çocuktum ve o dönem her çocuk gibi sokakta akşama kadar top oynayıp futbolal oturup futbolla kalkıyordum ve o maçı canlı izlemekteydim : recep' in gelen topa o havalanışını ve havada ki o muhteşem valeyi sanırım ömrüm boyunca unutamam ki bence recep' i futbol tarihine kazıyan goldür bu ama kendi kalesi ama rakip ne önemi var ki muhtelem bir goldür ve o maçın galibi recep' tir çünkü o maçın kaptanını ya da yıldız futbolcularını kimse hatırlamaz ancak recep bu golle unutulmaz.
besiktas'in malmo ile yillar sonra tekrar karsi karsiya gelmesi uzerine mac oncesi recep ile yapilan roportajda; recep'in bir daha yap deseler yapamam demeside ayri bir konudur..
yıllar sonra Tayyip olanın vatandaşına attığı gol ve goller olarak devam etmiştir, recep orda bitmedi, recepler bitmez.. Neyse söz konusu golde arka planda olan iki-üç silik şahsiyetin bir anda "heberey" modunda sevindirik olması benim ilgimi çekmiştir hep, nasıl da anlık gelişmiş olay.. Top, kale falan..
ilginç bir akrobasi tekniği kullanmıs recep bu golü kalemize atarken hala üzerinde araştırıyorum...yarım vole artı salto karışımı birsey...1 sene uğraşsam topa o şekilde yine vuramam...sizler de...
efendim bu gol, dillere destan bir goldür, resmen görsel bir şölendir. öncelikle şunu belirtmek lazım, bu gol bir rövaşata golü değildir, daha öte birşeydir. recebin havada uçarak o hızla gelen topa voleyi çakması, tanjuyu, rıdvanı geçtim ronaldinhonun, van bastenin, pelenin bile yapamayacağı bir şeydir. golden sonraki tepkiler ise çok enteresandır. Bjklı futbolcular bir kaleye bir recebe bakarak olayı anlamaya çalışırlar. recep ise etrafa attığı sitemkar bakışlarla "naptınız olm siz?" tarzı bir hava yaratmaktadır. kaleci engin ise o mesafeden ve kendi takım arkadaşından gelen bir şuta bile uzanmaya çalışarak aslında ne kadar büyük bir kaleci olduğunu ispatlar. golün güzelliğinin esas ispatı ise golden sonra çılgınca sevinen malmö takımının futbocularıdır, nede olsa onlar atmıştır golü, yada recep atmıştır, yada öyle bir şeydir işte...