seçim yaklaştıkça takiyeye ve palavraya sarılan kişi.
ne de olsa "inadına akp" diyen partizan kesin ne dese "yaşa padişahım" diyor.
daha düne kadar "alt kimlik-üst kimlik" muhabbeti yaparken bugün birden "tek bayrak" muhabbeti yapmaya başladı.
keşke bu vecizeler "ben ülkemi pazarlamakla mükellefim" dediğin zaman aklına gelse idi sayın! tayyip efendi.
kendisine bok atmak adına hep aynı sözcüklerin dönüp dolaştırıldığı başbakanımız.
pek çok hatası olan ama var olan liderler arasında kötünün iyisi diye tabir edebileceğimiz bir adam..
kendi başına hiç bir fikir üretememiş , bu ülkede bugüne kadar dört başı mamur tek bir eser verememiş köşebaşı ağababalarının hedef tahtası...
sabrı bir süre sonra dalıp yanlış da olsa bazı hareketler yapan insanlara direk faşist damgası vuran goşistler adına vazgeçilmez bir şahs-ı manevi** ...
güneydoğuya yapılan yatırımları görmeyen birtakım kin tohumu ekicilerinin nefretle kınadıkları şahıs...
ergenekon operasyonu gibi iki sırtı keskin bıçak olan bir operasyon kalkışmasına rağmen ,20 yıldır susurluk ,ergenekon deyip tencere tava protesto yapanların ,
1- kendi çıkarlarına dokunuyor diye
2- 50 yıllık jakobenlerin tahtları ellerinden alınıyor diye
3- solcu olmak her şeye karşı çıkmak sanılıyor diye
4- fethullah gülen ,said nursi gibi ya da bir zamanlar devletin şeref madalyası verdiği kişiler vs bir şekilde tayyibin yanında görünüyor diye
kudururcasına karşı çıktıkları cesur kişi...
he sahtekarlıkları da oldu recep tayyip liderliğindeki hükümetin , yanlışları da oldu bolca , ihalelere fesatta karıştı , çok ucuza özelleştirmelerde yapıldı..
ama neden aynı vatan hassasiyetini 28 şubatı gerçekleştirip bu ülkenin 40 milyar dolarını çalanlara karşı göstermediniz , onlar laik geçiniyor diye mi ?
eşcinsellere,her türlü ahlaki değerden yoksun şaşkınlar saygı duymak onur oldu da , bu ülkenin yüzde 46 sına sövmek neden entellektüel bir tavır haline geldi sizin için ?
akp nin milyon dolarlık yanlışlarını tartışırken , akp ye açılan davanın yalnızca 3 günlük bilançosunun 2 milyar dolar olmasına niye karşı çıkan olmadı?
her fırsatta demokrasi diyenleri alaşağı etmek keyif verir oldu da , darbeci paşaların neden botlarını yalamaktasınız hala..
sözde solcusunuz , sözde vatan kurtarırsınız sözcüklerinizle , deniz gezmişe bayılırsınız ama onu asan ekolün neden yaltakçılığını yapmaktasınız ?
kimi kurallarından nefret ettiğiniz bir din olan islam'da şehitlik makamına bu kadar değer verilmeseydi , golfçü paşalarınız , dağlıcada düğün dernek kuran albaylarınız ve g.tünüzü kim koruyacaktı , marksın düşüncelerine hatmedenler mi ?
şehit kanı üzerinden bu kadar siyaset yapıp , ondan sonra şehit kardeşini başörtüsü var diye rejim düşmanı ilan etmek hangi sahtekarlığın göstergesi ?
cumhuriyetçiyim diye sokaklarda dolaşıp "lenin-atatürk yanyana" ,"ordu göreve" pankartı açanlar mı yoksa bu ülkenin sahipleri ? ama onları rusya ya gönderen yokken , neden inancını yaşamaya çalışanları sürekli arap ülkelerine gönderme taraftarısınız ?
hani nerde eşitlikçi demokrasiniz ?
hani nerde her inanca eşit mesafede olan laikliğiniz ?
hani nerde ne sosyalist ne emperyalist cumhuriyetiniz ?
ve ne yazıkki bunları o kadar tekelinize aldınız ki artık sizin ilan ediliyor...kaleleriniz var sizlerin...sizin partinize oy vermeyenleri pijamalı eşek ilan eden yazarlarınız var , amerikaya sövüp sayan sonra tedavisini amerikada olup , adamlarını görüş almak adına washingtona gönderen geniş mide yazarlarınız var...
ama vicdan ve insaf yok ne yazıkki...
dipnot : yazı ortaya sunulmuştur, umarız ki mesaj merkeze ulaşmıştır...**
pompalı tüfekle göstericilerin üzerine ateş açan kişiyi savunmak için olmadık laflar ederek, toplumsal psikolojide bir tür cinayet işlemiş başbakan. bu sayede düşünün ki deniz baykal bile kendisini eleştirmiştir. o kadar yani. halkın, silahlanarak kürtlerin üzerine ateş açması emrinin politikada ancak böyle verildiğini hala anlamadıysa işi zor demektir.
