başbakanın baş kaldırışıdır. tabularını yıkışıdır. hiç kimse türkiye basbakanına saygısızlık yapamaz, çünkü hiç bi ülke türkiye ye saygısızlık yapamaz.
(bkz: tayyip düşmanı arkadaslar bile kutladı)
edit:bunun neyini eksiliyorlar anlamadım. türkiyede bahsediyoruz kendi ülkemizden.
"öfkeye yenik düşüp gerçekleri çatır çatır söylemek"ten ibaret olduğu her halinden belli olan ayar.
ama türk postalfili'leri algıda seçicilikten olsa gerek olayın seçimlere etkisi yönüne pek bir konsantre. ha elbette seçimlere de etkisi olacak bu işin. akp'ye oy vermeme eğiliminde olan insanlar bile başbakanın bu tavrına şükranlarını oy verirken sunacaklar.
şimdi bu duruma bir göz atmak için kameralarımızı davos mevzuunun hemen ardından chp'nin politikstar'ı, havası alınanların en havalısı, "çizmesiyle varoşta bekleyen kemal kılıçdaroğlu"na çeviriyoruz, söz sende kemal:
Çok mantıklı olduğu söylenemeyecek ama içten içten insanın hoşuna giden,içimizde israile karşı birikmiş sinirin boşalmasını kısmen temsil eden hareket.Sonuçları açısından çoğu insanın dediği "dengeler kaçarmı" gibi endişeler gerektirmeyen bilakis Türkiyenin dünya nazarındaki yerini iyice yükseltecek hareket.Gerçi Türkiye'ye tebriklerini sadece iran iletmiş ama tüm dünya içinden içinden takdir puanını verdi bence.
Sozlukteki Tayyip düşmanlarını, bu ayar sayesinde hop oturup hop kaldırtan ayardır.. oh ne guzel aman ne guzel ayardır. Çekemeyenlerin çatladığı ayardır. Bu olayla kendisine sempati duymamı sağlayan ayardır.
tepki gösterilen konunun haklı ancak uslubun kesinlikle yanlış,mahalle ağzıyla ,diplomasiden ,zeki bir politik hareketten uzak deyim yerindeyse cahil cesareti ile kalkışılmış olduğu bir ayardır.ayar olduğu da bellirsiz.çünkü kimsenin takacağını da zannetmem..!daha da davos a gelmem' gibi komik ve uluslararası alanda geçersiz,kasımpaşa vari bir cümleyi ancak türk halkı anlayabilir diye düşünüyorum.ha bir de başbakan neyine güveniyor da bu kadar horozlanıyor diye de düşünmek lazım.önce kendi miletinin çıkarlarını gözetmesi gerekirken üstelik. oyle hort zort etmeyle olsa idi bu iş biz lozan ı dahi imzalayamazdık.biraz ders alması lazım başbakanın tarihten.ama oyle yetişmediği kesin. eğer bir şey soylenecekse sağduyulu hareket edilip kibar ama sivri bir dil ile rakibi alt etmek gerekir.uslup onemlidir.en onemlisi bir başkabana yakışmalıdır.çok şey var yazılıp çizilecek bu konuda.; ama sabır ve de sinir kalmamış bizlerde.
agzi olanin konustugu ve yorum yaptigi mevzudur. e benim de agzim var ben de konusayim o halde.
aslinda bu mevzu uzerine yazmayi hic dusunmuyordum fakat turk halkinin balik hafizasi mi desem, yoksa yeni neslin eskilerden habersizligi mi desem beni bikac kelam etmeye itti.
