tamam iyi ettin agzina saglikta bunu niye showa donusturdun onu anlamadim be tayyipcim. ayrica havaalaninda bize sunepelik yakismaz dedin. askerlerin kafasina cuval gecirildiginde nerdeydin diye sorarlar adama. o zamanki abd-israil destegi bugun yok diye mi bu tavirlar? yada okyanus otesiden bir daha seni basbakan yapmiycaz diye haber geldi de gider ayak onlara mi koyuyosun postayi. oturmusuz adamlarin kucagina. sokmuslar boynumuza kadar. simdi kafani saga sola cevirmek istiyorsun. bu ayar bu saatte degil, kucaga oturmadan once verilcekti.
entry okumadan sadece "chp" lafını duyduğu için ağzından köpükler saçarak saldıran kudurmuş partizanların, destekleyenleri eleştirdikleri ayardır.
üslup, önemli bişey tabi.
lakin başbakan'ın yaptığı gibi, karşıda ki kişiye göre belirlenir üslup. karşında ki sana hitap ederken gösterdiği saygı kadarını görmeyi hak eder.
entry'de geçen chp kısmını ya okuyamamış, ya okuyup anlamamış, ya da anlamamak da ısrar edenlere ne anlatsan boş.
turkiyenin halklarının da ne kadar yavşak olduğunu bize göstermiş olaydır ayrıca.
eksi sözlük'e bakıyorum, haber yorumlarına, uludag sozluk yorumlarına, sırf akp karşıtlığından, o da denir mi be yuh salak ya bu rte diyenleri görüyoruz ya, bunu alaya alanları görüyoruz ya pes.
tamam akp'yi günahım kadar sevmem, ama şimdi bu adam her hangi birimizi oraya çıkarsalar, herhangi birimizin orada söyleyeceği sözleri söylemedi mi? Söyledi... Fazla lafa da gerek yok sanırım.
siyasi görüşü ne olursa olsun, insani duygularını kaybetmemiş, filistin halkına yapılan bu zulme karşı çıkan her türk vatandaşını hatta her ülke vatandaşını gururlandırmış lakin takım tutar gibi parti tutma işinin cılkını, bokunu ve her bişeyini çıkaranların nedense yediremediği ayardır.
kasımpaşa ağzında ayardır, diplomasi sıfır, başbakan'a yakışmadı diye düşünen güruh, iyi dinle!
senin daha yaşını doldurmamış bebeğine, taramalı tüfeğin kurşunları isabet etse, yavrunu kaybetsen. ve senin yavrunu kaybetmene üzülüp, bu vahşeti gerçekleştirenlere engel olmaya çalışan insana, ''lütfen kibar konuşun, evladımı öldürdüler ama olsun yine yaparım'' mi dersin yoksa ''helal olsun, her insanın söylemesi gerekeni yaptın, gurur duyuyorum'' mu dersin?
lan olum ne kibarlığından söz ediyorsunuz daha. hangi diplomasi, hangi anlayış? analar, evlatlar bir bir ölürken israil hangi kibarlığı gösterdi lan açıklasana!? götünle mi izliyorsun haberleri gözünle mi afedersin.
başbakan'ın ülkemizin dünya kamuoyunda ezilmemesi için takındığı tavrı mal mal eleştiriyorsan git mideni, kalbini aldır öyle yaşamaya devam et.
Tayyip denen adamı sevmem. Biliyorum oda ben ve benim gibilere meraklı değil. Elinde olsa Fazıl Say ile beraber koyar bi gemiye siktiri çeker. Lakin helal olsun. Gayet anlamlı ve güzel konuşmuş. Ulan diyorum kendi kendime bi kez de işin altında bi çapanoğlu arama ama olmuyo. Bu beyin düşünmeye başlıyo ve ardı ardına bi ton soru yine;
-Madem bu kadar duyarlısın öldürülen masum insanlara, neden kendi ülkenin çocuk katilleri için sesin çıkmaz?
-Madem bu kadar hümanistsin, neden kendi ülkenin çocuk katillerini hapisten çıkartıp meclise sokarsın?
-Bu kadar zor mudur ki bi çocuk katilinin hapisten çıkıp milletvekili olmasını engellemek? O "gül" denilen adamın ilk cumhurbaşkanı olduğu ayda kararname imzalamaktan sağ kolu kas yaptı be! Bu kadar mı zor bi kanunda bunlar için çıkartılması?
bunlar "düşünen" beynin aklına takılan bi kaç ufak naçizane sorudur efenim.
Yılmaz Özdil çok daha güzel yazmış yukarda anlatmak istediğim şeyi;
şöyle ki;
bu millet bülent ecevit'in lakayit abd başkanı karşısında taze gelin gibi oturmasını da izledi, her daim koskoca şanından tarihinden bahseden-övünen siyasilerin "etliye sütlüye karışmama" politikalarının ne sonuç verdiğinide gördü.
lan onlarca yıldır yanı başımızda azerbaycanın-çeçenistanın ve dahi türki cumhuriyetlerin ağzına sıçılırken sadece "acaba bize küserlermi" diye "siz yine daha iyi bilirsinizde, yaw abijim yapmasanız daha iyi aslında" diyebilmiş bir türkiye cumhuriyetinden bahsettiğimiz gerçeği ne çabuk unutuldu?
adamlar bize ihracat-ithalat da kota uyguladı ses çıkmadı. bizim topraklarımızdan komşularımıza saldırıldı ses çıkmadı. yanı başımızda ırkdaşlarımızın ırzına geçildi ses çıkmadı... (bu son satır arap diye filistinin savunulmasına karşı çıkan insanımsılara gelsin)
allah aşkına, olm en son kimi hatırlıyorsunuz ki böyle bir duruş sergileyebildi dış politikada? ben akp'li olmamama rağmen objektif bakıp helal olsun diyebiliyorum tayyip erdoğan'a.
diplomasi şeysine uygun değilmiş. sokarım lan diplomasiye bu saat'ten sonra. perez konuşurken çok mu diplomatikdi?
şu güne kadar dış ilişkilerde abd ve israil'in de türkiye'nin onlara ihtiyacı olduğu kadar türkiye'ye ihtiyacı olduğunu anlayamamış, ve bu salaklık ile dış politika'nın ağzına sıçıp, memleketin-türk'ün övündüğü binlerce yıllık şanı'nı ayaklar altına almış adamlar ile yönetiliyordunuz lan!? daha mı mutlu olduk onlarca yıl sonunda?
yıllardır ambargo gören iran kadar gelişebildimi lan teknolojimiz okadar diplomatik olmamıza rağmen?
şu saat'ten sonra hala "yanlış yaptı abi, dünya siyasi dengesine aykırı" gibi saçmalıkları öne sürenlerde ya art niyet vardır ya da zeka geriliği. zira onlarca yıldır uysal davranan türkiye'nin gelebildiği-daha doğrusu gelemediği nokta görülüyor açıkça. buna rağmen aynen devam etmek niyetindekilerin, her "asil türk ırkı" veya "atatürk" dediklerinde ağızlarına ağızlarına vurulması icap eder. zira o asil ırk, ve dahi atatürk bugünkü rezil duruma rağmen "şöyle dersek alınırlar" demezdi, asker üniformasını giyer çıkardı dışarı..
(bu son 2 satır da olayı derinlemesine anlatınca anlayamayacaklara milli hassasiyetlerden yaklaşarak anlatmak olsun.)
lan olm, dikkat et bak. bugün israil devletine bush bile bunu yapamaz. eğer israil'inde türkiye'ye ihtiyacı olmasaydı, peres özür dilemez büyükelçisini geri çağırıp diplomatik ilişkileri dondurduğunu ilan ederdi.
yani demek ki neymiş? israil'inde amerikanın da, türkiye'nin iran-rusya tarafına kaymasına ve ortadoğuda kendilerine düşman olmasına müsade etmeye götü yemez.
e o vakit sen bu avantajını kullanmayacaksın da ne yapacaksın mınaki?
ayrıca bu hareketle islam coğrafyasının liderliğine ciddi bir şekilde göz kırpmış bir türkiye oluştu.. ee? şeriat dersen söverim bak. bi düşün bakalım bunun dünya politikasında ne anlama geleceğini-türkiye'yi nereye taşıyacağını..
bir de, konya da israil pilotları eğitilirken bu hareketin samimiyetine inanılamaz diyenler var. olacak.
e yiğenim şöyle düşün bir de;
eğer israil ile bu tür ilişkilerimiz de olmasa şimon perez arayıp özür dilermiydi? zaten israil'in kaybetmek istemediği ve uğruna alttan alıp özürler dilediği bu tür nedenler değil mi?
ha umarım yakın tarihte konya'dan siktir edeceğimiz bir duruma da geliriz. ama şu unutulmamalı ki bilmem kaç yıldır israil ve amerika'nın kucağında ki türkiye, öyle "hadi" diyince konya'dan israil'i, incirlik'ten amerika'yı atamaz.
ancak şunu söyleyebiliriz ki, o zamanları da görebilmek için doğru yolda atılmış çok güzel bir hareket bugünki..
burdan akp'nin alacağı oy artışından endişe edip, eli ayağına dolanarak saçma sapan-eski dönemlerin ezikliğini anımsatan açıklamalar yapan chp ve yandaşlarına selam ederim ayrıca. iç politika da ne kadar çekişirsen çekiş, dış politikada-dünya karşısında birlik olamıyorsan-olmaya yanaşmıyorsan omurgasızsındır, yönetici olabilecek vasıflardan çok uzaksındır ve vatan severlikle falan da uzaktan yakından alakan yoktur.
hem adam olsaydınız da zamanında siz yapabilseydiniz şimdi başta siz olurdunuz.
not:kimse de bana onur öymen midir nedir, onun açıklamasının bütün chp kadrosunun görüşünü yansıtmadığını söylemesin. zira bu adamın chp yönetiminden izin almadan böyle saçmalamasının mümkün olmadığını tahmin edebilir herkes. eğer izin almadıysa da sıkıysa uyarı cezası versin chp disiplin kurulu. ha deniz baykal ve tayfasının haberi olması da demektir ki, bu adamların gayesi türkiye'nin güçlenmesi-huzuru falan değil. aynen canan arıtman-nur serter açıklamalarında yaptıkları gibi piyonlar kullanıyorlar niyetlerini açıkça söylemekten kaçındıkları için.
bu adamın yaptığı terbiyesizliktir. şimon perez'e gösterilmesini istediği saygıyı kendi cumhurbaşkanına göstermiş mi??? sormak lazım.
,
son olarak`;
tayyip erdoğan'ın yaptığı, iktidarı eline alana kadar amerika'ya "eyvallah" deyip, yeter seviyeye geldikten sonra da "siktir çekmek"dir. ve bunu yaparken de doğru yapmıştır zira aklı başında herkes şunu bilir ki, dünya'yı yöneten adamlarla konuşmadan türkiye'de dernek dahi kurulamaz duruma gelinmiştir.
rte'yi günahım kadar sevmem, evet. verdiği demeçlere kah kıçımla güldüğümü, kah sinir krizi geçirip saydırdığımı, kah kayıtsız kaldıgımı da dostlarım gayet iyi bilirler. hatta yaptıgı bir cok seyi reklam olsun diye, kendi cıkarları ugruna gerceklestırdıgını dusunen sislili laik, cumhuriyetçi bir ailenin kızıym. ahahaa.. neyse lan konuyu dagıtmayalım.
efenim bu adamı; peres ibnesine saydırırken de, ibne ötesi moderatöre "bi dakka bi dakka daha lafımı bitirmedim, van minıt van minıt"larken de, "eeeh sikerim forumunuzu da" çemkirişleriyle salonu terkederken de canlı canlı izledik. yoktu be gülüm öyle bi reklam tavrı. adam gayet sinirli, "hepinizin taaaaamnakoyim, en cok da senin andaval mod" triplerinde çıktı, gitti akabinde ve türk halkını şaşırtarak tükürdüklerini de yalamadı.
inandırıcı. çümkü orada temsilcisi oldugu türkiye'den önce, şahsına hakaret ettiler. şahsına hakaret edilen herkes aynı tepkiyi verirdi. düşündüklerini söyleme özgürlüğünü kısıtlamaya çalışırlarsa diplomasi falan tanımazsın muhtemelen. evet, orada bulunu$ sebebi başbakanlık makamı olabilir ama; can havliyle bir şeyler anlatmaya çalışırken "kısa kes aydın havası olsun koçum daha akşam yemeğine gideceğdik" triplerinde bir adet kendini bilmez tarafından konuşmaya izin verilmemenin ne boktan bir şey oldugunu tahmin etmek güç değil. ben orada, uluslar arası bir arenada muhalif görüşümü gayet içten savunmaya çalışırken, bertaraf etmek için "sıs la" derlerse değil peres'e ayar vermek, agzını bile kırarım. (ahaha. uçma janie gece gece.)
kısadan hisse, erdogan'ın bu hareketini partisiyle falan alakalandırmanın lüzumu yok. zaten ortada bi alaka da yok. evet, seçimlerde muhtemelen meyvesini alacaktır ama oradaki çıkışının tamamen bu amaca endeksli oldugunu sanmıyorum.
son olarak diyorum ki, ya rte bu kez oyun oynamadı; ya da oyunculuk kabiliyeti, içten pazarlığı epey bir aşmış. ama öfkeden kıpkırmızı olup, ses tonunun titreşimini bile ayarlayacak kadar da yetenkli oldugunu sanmıyorum. jean reno mu lan bu, bizim kasımpaşalı başbakan işte.
rte nin ayar verdiği doğrudur. daha diplomatik olamazmıydı? tabiki olabilirdi, fakat karşınızdaki devlet başakanı sizi 25 dk boyunca, diplomasinin yakınından geçmeyen bir şekilde hedef gösterirse, kulağınızın dibinde çemkirirse, el kol hareketleriyle sizi uyarırsa "daha diplomatik olmasını beklemek ne kadar doğru olur" sorusu da akla gelecektir. karşınızda ki insan, bırakın diplomasiyi, saygı sınırlarını ve (hakızlığına rağmen) haddini aşmışsa, aynı zaman da sizi küçük görmeye başlamışsa bu saatten sonra sizin diplomasi dediğiniz şey, dünya kamuoyunda etkisiz ve ezik bir ülke olarak görülmenizden başka birşeye vesile olamaz. ayrıca karşınızdaki devlet başkanı sizin önerilerinizi, bm güvenlik konseyi kararlarını, uzlaşma çağrılarını ve buna benzer bir sürü diplomatik adımı umursamamıştır (diplomasi tutkunlarının dikkatini çekmesi dileğiyle...).
sonuç olarak verilen ayar yerindedir, ama yerinde olmasının sebebi sadece ve sadece davos zirvesinde ki moderatör ün ve perezin sergilemiş olduğu tutumdur. buna sebep olarak israilin katil ve terörist bir ülke olduğunu söyleyen olursa, yanlış bir yorum olacaktır, çünkü israilin uyguladığı katliama türkiye cumhuriyeti devleti hala hiç bir resmi yaptırım uygululayamamıştır.(bu da erdoğanın tepkisinin samimiyetini tartışılabilir hale getirir).
peki erdoğanın bu çıkışı bize ne kazandırır ne kaybettirir;
1- dış politikada kaybettirecekleri:
zaten kaybedecek olduğumuz coğu şeyi kaybetmemiz için bir bahane olacaktır. şöyleki;
- batı ülkeleri, türkiyenin ortadoğuda bağımsız bir güç olmadığını vurgulayacaktır ki bunu daha önceden kulağımıza fısıldamışlardı.
- ermeni tasarısı amerikada onaylanabilir, zaten obama'nın seçim vaadlerinden biriydi.
- türkiyenin itibarı zedelenebilir, rte bu tepkiyi koymasaydı olmayan itibarımız hala olmamaya devam ederdi.
2- dış politikada kazandıracakları:
- arap ülkelerinde popilaritesi gittikçe artan bir liderimiz olacak. sevinmeli miyiz? bilmiyorum.
- dünya kamuoyunun sesi olmak gibi bir ayrıcalığa sahip olan başbakanımız olacak.
yani kazancımız, "halkların beğenisini kazanarak popüler olan" bir başbakana sahip olmak olacatır. bu ne kadar büyük bir kazançtır, tartışılır.
3- dış politikada değişmeyenler:
- asıl önemli nokta değişmeyenlerdir. halklar ve bireyler bazında büyük görüş değişimleri yaratacak olan bu olay, devletler arası ilişkiler de "arabuluculuk rolümüz" dışında hiçbir şeyi değiştirmeyecektir. arabuluculuk rolümüzü dğiştireceği de muammadır.