üstelik, ya sev ya terk et'i bir biçimde dile getirmeyi başardığı için devlet bahçeli'den de aferin almıştır ama bu aferini üniformasının neresine asacağına henüz karar verememiş başbakan. *
sevenlerinin ya onu bir biçimde önemseyenlerin şu sıralar tutarlı eleştirilerine muhtaç olan başbakan. yanlış yerde alkış tutanlar, yanlışına övgü yapanlar ona destek değil köstek olmuş olacaklardır çünkü o ülkemizin gördüğü en kötü başbakanlardan değildir ve ne yazık ki an itibariyle alternatifi yoktur.
bu nedenle onun söylediği ve yaptıkları hepimiz için hala çok önemlidir. bir önceki doğu seferinde kürt sorunu vardır ve ben buna başka türlü yaklaşmak istiyorum dediğinde doğruydu ve başka türlü karşılanmıştı, şimdiki durum ise biraz daha karışık. kendisi bu geçen sürede paşasının başbakanı oldu ne yazık ki ve onun böyle olmasını göbek atarak karşılayanlar da var ve ne yazık ki göbek atanlar başbakanı aldatmaktadır.
ab yolunda cesur adımlar attığında arkasında olanlar ise, onun gerçek dostlarıdır.
an itibarıyla amerikan halkına 2008 abd baskanlik secimlerinden ötürü hayırlı olsun dilemiştir. ek olarak, abd'de siyah-beyaz ayrımının kalmadığı, bunun da tarihte yepyeni bir sayfa açacağı benzeri bir yorum yapmıştır.
* beşinci aile şura toplantısında tekrar 3 çocuk yapın diyerek beni derin düşüncelere sevk etti.
bir de cümlenin gidişatı o kadar vahim ki, sözü az da olsa toparlamaya dahi çalışmıyor.
"bir evde en az üç çocuk olması gerekir. belki o çocuklara ileride iş imkanı sunamayız.* bazıları ise bu olayı doğu ve güneydoğu'dan örnekler vererek çarptırıyor" gibisinden bir şeyler söyledi. garip hem de çok.
bu üç çocuk meselesinde başbakan çok kararlı demiş olayım..
kürt sorununu laiklik konusunda sessiz kalması karşılığında orduya havale eden , dün dediği ile bugun dediği arasında muazzam uçurumlar olan kendisine yazık etmiş başbakanımız. dur artık.
doların yükselmesi konusunda "biraz da ihracatçı sevinsin" cümlesini sarf ederek yıllardır söylediği "ihracatçı memnun" yalanını ele vermiş büyük element.
yahu diyorum değiştir şu danışmanlarını, çevrendeki adamları, arada bir ayağına vursunlar da böyle gaflar yapma da bizi böyle klavye başında gülmekten tarumar etme diye ama, dinlemiyor arkadaş, dinlemiyor...
kemal kılıçdaroğlu nu yasal olmayan yollardan oğlunu ssk lı yaptırmakla suçlayan kişi.
kendi oğlu yurt dışında bir iş adamının bursuyla okuduktan sonra gemicik almıştı, cumurbaşkanı atadığı kişinin oğluda 16 yaşında şirket kurup ticarete atılmıştı, maliye bakanın çocukları ise her taşın altında...
kendisi bugün erzurum'da olacak ve işgüzar belediye başkanı kendisi için at hazırlatmış.
şehre at sırtında girmesi teklif edilcekmiş.
bir fatih edasıyla.
şu var ki atlarla arası pek iyi değil, bu defa da düşerse bir daha kalkamaz diye düşünüyorum.
vatan hainlerine, "bu ülkede tek bayrak tek millet tek vatan, begenmeyen buyursun gitsin" dedigi için, "ya sev ya terk et" dedi diyenlerle birlikte hareket eden vatansever geçinenleri kınıyorum, dedigi kişiler pkk lılar, kendinize gelin. bunu dillendiren de dtp yani, yuh diyorum bu söz ile başbakan ı eleştrienlere.
-Ananıda al git.
-senin çocuğunda işsiz kalıversin.
-demokrasi araçmı olacak,amaçmı?
-hem laik hem müslüman olunmaz.
-Sayın öcalan..
-kelle..
-askerlik yan gelip yatma yeri değildir.
.
.
.
vs sözleriyle kendisini daha iyi tanıdığımız,insanı demokrasi acaba kötü bir şeymi diye düşünmeye iten "sayın" başkanımız.
