, olur biter. ederken de bir zahmet sokak ortasında yapmazsın, iş hallolur yani, nedir...
kuranda geçmeyen ama hz muhammed zamanında uygulanmış ceza şeklidir. bundan mütevellit kıvırmasyon yapıp "kuranda yazmıyor yeaaa" deyip vicdan rahatlatmak beyhudedir. elde kesilmiştir, recmde yapılmıştır, adamda asılmıştır. kendimizi kandırmamalıyız.
