d.m.mehmet fırat ile bozuşmasının arkasında ne olduğunu açıklamayan kişi. o söylemediyse bari biz yazalım biraz. muhtemelen mehmet fırat yerel seçimler öncesi kürt sorununda bazı açılımlar olsun istedi veya adaylar konusunda bir anlaşmazlık oldu. mehmet fırat'ın pek demokratikleşme konusunda bir talebi olacağını sanmıyorum. olsa olsa aday konusunda çekişme olmuştur. akp'nin kürt oylarının babası gibi bir durumda olduğu için akp'de önemli bir isim ama sanırım akp zayıflarsa kendi başın bir parti kurabilir. ama bu işlere çok da kafası sarmaz gibi geliyor. çünkü hazırı yemeyi daha çok seviyor. hem parti kurup pastadan pay alma eziyetli iş. ona kolay lokma lazım. hazır oyu partilere satmak daha kolay ve getirisi daha kolay bir iş. eziyetsiz temiz para.
an itibariyle seçim stardtı vermiş ve kömür torbalarının başına geçmiş siyaset erbabıdır. bu memleket böyle bir başbakan da görmüştür. allah başka acı yaşatmasın.
(bkz: millet millet olalı böyle zulum görmedi)
aksıranlara tıksıranlara inat mert yürekli cesur ve de ne dediğini bilen yaptığından emin türkiye cumhuriyeti kurulduğundan beridir en karizmatik ve de başarılı başbakanıdır.
artık topumuzla alenen t.şak geçebilecek kadar abarmış başbakandır.
kronolojik olarak:
- kriz mriz yok,
- hamdolsun bize bir şey olmaz,
- kriz çığırtkanlığı yapmayın,
- krizi de fırsata çevirebiliriz,
- çok şükür kriz bizi teğet geçti,
- kriz artık tepe noktasından inişe geçti.
çüşşşşşşşşşş birader...bir yerde kayıp bir halka var ama bulamadım onu.
13. ak parti istişare toplantısında ak partili bazı milletvekillerini çok sert bir dille eleştirmiş başbakan. kendisiyle birebir görüşmek isteyen 300 küsür milletvekiline, "hepinizle teker teker nasıl görüşeyim" diye sormuştur. akabinde parti içi demokrasiye inandığını da söylemiştir ki güzel espridir.
anayasa mahkemesinin kararından sonraki tavırları beş yaşındaki bir çocuğun tavırları gibiydi.
hani çocuklar bir tartışma sırasında karşısındaki kişi bir şeyler söyleyince duymamazlıktan gelir, kulaklarını elleriyle kapatıp başını sağa sola sallayarak "laaa la laaa la laaa laaaa" diye bağıra çağıra şarkı söyler ya. hah, işte aynen öyleydi.
mahkeme üyelerinden altısı, "evet, bu parti laikliğe karşı eylemlerin odak noktasıdır ve kapatılmalıdır." derken, mahkeme üyelerinden dördü, "evet, bu parti laikliğe karşı eylemlerin odak noktasıdır ve cezalandırılmalıdır." diyor. yani on üye, bu partinin laikliğe karşı eylemlerin odak noktası olduğu konusunda hemfikir olduğunu söylüyor ama boşbakan, elleriyle kulaklarını kapatmış, kafasını da sağa sola sallayarak devam ediyor: "hiçbir zaman laikliğe karşı eylemlerin odağı olmayan ak parti, bundan sonrada cumhuriyet'in temel niteliklerine sahip çıkmaya devam edecektir.... demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olan cumhuriyetimiz için durmak yok, yola devam diyoruz!"
ve ben bundan sonra toplumun büyük bir bölümünün bu güvencesiz tavırlara inanacağını pek zannetmiyorum sayın boşbakanım.
pana film'in çekmesi gereken filmdir.
ülkeyi satmaya bankalardan başlayacağız. ordan ihaleyi alan tanıdıklar aracılığıyla telekominikasyon, doğal kaynaklar sonra tüm ülke...
nalet olsun halkın içindeki bu din sevgisine