her fırsatta yoldan bahseden başbakan'da gözlemlenen durum.
+başbakanım enflasyon hedeflenenden yüksek çıktı.
-ankara eskişehir arasına raylar döşedik, hızlı tren var artık.
+başbakanım şırnak'ta 35 kişinin ölümünde ihmal var mı?
-güneydoğuyu bölünmüş yollarla donattık.
+başbakanım sene olmuş 2012 istanbul'da elektrikler kesiliyor.
-avrupa ve asya'yı marmaray'la birbirine bağlıyoruz.
+başbakanım......?
-yıllar yollar daha neler.
+başbakanım????
-akıl almaz bahaneler...
çoban sülü'nün geleneğini sürdürmesinden olabilir.
doğaldır ki bir büyük sermaye partisi, sermayenin ucuz ve kolay dolaşımı için karayolculuğuna önem veriyor.
yaptığı en sağlam iş olduğundan olabilir. eserini seviyordur. kara ulaşımı ile sermayeye katkı sağlıyormuş. merak ettim yol olmasın da seyahat mi etmeyelim? bu mudur? bu duble yollar artık mizah malzemesine dönmüş durumda. ama kesinlikle aşağılanacak bir iş değil. ulaşıma kattığı hız ilk göze çarpan avantajdır. ama duble yolların aslında daha büyük bir artı yönü var. acil durumlardaki yeterliliği. nedir bu acil durumlar? en bariz olanı ambulansların yaşadığı kolaylıktır. türetilebilir.
yiğidi öldür hakkını yeme diye bir laf var. örneğin recep tayyip erdoğan'ın başında olduğu hükümet, bizzat liseye kadar öğrencilerin kitaplarını bedava dağıtma kararını alan bir hükümettir. öncesinde, eğitime önem verdiğini her fırsatta dile getiren, eğitimin tabana yayılmasını öncelikli amaç olarak gördüğünü söyleyen solcuların döneminde bile her sene değişen kitaplara yığınla para harcardık.