recep tayyip erdoğan

entry28923 galeri4120 ses35
    1927.
  1. ingiltere'de ikinci dünya savaşı yıllarında başbakanlık görevi muhafazakar parti'li sir winston churchill'in üzerindeydi.

    savaşın getirdiği kıtlık yüzünden, iktisat öğrencileri ve mezunları bunun ne anlama geldiğini çok iyi bilirler, ingiltere'de diğer bir çok avrupa ülkesinde ekmek karneyle dağıtılıyordu. savaş ekonomisinin en önemli sonucu zorunlu tüketim mallarında kontrollü bir arz meydana getirmek ve talebi de buna göre düzenlemektir.

    ikinci dünya savaşı yıllarında yangınlar içinde inleyen avrupa'da milyonlarca insan ekmeği karneyle yiyordu.

    biz bu savaşın dışında kaldık ancak 2 milyon kişilik orduyu hazır tutmamız yüzünden bütün milli kaynakları orduyu ayakta tutabilmeye sevkettik. buğday'da bunlardan birisidir. dolayısıyla memleketee baş gösteren buğday kıtlığı nedeniyle halka ekmekle birlikte pek çok zorunlu tüketim maddesi karne ile dağıtılmıştır. zira nazı orduları edirne'ye 60 kilometre kadar yaklaşmış, bir yandan ingiltere öte yandan rusya savaşa girmemiz için bastıruyor.

    şimdi ne diyor türkiye büyükşehir belediye başkanı erdoğan, "bu chp zihniyeti ekmeği size karneyle yedirdi", diyor.

    millet ne diyor: yuuuuhhh!

    düşünsenize ingiltere'de işçi partisi'nin genel başkanı ve bugünkü başbakan gordon brown, seçim kampanyasında muhafazakar parti için, "bunlar size ekmeği karneyle yedirdiler", diyecek, vatandaş da muhafazakar parti'yi yuhalayacak. aklınız eriyor mu böyle bir şeye?

    neden ingiltere'de böyle bir şey olmaz, çünkü onların başbakanı iktisat mezunu değil, işi bilmiyor.

    bizimkisi ise iktisat mezunu, adam iş biliyor...

    milletin, memleketin işini bitirmesinden belli değil mi her şey zaten?
    9 ...
  2. 1928.
  3. 14 mart 2009daki bursa mitinginde "hastane açtık." derken bile gaza gelmiş şekilde bağıran başbakan.
    2 ...
  4. 1929.
  5. turkiye'yi cürüten adam . cahil kesime verdiği rüşvetlerle başa geçmeyi amaçlayan ( ve lanet olsun ki senelerdir de bunu başaran!) , satılık oy toplayıcısı. yazık . hala bu adama oy verebilenler var. milletin vekili , başbakanı (!) kendisine yapılan suçlamalara karşı soğukkanlılığını koruyamıyor. küçücük bir çocugu sadece ' secimlerde görürsünüz gününüzü' gibisinden birşeyler söylediği için , seçim otobüsünde tartaklıyor , kendisine 'bir huzur ver , yettin artık ' diyen kadın için seçim otobüsünü durdurup yol ortasında tartışıyor ve bu sırada korumaları ve yaltakçıları onun etrafında etten duvar örüyorlar dediklerini basın duymasın diye . duysa ne olur ? bu adam ve yandaşları degil mi basın özgürlüğünü bitiren ? bu adam değil mi isyan eden çiftçiye ananı da al git diyen ? bu adam degil mi ogluna milyonlarca dolarlık gemicikler saglayan ? m.kemal atatürk'ün gençliğe hitabe'sinde bahsettigi ve haklarında 'Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri, şahsî menfaatlerini, müstevlîlerin siyasi emelleriyle tevhid edebilirler. ' diye öngörüde bulundugu kişi ve kişiler , bu adam ve yandaşları degil mi !?

    yazık ..
    çok yazık ..

    edit.
    ne oldu seovi'ciğim ? acıdı mı ?
    12 ...
  6. 1930.
  7. Yaklaşık 3 saat önce izmirdeki mitinginde mhp ve chpyi "ruh ikizi" ilan etmiş insan!
    (bkz: Demagojinin kralı recep tayyip erdoğan)
    4 ...
  8. 1931.
  9. eski videolarından görülebileceği üzere laiklik düşmanı başbakan .
    3 ...
  10. 1932.
  11. 1933.
  12. benim valim diyerek feci sicmistir ama turkiye'nin toplumsal yapisini kimse bilmedigi icin kimse bunu yadirgamamistir, bu bakimdan sansli bi insan. hukumetlerin valisi olmaz zira, devletin valisi olur, vali hukumetin olursa kendisinin dedigi gibi istisnasiz, bu hakkaten padisahlik olayina doner, buralar hep padisahin ve ahalisinin hesabi. eger vali hukumetin olursa orayi bok basar, sel goturur, yagdi yagmur, cakti simsek boyle boyle hos olmayan seyler olur yani.

