ülkemizde en çok eleştirilip en çok oyu alan şahıs. tıpkı ülkenin yüzde 90'nın antiamerikancı olup amerikancı partilere oy vermesi gibi. gerçek ama şaka gibi olay.
kendisine haksızlık yapılan başbakan. kim ne derse desin, adnan menderes ve turgut özal'la birlikkte bu ülkeye en çok hizmet etmiş insandır. burada kendisi hakkında olumsuz görüş bildirenlerin anne-babaları bile akp'yi tercih etmişlerdir. her ili kişiden biri demek muazzam bir şeydir. boru değildir.
türkiye'de her şey "görüş" eksenli bir bakış açısıyla, liberal bir objektiflikten uzak eleştirildiği için; ülkemiz de bu yüzden saçma sapan çamurlarda debelendiği için kimse hakkında bir görüş ilan edemeyiz.
özal dönemi icraatları diyorlar, şimdikilerin icraatlarından çok farklı değildir, özal dönemi icraatlarının bile üzerinde konuşurken net bir tavır ortaya konamıyorsa iktisatçılar tarafından dahi, ben öyle iktisatçının eğitiminden şüphe ederim.
unutmayalım, biz darbecilerini sorgulayamamış "demokratik" bir ülkeyiz. yediğimiz içtiğimizden ne kadar haberdar olabiliriz ki?
24 saat araliksiz çalisan basbakan.
baskasi olsa çoktan beyni patlardi.
kolay degil koskoca ulkede satilmadik yer kaldi mi diye bulmak veya cemaatten koseyi donduremedigimiz adam kaldi mi diye aranmak.
ara sira at binip stres atmasi lazim.
türkçe konuşmaktan haberi olmayan kelimelerin anlamını kavrayamamış bünyelerin diktatör dediği başbakanımız. ulu önder atatürkün ülkemize getirdiği sitemle yuzde 47 oy ile 2. kez başa gelmiş kişidir. zoruna gidenler saçmalamakta özgür tabi.
kısa adı ak parti(akp) yada ingilizcesi aq parti(aqp) olan amerikayı kalkındırma partisinin lideri ve şuanki başbakanımızdır...
(bkz: beraber yürüdük biz bu yollarda)
sözlükte bu kadar övüldüğünü görünce üzülmeme sebep olan insan. putperestler bile putlarına bu kadar tapmıyordu. arada, helvadan mamül putları yiyip öldürerek arkalarından tekrar helvalarını put olarak yapıyor, bir nevi erke dönergecini teori olmaktan çıkarıp zamanında uyguluyorlardı da. inşallah biz de bir gün bunun helvasını yeriz; kendisinin olsun, kendi elinden çıkmış olsun fark etmez.
demokrasi 51 aptalın 49 akıllıyı yönettiği yönetim biçimdir. ve demokrasi ile başa geçmiştir. *
bomboş sözlerle eleştirenlerin tek sıkıntısı kendi aptallarını o koltukta görememektir.*
kişisel olarak kanaatim ise bu ülkenin başına 1938'den sonra icazeti olmayanın geçemediğidir. *
sevmeyenlerin kendilerini asilzade kültürlü bilgili soylu addedip, sevenlerini varos sandığı basbakanımız. herkesin ağzında bir varosdur gidiyor. kim lan bu varos? efendim varos oy verdi basbakan oldu. sen nesin arkadasım? bir bak bakalım kendine.
dün istanbul'da katıldığı akp kağıthane ilçe kadın kolları 2. olağan kongresi'nde şov yapan kişi.
şovunu zamlardan kendisini ve hükümetini aklamak yönünde yapmıştır ancak, şovu elinde patlamış, eline yüzüne bulaştırmıştır. keza, durumu iyi analiz edebilenler başbakanın pişkinlikle konuştuğunu ve yüzünün bile kızarmadığını görebilirler. aslında bir başarısızlık itirafıdır ama anlayana.
"elektriğe zam mecburiydi, biz yapmıyoruz doğalgaza zam geldi, zammı özel sektör yaptı" demiştir örneğin.
