bop kapsamında abd ile hareket ettiğini söyleyen başbakanımız.. ırakta hristiyanlar, yahudiler yaşadığı için el-haya ve el-imanın da kuvvetiyle gömleğine gül rengi bulaşmış güzel insan..
Galiba, Audi reklamıydı...
Karlı bir hava.
Yer, buz.
Audi kaptırmış geliyor...
Mahallenin köpeği takılıyor peşine.
içgüdüsel olarak "güç" ü takip ediyor.
Koştura koştura...
Dili dışarda.
Ama o da ne...
Audi viraja bi dalıyor...
Köpek toparlayamıyor!
Savruluyor...
Takla makla atıyor.
Doooğru şarampole.
Audi'nin her türlü hava şartında ne kadar kıvrak manevra kabiliyeti olduğunu gösteren bu reklam bittiğinde, kamera yavaş yavaş zoom yapıyor... Zavallı köpeğin şaşkın yüz ifadesi kalıyor ekranda...
Hem gülüyorsunuz.
Hem acıyorsunuz.
E bakıyorum gazetelere...
Gücün peşinden koşan tüccar meslektaşlar, tıpkı, bu şaşkın köpeğe benziyor.
Başbakan, bi viraj alıyor...
Bunlar doooğru şarampole.
Nasıl mı? Şöyle...
Başbakan, "cumhurbaşkanını bu meclis seçer, uzlaşma aramama gerek yok" dedi mi? Dedi... Bunlar ne dedi hemen? "Evet, bu meclis seçer, uzlaşma aramasına gerek yok" dedi.
Sonra?
Olmadı...
Bi viraj.
Aynı başbakan çıkıp, "meclisin seçmesi doğru değil, cumhurbaşkanını halk seçmeli" dedi mi? Dedi... Bunlar doooğru şarampole... Şaşkın bir yüz ifadesiyle, yazdılar mecburen, "evet, meclisin seçmesi doğru değil, halk seçmeli..."
Sonra?
O da olmadı...
Bi viraj.
Aynı Başbakan çıkıp, "yeni cumhurbaşkanını yeni meclis seçer, ben de uzlaşma ararım, bütün muhalefet liderlerini tek tek dolaşırım" dedi mi? Dedi...
Bunlar gene şarampole...
Takla ata ata bir hal oldular. Üstleri başları çamur içinde, savrula savrula yazıyorlar şimdi, "evet, yeni cumhurbaşkanını yeni meclis seçer, uzlaşma iyi bir şey..."
işte böyle maalesef...
Hem gülüyorsun.
Hem acıyorsun.
O nedenle, "Allah bunları bildiği gibi yapsın be kardeşim" demeyeceğim.
"Allah kimseyi bu arkadaşların durumuna düşürmesin" diyeceğim.
Çünkü, bu kaygan zeminde sağlıklı yalakalık yapmak, hakikaten zor iş valla.
necmettin erbakan'ın, siyaset, milli görüş, vesaire gibi antipatiklerden arınmış bir şekilde çıkıp televizyonlara hakkında, yaptıkları ve yapacakları konusunda konuşmasını dilediğim zat-ı muhterem.
milli görüş iyisi ile kötüsüyle dış borçlanmacı, yabancı sermayeci değil; iç yağ ile kavrulmaya yönelikti. ekonomik olarak, zihniyet olarak bu toprakların insanları tarafından oluşturulmuş ve şekillendirilmiş bir sürecin temsilcisiydi.
bu vatana ne kötülük geldiyse dış tetiklemelilerden gelmiştir, bu toprağın insanlarından değil.
kimse, içinde bulunduğu vatan'ı göz göre peşkeş çekemez. çünkü o da bu toprağın insanıdır.
erbakan, parti görüşlerini bir yana koyarak, vakti zamanında ap'nin uygulamalarının saatler süren konuşmalarla "sadece dış sermayenin lehine" olduğu belgelendirdiği gibi akp'nin icraatlarını da belgelendirmelidir. seneler önce yapmaya çalıştığı rant kapılarının kapatılması uygulamalarının, şimdi nasıl tam tersine döndüğünü ifade etmelidir.