sayin kardesim korkma! sonmez bu safaklarda yuzen al sancak (pardon ben de gaza geldim!) korkmana gerek yok zira devletlerarasi munasebetlerde artik iki tartisma yuzunden savas cikmasi, birinin oburunun karisini kacirmasi yuzunden iliskilerin bozulmasi ortacag ve daha eski donemlerde kaldi. 1900'lu yillarin basinda miyiz da sirp milliyetcisi avusturya-macaristan veliahtini oldurdu diye savas ciksin?. komik olmayalim lutfen. iliskiler akil adamlarca veya derin devletce veya her ne boksa kurulu duzen tarafindan uzun vadeli belirleniyor. kici kirik biri basbakan oldu diye onun dedigine gore is yapmazlar. (evet demokrasi felan hikayedir, diktanin sahikasi bu donemde hukum suruyor)
olaylar spontane gelismistir, bu oturumlarda olur boyle seyler. gun belir baba bush japonya'ya gider, ordaki yemekte bayilir japon basbakanin ayagina kusar, gun gelir boris yeltsin alman bakanlardan birini minciklar, gun gelir chavez condeleeza'ya "seni opuyorum kara derili" der.. olur da olur.. hic kimse de "ben bunun acisini ilerde kotu cikaririm demez cunku devlet yonetirsin. ekonomi bas aktordur artislik degil. yani erdogan "tum silah alimlarini durdurduk, sizden aldigimiz mallari artik hic almayacagiz, silah, gida ve textil ve bilumum ihrac kalemlerinize kota uyguluyoruz, borcumuzu da odemiyoruz" diye diklenseydi ve de irkci soslarla tatlandirsaydi konusmasini o zaman uzun vadeli bir krizden sozedilebilirdi.
halk oldugum icin mi ayak takimi oldugum icin mi nedir bence de gayet yerinde ve iyi olmustur. sanki avrupalilar turkleri ingiliz asilzadesi olarak goruyor da bizimkiler "ay diplomasi, amanin siyasal adab, nerde kaldi terbiye!" felan diye aglasiyorlar. sanirsin modern diplomasinin kitabini turkler yazdi.
bunlara macaristan'a kumar oynamaya gittiginde suratia yumruk yiyp gelen basbakan (mesut yilmaz), libya'ya gittigi zaman kaddafi'den azar yedigi halde sesini cikarmayan basbakan (erbakan), clinton karsisinda el pence divan duran basbakan (rahmetli ecevit) lazim. demirel icin ayni seyleri soylemeyecegim cunku uluslararasi arenada esamisi bile okunmazdi canisagolasicanin.
ama emine erdogan'a accaip gicik oldugumu belirtmeliyim. senin ne isin var orda? diyelim ki isin var "peres'in her soyledigi yalan" gibi absurd otesi bir aciklama yapmak ve de aglamak neyin nesi? erdogan "kabile lideri degilim tc basbakaniyim" demis ama masallah karisi sayesinde kabile lideri gibi gorundu orda. hanim hanimcik kargasadan cekil, kameralara fazla gorunme, kocani git otelde mi limuzin'de mi nerde bekliyorsan bekle, hatta kocanla fikir alisverisinde de bulun, ama ortalarda gereksiz gorunumlerden kacin be annem!
ezcumle erdogan'a helal olsun aslansin kaplansin demek yerine "onurlu adamlarin verecegi tepkiyi verdi" diyorum. bu isi muhakkak arka plani da vardir onu da gozardi etmemek lazim. bu ikili o kada rbaris gorusmesidne bulundu, o kadar platformda biraraya geldi, ilk defa gormediler ya birbirlerini!
ntv'den izlediğim ve içimin yağlarını eriten andır. ret doğruyu söylemiş ve israil'in katliamlarını yüzlerine vurmuştur. ancak ilerisi için endişeleniyorum. 1915 olaylarının soykırım olarak niteleyen karar tasarısının abd senatosundan geçip obama tarafından onaylanacağından, imf'in bize kredi vermeyeceğinden, sıcak paranın ülkeden kaçacağından * ve dolayısıyla ülkemizdeki krizin etkisinin 2001 krizini aratacağından endişe ediyorum. ayrıca abd ve ab'nin, akp'nin altını oyacağından ve akp'yi gözden düşürecek girişimlere başlayacağından emin olabilirsiniz.