hemen irdeleyelim, türkiye'de üretilen elektiriğin yaklaşık %50'si doğalgaz çevrim santrallerinden elde edilmektedir. bu santrallerin neredeyse tamamı özel sektörün elindedir. elektriğin dışa bağımlı enerji olan doğalgazın kontrolüne geçmesini kim sağladı peki? geldikleri günden bu yana doğalgaz çevrim santrallerini teşvik eden bu santraller için özel sektörü iştahlandıran ve oranın %50'ye dayanmasını sağlayan kim? akp iktidarı. kömürden elde ettiğimiz elektiğin oranı %20 hidroelektrik santrallerden elde ettiğimiz oran yine %20 civarında. ne diyor başbakan? "doğalgaz zamlandı elektrik o yüzden zamlandı biz yapmadık özel sektör yaptı" ahmet çakarvari şekilde sormak istiyorum; ey recep tayyip erdoğan -kendisi ben recep tayyip erdoğan değilim, başbakanım diyor ama neyse- durumu bu hale getiren, elektirğimizin kontrolünü dışa bağımlı bir kaynağa bağlayan şahsınızın önderliğindeki akp iktidarı değil mi? başbakan o kadar insanın gözünün içine baka baka yaptıklarını kamufle ederek kendisini aklamaya çalışıyor, şakşakçılar da alkışlıyor. tabi, analiz etme yeteneği yok ki, ancak alkışlarlar "çoh böyük adam canım" derler. bir müjdemiz daha var tabi, iran doğalgazı kesti, rusya da naz yapıyor. hani ısınamamayı geçtik, elektrik konusunda da problem çıkması çok muhtemel.
başka ne dedi? akaryakıta zammı hükümet yapmıyormuş, özel sektör yapıyormuş, tüpraş yapıyormuş. tüpraş'ı da zaten zall, josef k, deep, montajelemanı ortaklaşa özelleştirdiler.
kendisi her daim övünüyor ya "türkiyeee artık krizler ülkesi değildiiirrrr. neredeeeeen, nereyeee!" diye cümle kullanır bir de el kol hareketi yapar "nereden, nereye" derken. biz krizler ülkesi dönemindeyken akaryakıt fiyatlarında dünya şampiyonuyduk tamam normal çünkü krizler ülkesiydik. şimdi ekonomimiz muhteşem(!) ama akaryakıt fiyatlarında yine dünya şampiyonuyuz. peki ne anladık biz bu yatıştan? durun elektrik fiyatlarında da japonya'yı da geride bırakarak en pahalı elektriğe sahip olduk. başbakanın çok sevdiği kalıplardan biri var ya, dünyanın hiçbir yerinde bizim gibi pahalı elektrik tüketen yoktur.
bir de yeni zamları haber veriyor başbakan. müjdesini istiyor "ithal ürünlerde fiyat artışı olursa yeni zamlar yapmak zorunda olabiliriz" vay be, hani ihracat artıyordu? hani cari açık önemli değildi? ülke ekonomisini sıcak para ve ithalat rayına oturt sonra de ki, "ehehe ithal ürünlere zam gelirse yeni zamlar yapabiliriz"
elektriği doğalgaz kontrolüne ver sonra doğalgaz zamlandı diye ağla, kendini aklamaya çalış, tüpraş'ı özelleştir, "zammı biz yapmıyoruz özel sektör yapıyor" diye kendini aklamaya çalış, ülkede ithalatı patlat sonra de ki, "ithal ürünlere zam gelirse zam yaparız"
övünüyordu bu zat-ı organizma. "4,5 yıl zam yapmadık" tabi, 4,5 yılda -3 kasım ve 22 temmuz arası- 221 milyar dolarlık borcu 420 milyar dolara çek, -5 yılda 450 olmuştur- ne kadar para basan kurum ve kuruluş varsa sat zam yapmadık de, şimdi de "efendim 4,5 yıl yapmadık ama şimdi %20 zamlarız, memura %5, asgari ücrete %3,82 zam veririz" gibisinden davran.
22 temmuz'da akp'nin seçilmesine bugün ilk defa mutlu oldum, çünkü 4,5 yılda ülkenin ekonomisine sanal bir iyilik sunup, reelde türkiye'yi kaosa soktular. 22 temmuz'da seçilemeselerdi ve bu zamlar başka bir hükümet tarafından yapılsaydı, ihale başkasına kalacaktı, bunlar kahraman ilan edilecekti.
milletin dübüründen kıl yolunmaya başlasın da göreceğiz hep beraber nazik gençleri.
bu adamın dün yaptığı konuşmayı analiz edemeyen şakşakçılar görelim karşıt iddialarınızı da başımız göğe ersin.
edit: okumadan eksileyen hakkında çok narin düşüncelerim var.
gece vakti akla geldiğinde bir ton lafıda arkasından söylenmesini farz kılan, insanların iyiliği sevmediğini, hak edenin, başarılı, bilgilinin değil her hangi birinin başa geçmesini nasıl olupta onayladığını bir daha düşündüren kişi.
(bkz: deveye diken insana s.ken yaranır)*
kendisine sunduğum eleştirilerin taraftarları tarafından yalanlanamayıp, aksi savunulamayıp, sadece perde arkasından küfür edenleri gördükçe hakikaten çok mutlu oluyorum. keza, gerçekten kapasite meselesi bazı şeyler.