    hee.. bi dakka ya harbiden hos olmayan seyler oluyordu di mi?
    5 ...
  13. 1934.
  14. uğur mumcu'nun, vermiş ve katılmış olduğu konferanslarda üzerine basarak ve tekrar tekrar söyleyerek vurgulamaya önem verdiği şu sözlerini dikkate alması gerektiğini düşündüğüm başbakancılık oyunun başrol figüranıdır:

    - hiç bir hükümet yoktur ki din kisvesi altında siyaset yapmış olsun ama halk tarafından kovulmasın..hükümetler dini kullanarak siyayet ve politika yapmaya devam ettikleri müddetçe halk tarafından cezalandırılmaya mahkumdurlar, mahkum!

    gerçi uğur mumucu bu sözleri söylerken halk henüz bu kadar koyunlaştırılıp muhafazakarlaştırılmamıştı ama yine de yüreğine sağlık uğur mumcu!!
    9 ...
  15. 1935.
  16. antalya büyükşehir belediye başkan adayı mustafa akaydın için, "kendi üniversitesini bile yönetemediği için biz onu tekrar atamadık" cümleciğini etmiş başbakan.

    yasalardan bihaber, rektörü kendisi atıyor veya kendisin herhangi bir imzası var zannediyor. halbuki, üniversite seçer, yök liste gönderir, cumhurbaşkanı seçer.

    haaaa bu cümleden ne anlıyoruz? abdullah gül'ün "ben heykeşin cumhuybaşkanı olcam!" olayı buymuş. cumhurbaşkanlığı siyaset üstü bir kurumdur ama bunu algılayayamış bazı arkadaşlar. baksanıza adam bas bas bağırıyor "biz tekrar atamadık" diye, hayır "bizim biz dediğimiz cumhurbaşkanlığı makamıdır" gibi kaçak güreşen bir savunma yapmaya kalkma, ahmet necdet sezer zamanında o makamın hatrına "biz" diyebiliyor muydun?

    ayrıca, mustafa akaydın akdeniz üniversitesi'ne çağ atlatmış bir adamdır ha tabi sizin çağ atlama olayınız türban serbestisi, kafanız ancak o noktaya kadar basıyor, bilimsellik falan hak getire. o akdeniz üniversitesi'nin organ naklinde avrupa'da ilk 3 içinde, böbrek naklinde avrupa'da ilk sırada olmasının en büyük katkı sağlayanı mustafa hocadır ama sen bilmezsin bunları.

    biliyorsan konuş ibret alsınlar, bilmiyorsan sus adam sansınlar!
    9 ...
  17. 1936.
  18. gün itibari ile şehrime teşrif edecek olan * lütfedip seçim zamanı kendini gösterme gereği duyduğu bu vakitte de şehir trafiğinin içine ettiren, haftalar önce yolladığı korumaları ile dikkat çeken, insanları rutin işlerine köstek olmuş insanımsı. *
    6 ...
  19. 1937.
  20. insanı kendi memleketinden soğutan kişi.*
    3 ...
  21. 1938.
  22. kriz paketi diye bir şeyler açıklamış güya krize karşı önlem aldılklarını talebi arttırıcı düzenlemler yaptıklarını iddia eden kişi.

    beyaz eşya'da ötv'yi sıfırladılar ee? ötv zaten %6'ydı dahası beyaz eşya firmaları yaklaşık 2 aydı ötv'yi sıfırlamakla beraber üstüne bir de kdv'yi sıfırladılar, bu vergileri tüketiciye yansıtmıyorlar senin yaptığın bir şey yok ki? arkadaş bu çalışmayı yapan ekiptekiler hiç mi televizyon izlemez? hiç mi arabasıyla giderken radyodan reklam dinlemez? firmaların zaten yaptıkalrını da beyn'in dediği gibi "ben buldum" der şimdi bu. :)

    (bkz: dostum paket dedin zarf çıktı)

    otomobilde ötv indirilecek dendi. %37'lik ötv %1'e inecek diye bir söylenti çıkmıştı ben de pedere istememesine rağmen vallahi değiştirtecektim arabayı. %18'e çektiler %37'yi, yaklaşık 4.000 liralık bir indirim söz konusu şimdi. otomotiv firmaları da bir takım indirimler yapmıştı zaten. babam da "4000 liralık indirim için gerek yok" deyince yattı tabi. biz %1'e indirilmesini beklemekteydik halbuki.

    tabi halkın öncelik olarak temel ihtiyaçlarından ziyade lüks denilebilecek ürünlerde vergi indirimi de daha ilginç bir sosyal devlet anlayışı.