rte'nin ayarı güzel de aynı ayarı hava sahamızı ihlal eden yunanistan'a, süleymaniye'de askerimize çuval geçiren abd, barzani ve talabani'ye; 1915 olayları yüzünden bizi soykırımla suçlayan, doğu anadolu üzerinde hak iddia eden ve dağlık karabağ ve laçin koridorunu işgal eden ermenistan'a ve kuzey kıbrıs'tan vazgeçmeyen rum kesimine vermesi gerekmez miydi ? umarım rte'nin kaderi; kırım savaşı'nda 1849'da macaristan'daki isyanı bastırmasına yardım eden rusların eflak ve boğdan'ı işgaline karşı çıkması ve osmanlı'nın müttefikleri ingiltere, fransa ve sardinya'yı yeterince desteklememesi yüzünden hem rusya'yı karşısına alan, hem alman birliğini kurmak isteyen prusya ve italyan birliğini kurmak isteyen sardinya'ya karşı yalnız kalan ve bu yüzden almanya'dan kovulan ve güney tirol * ve trieste hariç italya'daki topraklarını kaybeden avusturya-macaristan imparatoru franz joseph'e benzemez.
türkiye' ye çok fazla bir şey kaybettirmeyecek ayardır. türkiye' nin en büyük kaybı, israil' in çok önemli bir lobisinin varolduğu avrupa birliğine girememek olabilir ki, 1987' den beri avrupa' nın kapısında bekleyen türkiye' ye çok da koymayacak bir kayıptır. bu bağlamda edinilen ise dünya üzerinde bulunan 1.5 milyar müslümanın takdiridir. müslümanların takdirini kazanmak çok elzem bir şey olmasa da önemlidir.
israil başbakanı' na verilen ayar, gazze saldırısı' ndan sonra dünyada ne müslüman ne de hristiyan hiçbir liderin bugüne kadar beceremediği bir şeydir ve sonuçları dikkatle izlenmelidir.
toplamda 312 entry arasında okunur mu bilmiyorum ama okunması dileği ile yazıyorum.
tanım; olayın gazı az'da olsa kaçtıktan sonra artık daha objektif yorum yapabileceğimiz sözlerdirin ayar olarak ntelendirilmesi durumu.
başbakan sert çıkışı ile bir ahmedinejad görüntüsü çizerek israil'e dolaylı olarak amerikadaki yahudi lobisine ve bunların aga babası olan amerika'ya gider yapmıştır. bunların farkında mı bilmiyorum? toplumsal açıdan türk milleti olarak hoşumuza gidecek bir hareket. ilk duyduğumda olayın gazı ile ben bile başbakanı sırtıma almak istedim ama gelin görün ki kaz'ın ayağı öyle değil a dostlar.
türkiye'ye yeni amerika başkanı obama'nın temsilcisi gelecekti, amerika ile yeni dönemde ilişkiler gözden geçirilecekti, iptal edildi. dahası obama sözde ermeni soykırımı yasa tasarısını daha adaylık sürecinde parlemento'dan geçirme sözü vermiş bir başkan ve bu güne kadar en büyük müşterisi olduğumuz israil'in amerika'daki lobisi olan ajc yani amerikan yahudi komitesi çok sert açıklamalar ile başbakan'ı eleştirdi. şimdi "eleştrirse ne olur?" demeyelim çünkü amerika'da ermeni lobisi karşısında sözde ermeni soykırımı ile ilgili en büyük destekçimiz ajc idi. artık bu konu ile ilgili tek bir adım atmayacak gibi gözüküyorlar. ayrıca hemen olay sonrası başbakan şimon peres'in kendisini arayarak özür dilediğini ve bunun kayıtları olduğunu söyledi. iyi güzel ama her şey bu kadar pat diye söylenmeseydi keşke, ki zaten israil devletinden bu konu ile ilgili yalanlama gecikmeden geldi. yani gerçekten böyle olmuş olabilir ama bu durum diplomatik ilişkileri daha da zora sokmaktan başka bir işe yaramayacaktır.
başbakan kendisinin bir monşer ya da bir diplomat olmadığını siyasetten geldiğini söyledi. evet doğrudur ve hepimiz şehadet etmişizdir ki kendisi kasımpaşalıdır. hatta kasımpaşa stadının adı bile recep tayyip erdoğan stadı'dır. ancak bu durum başbakan'ın haklıda olsa bu kadar sert bir tavrının türkiye'yi diplomatik arena'da düşüreceği durumdan kurtarmaya yetmez. iki üç gün sonra israil'den uçak alımı gerçekleştirilecek ve israil hem tohum hem gübre hem'de silah sanayiinde türkiye'nin en büyük tedarikçisi. tüm bunlar göz önüne alındığında ciddi konularda ticaret yaptığınız ve can damarlarınızı kesebilecek bir ülke olan israil'e bu kadar büyük gider yapmak ne kadar doğru? işte bu sorunun cevabını düşünen, araştıran ve anlamak isteyen beyinlere bırakıyorum. Adamların genleri ile oynadığı domates'i yiyosun dostum ve senin tohumunu israil'den alıp isaril gübresi ile yetiştirdiğin domatesini rusya senden zehirli diye almıyor. Adamlar isteseler gıda zehirlenmesiyle 1 yılda kökünü kuruturlar. neyse.
