türkiye'nin başına gelmiş en kötü başbakan. resmi kurumlarının başkanlarını azarlayabilecek derecede sinirlerine hakim olamıyor. ülkenin çağdaşlaşma için attığı adımları geriye doğru çevirmekte kararlı. ayrıca sözlükte bolca avukatı bulunuyor.
hatipliği çok ilginçtir. lise yıllarında öğrendiğini tahmin ettiğim şiir okuma üslubu ile yapar bütün kürsü konuşmalarını. konu ne olursa olsun konuşmanın şekli standarttır. vurgular, duraklamalar, iniş çıkışlar hep standarttır. bu üslubun yanında kullandığı bir diğer yöntem ise kendisine yönelik her tür eleştiriyi, eleştireni beceriksizlik, yeteneksiz ve o eleştiride belirtilen yanlışın en büyük sahibi olarak, kendilerini ise bunun tam tersi olarak ilan ederek yanıtlamasıdır. bu derece standart, bu derece yüzeysel bir konuşma ve tartışma tarzı ile başbakan olabilmesi ayrıca ilginçtir. tabii "ananı da al git lan" gibi açıklarına şaşırmamak gerekir bu tespitten sonra.
bir de şu an sürmekte olan grup konuşmasında bop denen ne olduğu belirsiz şey için açıklamalarda bulundu. bop bir insani proje imiş. öyleymiş. ve bu projede türkiye'ye bir "görev" verilmiş. aynen bu ifadeyi kullandı. türkiye'ye bir görev verilmiş ve türkiye'de bunu kabul etmiş. ayrıca bop ile ilgili imzalı herhangi bir belge de yokmuş. bunları şu an canlı yayından söyledi erdoğan. belgesi, geçerliliği, hatta varlığı bile ortada olmayan, adına bop denilen bir "şey" için türkiye'nin görevlendirildiğini ve kendilerinin de bu görevi kabul ettiğini bu "şey"i savunarak açıkladı az önce. arkasından da israil şöyle mezalim uyguluyor, dünya böyle seyirci kalıyor diyerek nutkuna devam etti.
benim ülkem bana sorulmadan görevlendirilmiş ve standart konuşmalar seven hatip bu görevi kabul etmiş ve aynı hatip israil'in politikalarından rahatsız vs vs.
çıkıp bir hava almalıyım. o sırada sizler de ergenekon dizisini izleyebilir, oy verebilir, taş dizebilirsiniz.
"abdestinden şüphesi olmayanın, namazından şüphesi olmaz" diyerek bakış açısını bir kere daha dillendirmiş başbakandır.seçim yaklaşırken oldu mu böyle?
dün adana büyük şehir belediye başkanını açıklarken çelişikiye sürükleyen başbakan. şu an ki başkan akp'den ayrıldı diye laf sokmaktan alamamış kendisini, soktuğu laf ise çok ilginç, "nedir bu koltuk sevdası yıllardır vazgeçmedi oturduğu yerden" iki hafta önce ezelden beridir ankara'da başkanlık yapan melih gökçek'i gururla sunmuştu kendisi. çelişkilerinin pardon başarılarının devamını dileriz.
gelişmiş, sanayileşmiş ve uygarlaşmış bir ülkede asla ve asla lider olamayacak, hatiplike uzaktan yakından ilgisi olmayan bop eşbaşkanı, ekonominin doktoru, Türkiye pazarlamacısı, ergenekon davasının savcısı.
kredi kartı mağduru demeyiniz, kredi kartını zamanında ödeyene haksızlık ediyorsunuz dediğinden adalet anlayışını ayakta alkışladığım başbakandır. sert çıkışları içinde en fazla bunu takdir etmişimdir insanıdır.
kızıpta belli eden,söylemesi gerekeni değil içinden geçeni söyleyen,alışık olmadığımız başbakan kişiliğine sahip,ülkemizi yurtdışında en iyi temsil eden,yabancı diplomatlarla bile senli benli konuşabilen(ve bu yüzden takdir gören),çekemeyenlerin memleketi satıyor bağırışmalarına neden olan ve bence cumhuriyet tarihinin en başarılı başbakanlarından birisi.yyürrü be tayyipcim.
ergenekon terör örgütü gibi artık vardlığı kanıtlanmış ve su götürmez bir gerçek olan bir örgütün yıkılması için gerekli siyasi iradeyi gösterebilmiş dik durmuş başbakan.
ayrıca suçlanan insanlar kime göre ve neye göre aydın veya atatürkçü merak etmekteyim.
iktidar olan ama muktedir olamayan partinin başkanı. partisine olan nefret dolayısıyla ne yapsa kimseye yaranamayacak adam. yazarken rte değil tayyip erdoğan yazsanız dahi yandaşı olarak görebileceğiniz kadar enteresan eleştirilerin odak noktası.
memlekette gösterdiği kasımpaşalı tayyip'in bir kısmını brüksel'de de çekinmeden gösterebilmesi kendi adına tutarlı bir çizginin teyidi olabilir ama diplomatik nezaketten oldukça yoksundu kişisel fikrime göre. tabi ki kafa sallayan rum milletvekilinin de bu diplomatik nezakete çok haiz olmadığı aşikar ama çocukça çocuk olmanın alemi yoktu.
bir de yeri gelmişken;
yaptığı hareketi eleştirenler eğer bu hareketi yapmasaydı bu kez de "rum milletvekilinin karşısında aciz kaldı" diye eleştireceklerdi. işte tayyip böyle ikilemlerin adamı.
