yüksek sesle,bağıra çağıra konuşmasını "hitabet tarzı" şeklinde açıklayan ancak şimon peres'e yüksek sesinin suçluluk psilojisi olduğunu söyleyen şahıs.kısacası "ben yaparsam olur,başkası yaparsa ayıptır,günahtır." mantığını uygulamakta usta olan başbakan.
bugünkü sivas mitinginde kendisine "sayın başbakanım, işsizim, yoksulum" diye bağıran birinin gözaltına alınışını fark etmeyen kişi.
ne kadar güzel bir ülkem var. biri başbakana 100 metreden bağırıyor "işsizim, yoksulum" diye hemen pat gözaltına alınıyor adam polislerce. birisi "çocuğum işsiz" dediğinde "seninki de işsiz kalıversin" diyebiliyor bu adam. herkesin çocuklarına yardımcı olacak cihan kamer, remzi gür ve -merhum- hasan doğan gibi dostları yok ki, burs alsın, iş alsın, gemi alsın falan. onlarınki de işsiz kalıversin!
yoksulum dersen başbakana o der ki, "yalan söylüyorsun!" çünkü kendisine göre ülke refah içindedir. zira ekonomiden bahsederken yerden alır gökte yer. ama diğer taraftan da bu ülkenin yarısına kömür yardımı yapar bunu da "fakire, fukaraya sahip çıkmayalım mı?" diye açıklar.
bu ülkenin yarısı fakirse, bu muhteşem refah nerede? fakirsen fakirliğini bilip oturacaksın. işsizsen, yoksulsan oturacaksın! öyle meydanlara çıkıp tepki vermenin alemi yok.
davos ekonomik zirvesinde, israil devlet başkanı simon perese bozuk atarak zirveyi terk edip, türkiyede davosu feth etmiş kahraman gibi karşılanan başbakanımız!
nacizane ayarlarından birini israil kara kuvvetleri komutanına da vermesini istediğim davos fatihi! yok eğer verecek ayarı kalmadıysa bilelim kıçımız başımız yakında pek ağrıyacak.
hitabet sanatının amına koyan, sadece konuşmasıyla insanı gaza getirebilecek; hiç olmazsa adam gibi konuşmasını bilen kişi. bak şimdi tayyip'i ne övdüm ne yerdim. sen gelip benim nick altıma "akepeli yazar" diye gelirsen, geldiğin gibi gönderirim seni. ya da yok, geldiğin gibi değil aslında. iki kişi gönderirim.
türkye cumhuriyeti devletinin idaresini ehliyeti ile idare eden, bu milletin onuru ve şerefi için çekinmeden durumun geregini yapan,
israil medyası tarafından kendi ordusunun darbesi ile tehdit edilmiş başbakandır.
türk yargısının atabeyler davasında verdigi karar ile, kendisine suikast planlamanın suc teşkil etmedigi başbakandır, bir de ergenekon yok diyen bir kısım tip var, kesinlikle türk milletine dahil olmayanlar bunlar, azınlıktır ama şimdilik etkili makamlarda oturmaktadırlar maalesef, "sen, israil cumhurbaşkanına sen diye hitap edemessin" deme aciziligine ve nerden emir aldıklarının sinir ile belli edip, açıga düşümüşlerdir.
bu başbakan ı sevmeyenlere de zorla sevdiriyorlar, onu allah için seviyoruz, vesselam.
kendi hakkında yolsuzluklarını, oğullarının abd'de pırlantalar ile ihya olması haberini yazan medyaya boykot çağrısı yapacak kadar demokrasiyi ayaklar altına alan kişi.
ülkemizin şuana kadar başına gelmiş en talihsiz şey.
zira ne son " milli gelir 750 milyar dolar oldu " diyerek epey gülümsememize sebeb olmuş kişidir maalesef.
çizgide dolaşan başbakan. sinirini ve dilini kontrol altına alması gerekir. yoksa birgün ağzından çıkan lafın altında kalabilir. biraz alakasız bir örnek de olsa kendisine güner ümit'i hatırlatmakta fayda var. ağzından çıkan bir laf ile silindi gitti.
her dönemde ekonomiden konuşurken verilerini ve kaynaklarını kafasına göre değiştiren komik adam.
önceleri ekonomiyi iyi yönettiğinden dem vurup, "yüzde bilmem kaç büyüdük, bu bir rekordur, bik bik" büyüme hızı eksilere gelince bundan bahsetmez oldu zat-ı şahaneleri.
"bütçe fazla verdi, biz ekonomiyi böyle muhteşem yönetiyoruz, ilk defa biz fazla verdirdik, bik bik" bütçe açık verirken bütçe lafını hiç kullanmaz olur konuşmalarında.
"ihracatta rekor kırdık, yoktur böyle bir şey cumhuriyet hükümetleri döneminde, bik bik" ithalata hiç bulaşmaz, cari açığa hiç bulaşmaz, ihracat şimdi yaklaşık %30 gerileyince bundan da bahsetmez oldu.
"borsa bugün 60.000 seviyesinde bu ak parti hükümeti'nin başarısıdır, ekonominin kötü olduğunu iddia edenler borsaya baksınlar, bik bik" bugün 25.000'in altında aynı borsa 1,5 yılda %58 değer kaybetmiş, aynı borsadan bahsetmez hiç.
"petrol fiyatları yükseldiği için akaryakıt fiyatlarına zam yapmak zorunda kalıyoruz" bu defa petrol fiyatı düşerken de "dolar yükseldiği için akaryakıt fiyatlarına zam yapmak zorunda kalıyoruz" e anam sen de ne emmeye geliyorsun, ne gömmeye.
şimdilerde de bankacılık sistemini ekonomi sağlamlığı, ekonomi iyiliği olarak gösteriyor. "bakın kriz döneminde tüm dünyada bankalar battı, bizde tek banka batmadı, neden? çünkü eşeği sağlam kazığa bağladık" demekte padişahımız. ey tayyip erdoğan, bugün bankaların batmamasının sebebi sen misin yoksa 57. hükümet'in çıkardığı bankacılık yasası mı? sen bankacılık konusunda nasıl bir düzenleme yaptın ki? her haltta 57. hükümet'i eleştirirsin, 2001 krizinden nemalanıp, 2001 krizi üzerinden şov yaparsın, bankacılık yasası'nı övsene adamsan? -bak adam değilsin demiyorum- adam öylesine eksik bilgi vererek yanlış algılamalara yol açıyor ki, millet de bu bir şey yapıyor zannediyor. tekrar söylüyorum, bu adamların döneminde banka batmamasının sebebi, dünyadaki likidite bolluğu, bizim önceki yasalarımızdaki kısıtlamalardan dolayı mortgage sistemine tam olarak entegre olmamamız ve en büyük ve en önemli etken 57. hükümet döneminde çıkarılan bankacılık yasasıdır.
hortum kestiklerini iddia ederler, yolsuzluğa zerre prim tanımayan devlet ihale kanunu'nu 15 defa neden değiştirirler anlaşılmaz!?
elektrik konusunda "4,5 yıldır zam yapmadık, biz zam yapan hükümet olmadık hiçbir zaman" der, elektriğin 1 senede gediği durum ortada.
ekmek, simit, makarna ve çay ile de ekonomi muhteşemliği üzerine ahkam keserdi bu bünye bir zamanlar.
gerçekten komik adamsın tayyipciğim, şu 6 senedir kullandığın materyalleri neden hep kullanmazsın? enflasyon sepeti gibi, senin bu veri sepetin de devamlı değişiyor, işine ne gelirse. gizli işsizlerle beraber işsizlik olmuş %18,5 sen hala öt ekonomimiz muhteşem diye.
*AKP iktidar olduğunda cari açık (Türkiye'ye gelen dövizle çıkan döviz arasındaki fark) 2002 Aralık ayında 1.5 milyar dolar. 2006 Aralık rakamı ise 3l.5 milyar dolar. Artış oranı yüzde 2 bin.
*Dış ticaret açığı (ithalatla ihracat arasındaki fark) 2002 Aralık ayında 15 milyar dolar. 2006 Aralık ayında ise 53 milyar dolar. Artış oranı yüzde 241.
*AKP iktidar olduğunda Türkiye'nin toplam borcu 222 milyar dolar. Bugün 400 milyar dolar. iç borçta artış yüzde 114, dış borçta artış yüzde 64.
*AKP iktidar olduğunda kişi başına borç 3187 dolar. Bugün 5458 dolar. Doğan her çocuk bu miktar borçla doğuyor. Artış yüzde 71.
*Özel sektörün dışarıya borcu 2002 Aralık ayında 44 milyar dolar. Bugün dışarıya borcu 126 milyar dolar. Artış yüzde 187.
*Ailelerin bankalara borcu 2002 Aralık ayında 4.3 milyar YTL. 2007 Mayıs itibariyle bu rakam 24.4 milyar YTL. Artış oranı yüzde 467.
*Tüketici kredilerinde 2002 Aralık ayı rakamı 2.3 milyar YTL. 2006 Aralık ayında 45.5 milyar YTL. Artış korkunç: Yüzde 1878.
*Ayrıca kredi kartı borçları toplamı 2002'de 4.3 milyar YTL. Geçen yıl 21.2 milyar YTL. Artış yüzde 393.
bazen diyorum kendime ben mi çok önyargılıyımda bu adam ne söylese batıyor diye, ama sonra yine öyle şeyler söylüyor ki kendimden emin oluyorum. dün yine bir başbakana, bu ülkeden sorumlu bir insana yakışmayacak açıklamalarda bulundu.
beyfendinin elinde muhalifleri ile ilgili, yaptıkları suistimallerle ilgili bilgiler varmış , kafası kızarsa açıklarmış, açıklatmak zorunda bırakmasınlarmış.
bu ne yaman çelişki anne ya. sen bu ülkenin başbakanısın, birileri bu ülkede suistimaller yaptıysa yakalarını bırakmamak senin birinci vazifrn, ne yani senin suyuna giderlese bunları açıklamayacak mısın bize, göz mü yumacaksın olan bitene.
hele aynı buna benzer açıklama yapan kılıçdaroğlu için , madem elinde bilgiler var niye bekliyorsun, niye mahkemelere gitmiyorsun diye çemkirdikten sonra nedir bu perhiz lahana ilişkisi.
nasıl bir ülkedeyiz ya, herkesin elinde diğerinin yaptığı pisliklerin çetelesi var ama ne zaman işlerine gelirse o zaman gün yüzüne çıkarıyorlar. biz sağılmaya devam edelim anacığım. bakalım ne zamana kadar.
iktidar olduğundan beri ne zaman birileri eleştirse "hortumları kesildi ondan bağırıyorlar, bu kişileri açıklayacağım" deyip açıklamayan insan.
buradan kendisine sesleniyorum, adamsan -bak adam değilsin demiyorum- açıklarsın. yıllardır aynı terane. "haftaya açıklıyorum, milletimle paylaşacağım bu kişileri" paylaş hadi anam babam, ağzını kapatan mı var? sonra ağzında bir iki laf geveleyip, retorik ustalığını konuşturup "anlamadınız mı açıkladım ya" minvalli sözler eder.
bugun kendisi 35 süslü cümleyle, arkasındaki tayfası ise alenen doğan grubu'nu kast ediyor. sebep? doğan grubu kılıçdaroğlu'nu destekliyormuş. e anam babam, sizin kanal 7, stv, kanal 24, samanyolu haber, haber 7, tgrt haber doğan grubu'nun ulaşamadığı dozajda yalakalığınızı yapıyor. hele kanal 7'nin bir anahaber spikeri var zannedersin akp mkyk üyesi. mehmet ali birand'ı sevmem, "kazanacağız sayın kılıçdaroğlu" cümlesinden de zerre hazzetmedim ama ey ulular ulusu demokrasi meteorları bu kanal 7 ve stv adlı kuruluşlarınızın yaptıklarını neden demokrasi adına eleştiremiyorsunuz? onlar şakşakçılık yaparken keyiflenirken bir başka kanalın rakibinizi desteklemesine neden bozuluyorsunuz? tekrar söylüyorum alenen yapılan objektiflikten uzak siyasi basın desteklerini hazzetmem ama demokrasi bekçisi zannederken kendinizi neden geçtik çuvaldızı kendisinize ve tayfanıza bir diken batırmazsınız arkadaş?
tayyip erdoğan protesto diyordun, stv şu abd büyükelçiliği baskını konusunda yapanların ergenekoncu olduğunu ve bu kişilerin üst düzey devlet görevlileriyle telefon görüşmeleri yaptığını söylemişti fi tarihinde ne oldu o? bu yalan haber değil mi? -bunun gibi zilyon tane örnek veririm benzeri kanallardan ve aynı kanaldan, akp tayfasından fazla izliyorum bu kanalları- ettirsene yalan haberleri protesto. çamur at izi kalsın mantığının babası kanal 7 ve stv tayfasında var göremiyor musun?
neyse doğan grubunu savunma değil bu yazının amacı şimdi soruyoruz tayyip erdoğan'a, doğan grubu'na poaş'ı 3-30 paraya satan kimdi? doğan grubu'nun milyar dolarları bulan vergi borçlarını affedip sıfırlayan kimdi? poaş'ın borçlarını öteleten kimdi? kendi medyanı yaratana kadar, köprüyü geçene kadar doğan grubu'na "dayı" diyen kimdi? doğan grubu'nun desteğini alan kimdi? mehmet ali birand daha düne kadar seni ve partini övmüyor muydu? ertuğrul özkök seni ve partini övmüyor muydu? o zamanlar bu adamlarla kol kolaydın ne oldu?
neymiş efendim doğan grubu'nun hortumları kesilmiş -öyle demiyor ima ediyor- sen doğan grubu'na yaptığın borç öteletmelerinin, vergi aflarının hesabını ver önce! albayrak grubu'nun seninle beraber nasıl büyüdüğünü açıkla, çalık grubu'nun nasıl "bizim çalık" olduğunu açıkla!
sana biat edince her şey muhteşem, muhalefet edince herkes yalancı!