artık milli görüş, nizam kalmadı; vatan kaldı bir tek. görüşler değil, sevdalar çatışıyor. biri bir şekilde insanları uyandırmalı. sünnettir, tebliğdir, vatandır.
bu ülkenin bir tane daha abdci alternatife tahammül etme şansı yok.
seçim öncesinde, yine 7 yıldızlı otelde tatil yapmış, bu medyaya da yansımıştır. demek ki halk; ben 7 ay çalışırım yeter ki başbakanımız 7 gece 7 yıldızlı otelde tatil yapsın, yetmedi çocuklarını yurt dışında burslu okutan, oğluna gemi ortağı olan yakınlarının ekinlik adasındaki yazlıklarında ailesiyle dinlensin diyerek sandıkta kendisine gerekli coşkuyu vermiştir. bize de afiyet olsun demek düşüyor..
edit: aslında bir anlık kızgınlıkla böyle söyleniyor belki. ama düşününce bir yanlışa 70 milyon da doğru dese o yanlış yine yanlıştır..
helal olsun dediğim başbakanımdır, koskoca türkiye cumhuriyetinin başbakanı 33 mersin liler pansiyonunda kalacak değilya, gerçi 7 yıldızlı oteller bile onu ağırlamaya yetmez ama olsun, şimdilik elimizdeki en iyisi bu olduğu için sayın başkabakanımız rixos otelinde tatilini yapmışdır, adam tutumlu kardeşim seçim öncesi televizyon kanallarına milyon dolarlar vermedi bazı rakipleri gibi, iyi tatiller başbakanım, tatil bitince durmak yok yola devam.
nerden geliyor bu değirmenin suyu diyen arkadaşlarıma cevap bile vermiyorum, istesin ben canımı bile veririm, para neymiş? pehh.
hatta ve hatta tatil için bizim köydeki gecekondu evimize gelmesi gereken kişidir. sabahları melemen yer, davar yayarız akşamları ise sülüman dayıların bahçesinde top oynar, geceleri de damda yıldızları sayar sonrasında da sarılarak fosur fosur uyuruz. animatör olarak sunacağımız sınırsız sayıda köylü ile en eğlenceli ananı da al git seansları rüya tadında geçecek tatilimizin en tatlı anısı olarak hatırlarda kalabilir.
başbakan olmadan önce tayyip erdoğanın iş adamı olduğunu bilmeyen bünyelere garip gelen olaydır. adamın parası var kardeşim size ne. zenginin malı züğürdün çenesini yorarmış hesabı. ayrıca bülent ecevit yerli malı araba kullanırdı. çok tasarruf ettirdi bu sayede allah razı olsun. sahi ecevit krizi diye bir şey vardı ne oldu ona?
hapis cezası alması kesinleşince, halka karışıp deste deste karanfil dağıtmıştı. Kadıköyde dolaştığı sırada mağaza çalışanı arkadaşlar ve müşterilerle kapıya üşüşüp karanfil dağıtmasını seyretmiştik. bize doğru yaklaştığında kasasını bırakmamak zorunda olan kasiyerin * o kalabalıkta en arkada durması gerekmişti ve ne oldu dersiniz?! tayyip erdoğan önündeki 20 kişiyi geçip en arkadaki kişiye uzattı çiçeği! o da biliyordu ki öndekiler zaten onundu, önemli olan onun gibi düşünmeyenleri tavlamaktı. başarılı bir yol izlediği, bu empatinin yerinde olduğunu 22 temmuz seçimlerinde bir güzel gördük. tebrik etmemek elde değil.
7 yıldızlı oteldeki tatili türk milettini farklılığını bir kere daha gözler önüne sermiştir. halkın yüzde 51nin oy vermesiyle seçilen fransa cumhurbaşkanı sarkozynin malta'daki tatiline gösterilen tepkinin sesi bizim buralara kadar gelmişti oysa.bir de link verelim, yeni şafaktan olsun ki, bazı arkadaşların inanma katsayısını arttırılam: