güldüren ve spekülatif entrylere sebep olacak başlıkdır.
hiç bir şey okumayan çoğu yazarın enflasyona göre vs.vs. basit başlıklar altında başbakanlarını yüceltecekleri,diğerlerinin ise çaresiz bir şekilde muhalefet edecekleri bir entry bankası olacakdır.
bu arada çaresizlere sesleniyorum bende sizdenim.toplum dediğimiz yapı demokrasi ile yönetildiğinden çoğunluk eğitimsiz ve gerizekalı olunca çaresiz olmak en iyi durum oluyor.
hiç dert etmeyin.sadece onlar ile tartışmayın.onlar herşeyi bilendir.
çaresizlere tek bir öneri;kendiniz için bir hedef koyun ve o büyük gün için susun ve okuyun..tekrar tekrar okuyun..nerde olduğumuzu,bize ne olduğunu,hatayı nerede yaptığımızı muhakeme edin,perdeyi aralayın,arkadakileri görün..
edit=ben olsam bende eksilerdim adam haklı..tartışsan tartışamazsın..
modern, çağdaş ve ileriyi görebilen bir ülkeydi. 30.000 insanın katili olan orospu çocuğu teröristlerin, tbmm'de yerinin olmadığı ve teröristlerle görüşmelerin yapılmadığı bir ülkeydi. ülkenin satılık olmadığı dönemlerdi.
bugün sözlükte tayyipi savunanların yüzde 90ının taş çatlasa 10-12 yaşında olduğu Türkiyedir. Ne hatırlıyorlarsa artık.
Bununla beraber Türk sigarası diye Tekel 2000 alıp içtiğimiz ve o tekel 2000in hala kaliteli olduğu türkiyeydi.
Ne kadar Yine özel sermaye olsa da Türk Telefon şirketlerine paramız gidiyordu, Ev telefonuna verdiğimiz para da Araba amerikalıya değil devlete gidiyordu. Sözleşmeli, ücretli ıvır zıvır öğretmenler değil Kadrolu ve bu mesleği garanti ile yapan öğretmenlerimiz vardı.
Dolar yüksekti, lakin ülke bu yükseklik yüzünden ithalat manyağı olmamıştı. Şuan ithalat ihracat dengesinin tepetaklak gitmesi Çinin para politikasıyla Türkiyenin ki karşılaştırılınca çok daha iyi anlaşılmaktadır.
Ayrıca neyi tartışıyoruz ki?
Tayyip öncesi Türkiye'de özal vardı, bunlar adım adım yapılan işler, 23ten bu yana iyi kötü yapılan şeyleri 80 sonrası 30 yılda yıktılar bitirdiler. Döviz'i bu ülkeye yatırım aracı olarak sokanlar kuyumculardan el altında yapılan döviz işlemlerini başlatanlar sonrasında sokaklara taşıyarak ülkeyi kendi kendine çeviren bir ülke değil de dışardan gelecek sıcak paraya bakan elden ayaktak düşmüş bağımlının bağımlısı ülke olmasını sağlayanlar bunlar.
Neymiş Tayyip öncesi kriz varmış. O kriz özalların yediği bokların krizi, Bakalım tayyipin yediği bokların krizi yabancıların sıcak parası çekilince kime patlayacak. ama yok tabi insan mal olunca şuanki durumu iyi sanar. Tabi alışveriş merkezleri yapılınca sevinen mallar ülkesinde yaşıyoruz.
Ha bir de tayyipten önce terör sıfıra inmişti. Şimdi ise Teröristle masa başında siyasetçilik oynayan ülkeyiz.
Şehirlere feodal yapıların kanaat önderleri, etnik yapı, tarikatlar gibi saçmalamalarla taşındığı ülkeyiz.
Ama diyorum yazmaya gerek yok tayyip öncesini hatırlamayacak ergenler ulus olmanın ne olduğunu bilemeyecek kadar farklı bir toplumsal yapı ve medya dayatmalarından geliyorlar.
kürtçe albüm çıkaracağım dediği için bir sanatçıya çatal kaşık fırlatılıyor ve ülkenin tirajı en yüksek gazetesi "şerefsiz" diyebiliyordu, bugünse herkesin kendi ana dilini özgürce konuşabilmesi gerektiğini en milliyetçi en ulusalcı insan bile söylüyor ve bırakın kürtçe albümü, kürtçe yayın yapan devlet televizyonu var.
nerdeeeen nereye?
10 sene önce bunların hayalini kurmak bile suçtu. şimdi gelinen noktada hükümet faşizm ile suçlanıyor.
şu anda var olan şey faşizmse eğer 10 sene önceki şey neydi aga? demokrasi mi? *
üniversite sayısı bir elin parmakları kadardı, şimdi 81 vilayette üniversite var. ha var da aferin mi diyorlar, bu defa da niye üniversite açıyorsun öğretim görevlisi yok diyorlar. eh be dengesiz, hükümetin görevi o onu yapıyor, sen de görevini yap öğretim görevlisi yetiştir.
bu arada türkiye'deki okullaşma oranı ve her okula internet bağlantısı götürülmesi falan. devrim niteliğinde şeyler bunlar.
aynı ülkede aynı olayları yaşayıp farklı şeyler görenlerin türkiye'si. kriz, kriz, kriz. recep tayyip erdoğan öncesinde maalesef yoksul bir ülkeydik, yine yoksuluz. şartlar o zamanki kadar ağır değil o kadar.