- israil-türkiye, abd-türkiye, stratejik ortaklığı yada "stratejik sömürüsü" varolan hızıyla devam edecektir.
- israil pilotları konyada eğitim uçuşu yapıp, gazze de tecrübe kazanmaya devam edecektir.
- türkiye-israil arasında ki silah anlaşmaları uygulanmaya devam edicektir.
4- iç politikada kaybettirdikleri:
- türk milletinin duygusallığı nedeniyle akp seçimlerde tavan yapacaktır.
- türkiyeden yıllardır böyle bir çıkış bekleyen halkımız, devamını isteyecek, belki de yerli yersiz çıkışlara neden olacaktır. (bkz: şeyh uçmaz, mürit uçurur)
bir çok insanın hislerine tercüman olabilecek ayardır. lakin ülkesinde israil ordusu bireyleri eğitilen bir başbakan için haddini aşmıştır diyebilirim. dediği bazı şeylere son derece katılmaktayım; bu zülme alkış tutanları insanım diyen herkes kınamakta. lakin bugünden başlıyacak olan ve tüm ortadoğu süreci boyunca hatırlarda kalacak bu hezeyanın altında kalmaması gereken sorular sorulmalı.
şuan herkes çok duygusal, metrolarda vs. ancak hatırlamalı ve kendi kendimize tekrarlamalıyız ki diyalog odaklı her hezeyanın altından yine bu millet zararlı çıkmıştır. tek dileğim bu kez daha tartarak ilerlenmesi.
başbakan ın sözleri genelde ülkelerin sözleridir. çünkü istesek, göbek de atsak, yok nefret edip kin de kussak bizi orada en yüksek kararların alındığı panel-konuşma-toplantılarda temsil eden kişi odur.
gazzede bir insanlık suçu işlenmiştir. üstelik saygısızca insanlık dışı olarak -her zaman olduğu gibi- suçlu-güçlü olan hiçbir suçluluk hissetmeden, şuursuzca bunu bütün dünyanın gözleri önünde yapmış. başbakana (lara) saygısızlıkta bulunmuştur. türkiyeye saygısızlıkta bulunmuştur yani. başbakan da bir ayar verip bir nebze olsun haddini bildirmiştir perez e.
hatta uluslararası kamuoyunun bir kısmına.
son derece yerinde, son derece dozajında bir davranıştır.
evet başbakan dünya barışı için belki minicik adımlar atmaktadır. ne kadar iplenir iplenmez o tartışılır. tavrı başarılıdır.
ama birilieri çıkıp, "uluslararası arenada kasımpaşacılık oynuyor", "şimdi israil türkiye ilişkileri nasıl olacak", "ekonomi battı" gibi şeyler diyorsa, onlarda da ciddi sağlık problemleri vardır derim ben.
mustafa kemal atatürk ve onun gibi bütün büyük liderler (sakın aynlış anlaşılmasın, rte ile kıyaslama bile değildir bu, sadece bir örnek)bu tür durumlarda doğruyu yaptıklarında düşecekleri zor durumları düşünmemişlerdir. sadece doğruyu yapmışlardır. bildiğiniz üzere arkasında bir ciddi lobi olmadan da bu ayarlar verilebilir. bugün olduğu gibi.
recep tayyip erdoğan ı seversin-sevmezsin. senin siyasi görüşündür, senin kişiliğin özgür iradendir. ama bu ayar, tarihteki unutulmaz ayarlardan biri olacaktır gönlümde ve hep öyle kalacaktır.
boyle sert hadiseler kendi objektif niteliklerinden bagımsız(diplomatik, stratejik olarak uygunlugu vs), toplumda kamuoyunda yarattıgı yankı acısından da incelenesidir. hatta sosyal bilimciler incelesindir de, biz de katkı namına yorumları yorumlayalım.