    o değil de ne vergi ödüyoruz lan? hele lüks otomobillerde ötv %84 seviyesinde.
    4 ...
  23. 1939.
  24. olayları kendisine göre kesip biçen aklınca ayar verdiğini zanneden organizma.

    deniz baykal mersin mitingi'nde "tüpraş'ın %14,75'ini blok halde musevi iş adamı sami ofer'e sattı" dedi, bugün kırklareli'nden cevap veriyor, "sayın baykal, tüpraş'ın %14,75'i musevilere satıldı diyor, sayın baykal insanların gen haritaları üzerinden siyaset yapıyor" diye cevap veriyor.

    sen sami ofer'e %14,75'i blok halde hiçbir ihale sürecinden geçirmeden 3-30 paraya sattın mı satmadın mı arkadaş? %14,75 sami ofer'e değil, mevlüt sarı'ya da satılsa aynı tepkiyi koyardık? mesele hatta senin söyleminle mes'ele musevilik, müslümanlık değil senin birilerine %14,75'i hiçbir ihale sürecinden geçirmeden sessiz sedasız satmış olmandır!

    mitinge gelenlere farklı şeylerden konuşarak "cambaza bak" diyor %14,75'in sessiz sedasız el değiştirmesini insanların gözünün içne baka baka itiraf edip farklı şeylerle olayı örtmeye çalışıyor. millet de alkışlıyor lan. kanal 7 denen kanalımsı da "erdoğan baykal'a çok sert çıktı" diye haber yapıyor.

    siz satmayı çok iyi bilirsiniz!
    7 ...
  25. 1940.
  26. başbakan olmadan önceki 116 günlük süreçte kimlerle ne konuşmaları olduğuna yönelik devlet bahçeli suçlamasına, 'hangi savcıyla konuşmuşum açıkla' diye cevap vermiş başbakan.

    garip olan ne mi? devlet bahçeli'nin herhangi bir savcıdan daha önce bahsetmemiş olması.
    4 ...
  27. 1941.
  28. türkiye cumhiriyetinin başbakanı ve akp'nin genel başkanıdır...
    1 ...
  29. 1942.
  30. deniz baykal chp lideri oldukça iktidardan düşmeyecek insan.
    edit: maalesef..
    7 ...
  31. 1943.
  32. 9.000 TL maaşı ile 2 milyon dolarlık gemiyi nasıl satın aldığını merak ettiğim ekonomi dehası.
    12 ...
  33. 1944.
  34. en az deniz baykal kadar tasfiye konusunda becerikli politikacı. akp'nin piyasaya ilk çıktığı günleri hatırlayın. bir tek adam partisinden çok, bir kadro hareketi görünümündeydi. vitrinde rte ile beraber ağır toplar olarak abdüllatif şener, abdullah gül ve bülent arınç'da yer alıyordu.

    bugün gelinen noktada abdullah gül köşke çıkarak siyasetten öyle yada böyle uzaklaştı, bülent arınç'ın eski ağırlığı ve etkisi kalmadı, abdüllatif şener ise partiden tamamen koptu.

    son yerel seçim çalışmaları da gösteriyor ki akp bugün tek adam partisi olmuştur. bu partinin varı yoğu artık sadece recep tayyip erdoğan'dır. rte'nin kendi siyasi gücü için başarılı olan bu gelişme akp için ne kadar yararlı olacağını önümüzdeki yıllarda hep beraber göreceğiz.
    6 ...
  35. 1945.
  36. hürriyet gazetesinin köşe yazarı (bkz: bekir çoskun) a sanırım şöyle bişey söylemişti 'onların sevgili köpekleri vardır onlarla yatıp kalkarlar'
    http://www.stargundem.com...pg&size=article_large
    3 ...
  37. 1946.
  38. bir dil bilen dünya lideri. (bkz: türkçe)

    ha bide iki kelime bilir.
    van minut.
    5 ...
  39. 1947.
  40. elinde 1940 ların başında chp iktidarlığı sırasında verilen ekmek karnesini sallayarak 'bunlar millletioo ekmeooğğgggee hasrett bırahtııggg' diye bağıran adam. neymiş chp iktidarken millet açlıkla pençeleşmiş yiyecek ekmek bulamamış. şimdi tüm dünyayı sarsan küresel ekonomik kriz varmış son aylarda artan işsizlik küresel ekonomik krize bağlıymış.