Büyük Liğder
Osmanlının Torunu Osmanlının Tokatını Attıda <caps>geldi<caps>
sozlukte de "kendisini sevmem ama helal olsun" tipinde yaklasımların aslında su yumusak g li arkadastan fazlaca uzaklasmıs sayılmazlar. siyasette uslup denen noktada sertlige bu kadar marj bırakısımız, cumhuriyet kurulalıberi milli tarihe asırı onem ithaf edisimizden tutun da la gazetta de la sport ta cıkan ufak bir kutlama seysinde* kabaran gogsumuzde belirginlesen ezikligimizden ileri gelir. bi baska yorumda aynı hadiseyi seyir eyleyebiliriz..(italians added)
bekleyin geliyoruz
içimizden sadece bir kişiyi gönderdik boyun eğdiniz bekleyin bir değil yetmiş milyon geliyoruuuuuuuuzzzzzzzz
yalnız bazı ornekler turkiye nin diplomatik acıdan zaten ezik bir ulke oldugunun bilincinde. sadece buna karsılık verme yontemlerinden bihaber..
SIYASI BASKI ISDE BU
Isde buna denir siyasi baski,isde buna denir rest cekme,isde buna deni meydan okuma.Bravo basbakanimiz.
Chp Ve Ordu Tebrik ETMELi Başbakanı Bir Olmak Lazım!!!!!!
hiç zannetiyorum ama bir umutla chp ve ordu dan tebrik ve destek bekliyorum Türkiyenin yıkılmadığını göstermek için tam tersi ilerisinin parlakolduğunu göstermek için.Hiç zannetmiyorum!! ama iç medyanın başbakanın kuyusunu kazmak yerine tebrik etmeli gerçek vatanseverler ortaya çıkacak halk herşeyi görüyor.medya ya çıkıp konuşanlar kendi başbakanını eleştirmesi daha bir ilginç.
finalde ise,
işte Lider işte Başbakan..
Sayın Başbakanım bu Akşamki olayı Ağlaya ağlaya izledik... Dualarımız seninle ... Allah yar ve yardımcın olsun... Senki bir Dünya Liderisin.. Allah seni Başımızdan eksik etmesin...
karşılama töreni için havaalanına giden kalabalıkta herkesin elinde türk bayrağı ve aynı sloganların yazdığı pankartlar görülünce inandırıcılığını yitiren.
istanbul'Un farklı semtlerinden gelen bir sürü insanın ellerinde türkiye ve filistin bayraklı taşımasını hadi bi derece anlarım da aynı slogandan 5 pankart abes yani.
seçimler yaklaşıyor malum...
- oylar düşüyor aptullah napsak?
+ davos a gitmicen mi olM?
- gitcemmm...
+ hah orda israil çamırbaşkanıyla tartış
- dövim mi?
+ yok lan dövme. tartış,sonra ben moderatöre tepkimi koydum de.
- kıvırayım yani.
+ evet her zaman ki gibi. ben de bayrak, pankart falan hazırlatırım, havaalanında karşılatırız seni.
- oh yes.
kasımpaşa ağzıyla verilen ayardır. anladık ayar veriyosun israile hakkaten helal olsun, desteklediğim bir davranış ama bu böyle kahvede mahmutla tartışır gibi yapılmazki. orda temsil edilen koca türkiye cumhuriyeti. daha diplomatik bir şekilde söylenebilecek bir çok şeyi sesini yükselterek ve kaba denilebilecek bir üslupla söyledi sayın başbakan, sonrada küstü kalktı gitti. yinede olsun bu çocuk katillerine bir cevap, bir tepki gerekiyordu. onunda türkiye'den gelmesi onur verici. hugo chavez yapınca nasıl alkışladıysam, haz etmesemde recep tayyip erdoğan yaptığında da alkışlamak, olaylara objektif açıdan bakan bir birey olarak görevimdir. helal olsundur.
not: ortadoğu'da her haltı yemek için türkiye'ye ihtiyacı olan bir israil asla ermeni yasa tasarısını ya da soykırımı abd'de senatodan geçirtmez. o soykırım şeysi ordan geçerse israil ortadoğu'da istediği yerlere geçemez...
keşke hergün bunu yapsa da bu ülke amerika'nın israil'in oyuncağı olmasa dedirten durumdur. ama yurda dönüşünde tepkim moderatöre diyerek yaptığı dönüş onaylanmamıştır.
sonunda simon peres'in erdogan'i arayarak ozur dilemesiyle, size buyuk saygimiz var demesiyle erdogan'in karizmasini ikiye katlamis, hakliligini kanitlamis olaydir.