    komik adam vesselam ya! buradan kendisine seslenmek istiyorum;

    sen hiç ikinci dünya savaşı diye bir şey duydun mu kardeşim? elinde salladığın o karne o döneme ait olabilir mi acaba? 2. dünya savaşının başında ismet inönünün bulunduğu chp yönetimi sayesinde bu ülke aç kaldı ama nazi işgalinden kurtuldu. hani meşhur hikayede bir çocuk ismet inönü nün yanına gelmiş 'ismet paşa sen bizi şekersiz bıraktın' demiş. ismet paşa da ona 'sizi şekersiz bıraktım ama babasız bırakmadım' karşılığını vermiş. o yıllar işte. aynı yıllarda komşu yunanistan da millet açlıktan birbirini kesti. türkiye kendine buğday stoğu yapmasına rağmen yunanistan a da kurtuluş gemsiyle buğday yolladı.

    insan azcık utanır ya!
    10 ...
  41. 1948.
  42. 3.5 yaşındaki yeğenimin ismini başbakanımız necis talip erdoğan diye telaffuz ettiği kişilik. yeğenimin söylediği versiyonu tercih ediyorum bu aralar.
    5 ...
  43. 1949.
  44. ne yazık ki ülkenin başbakanı.
    ve yazık ki yüzde 40'dan fazla oy alan kişi.
    hele en son elinde 60 sene önceki 2.dünya savaşından kalma bir karne ile " işte chp böyle, şöyle " diye kin kusması ve insanları salak yerine koyması akıl alır gibi değil.
    ne siyasete, ne etiğe ne de izaha sığar.

    kendini bu kadar salak yerine koydurtan insanlara mı yoksa onların bu salaklığını kullanan kişiye mi kızmak lazım epey zor seçim.

    ama bu kadar cahil kitle varken iyi güdüyor.
    başka ülkede alsa şu son söylemlerinden sonra yüzde 1 bile oy alamazdı.
    ama burası türkiye.
    12 ...
  45. 1950.
  46. işsiz arkadaşlarımla konuşuyorum

    Adam işsiz yani bildiğin işsiz. Devletten 220 lira işsizlik maaşı alan bir zat..

    3 oyum daha olsun 3 e Erdoğana diyor..

    Sen verirsen ben daha ne diyeyim dediğimde

    Padişahım çok yaşa diyor..

    töbe töbe töbe töbe
    6 ...
  47. 1951.
  48. tc kimlik numaramdan tut da, oy vereceğim okula, sandık numarasına kadar bilen adam.

    çok subjektif oldu evet.

    türkiye'deki birçok kişinin tc kimlik numarasını, oy vereceği okulu, sandık numarasını bilen adam. hah bu daha doğru oldu.

    bu sabah bir zarf geldi, üzerinde adım yazıyor, zarfın gönderen kısmı boş, açtım zarfı elime aldım, kendisi bana "değerli kardeşim" diye hitap ederek bir mektup göndermiş sağ olsun. kağıdın arkasına bir baktım, tc kimlik numaram, oy vereceğim okul ve sandık numarası hepsi orada. bunu bilecek sadece birkaç merci var, muhtarlık, ilçe ve il seçim kurulları. onun dışındaki yerlerden de ancak tc kimlik numaranızı kullanarak öğrenebiliyorsunuz.

    1- benim tc kimlik numaramın sende ne işi var arkadaş? ulu orta bırakıyorsunuz zarfları, başka biri gelse açsa zarfı benim kimlik numaram ortada, bu bir özel yaşam ihlali değil mi? ben sana ne zaman verdim kimlik numaramı? benim kimlik numaram ya kötü niyetli insanların eline geçerse -paranoyak türk insanı mode on- olamaz mı yani? çok iyi bir halt yediğini mi zannediyorsun?

    2- okuluma, sandığıma kadar nereden biliyorsun? buradan yola çıkarak bu bilgileri il veya ilçe seçim kurulundan almış olduğu sonucuna varıp, demek ki seçimlerde de aynı seçim kurullarıyla ortaklaşa oy sayısıyla oynayabilirsiniz ha? tıpkı 2007 genel seçimlerinde izmir'de yapılmış oynamalar gibi ha? baksana il ve ilçe seçim kurulları seçmenlerin özel bilgilerini sana vermekten imtina etmiyorsa, oy sayılarında oynamaktan da imtina etmezler.

    artık iyice anladım ki, her yerdeler. telefonların dinlenir, hareketlerin izlenir, kime oy verdiğinin önemi yoktur, nasıl olsa onlar biliyorlar kimin nereye vermesi gerektiğini, bizim adımıza yanlışlıkla(!) başka birine oy atsak da, kendi lehlerine değişiklik yapıveriyorlar.

    alkışlıyorum demokratik ve "şeffaf" ülkemi.

    tc kimlik numaramıza bu kadar kolay ulaşılabiliyorsa, şeffaflık über bir hal almış demektir devletimizde, vatandaşın her şeyi transparan ama kendilerine gelince "açıklamak zorunda değilim" olur.
    6 ...
© 2025 uludağ sözlük