filistin'de şu saatlerde başbakan'a destek yürüyüşü için ellerinde türk bayrakları ile binlerce kişi toplanmış. ne güzel. ama keşke türkiye israil'in sesini dünya'ya bu kadar duyurmaya çalışırken ve bunun için her türlü şeyi göze alırken arap'lar sus pus olmasaydı.
önümüzdeki günler amerika ve israil ile yeni ilişkilerin şekillenmesine gebe. bağımlı olduğumuz iki büyük güç ve bunlara kafa tutan mucahit bir koyun olarak türkiye.
üslubu tartışmaya açık, muhtevası az bile ayarıdır.
tayyip beyi sevmem başka mesele. ülke içi siyasi eleştiri ayrı, yurtdışında ülkeyi temsil ederken eleştirmek ayrı. konu ülkeyi temsil etmek olunca sonuna kadar arkandayız. az bile söyledin. diplomatik olmak; sahte tebessümle her lidere yavşamak değildir. yeri geldiğinde ayarı verip haddini bil demektir de aynı zamanda. ah bir de ekonomi güçlü olsa, orda ne ayarlar verecek ama.
gurur ile izledigim bir ayardir. rte'nin bu ayarini bile kötüleyen, yok bilmem "oy icin yapti!" veya "orasi kasimpasa degil!" diyen arkadaslar, lütfen yapmayin.
rte'yi sevmeyebilirsiniz, ancak elinizi bir kez vicdaniniza koyun ve bu aciklamanin ne kadar dogru, ne kadar zamaninda ve ne kadar yerinde bir aciklama oldugunu düsünün. milyonlar'in aklindan gecen ve rte yandasi olmayanlarin bile aklindan gecenleri, rte dile dökmüstür. bu sözleri sirf rte söyledi diye, nedir bu insanlari aptal yerine koyma arzusu?
bir de rte'nin ingilizcesi ile dalga gecen sübyan ve yüzeysel yazarlar var ki, onlar bu olayi neresinden algiladi, bunu anlamiyorum? hala olayin esprisindeler...
haa bir de bu laflari yiyen israil yandasi ülkeler olaylara "oy toplama" gözüyle degil, tokat gözüyle bakiyor. ve bu tokat hepsinin yüzüne oturmustur, yerindedir...
ayara daha başlamamıştı bile.konuşmasına bir izin verileydi.perez e ve perez in konuşmasını alkışlayanlara da lafları dizecekti ama.bu kadarıyla idare edicez.
şimdilik.
kriz bahanesiyle işten çıkarmalar yapan fırsat düşkünü işverenlere vermesi istenilen ayardır. zira bir iki ay sonra işten çıkarılanların aldıkları tazminatlar suyunu çekecektir. bırak israil'i bırak filistini sayın başbakan bu araplar değil midir bizi kurtuluş savaşında satanlar.
ayardan sonra yunan tvlerinden yorum "başbakan gezegenimizde çok kişinin söylemek istediklerini söyledi". şimdi yiğidi öldür hakkını yeme lafı gediğine sokmuştur. öyle bi sokmuştur ki sözlükte bazılarının canları acımıştır.
siyaset konuşmayı fazla sevmem fakat bazı şeyleri eğri oturup doğru konuşmak lazım.
yapılması geren bir haraket posta koydu güzel oldu!
'ben buraya t.c temsilen gelmişim kimseye sözümü kestirmem' tarzında bir kalkıştır. fakat senki o kadar kendine güveniyorsan oturacaktın konuşacaktın simon peres i konuşarak vura vura yakıcaktın.
dayanıklı dövüştür bu. seçim öncesi yapılmış güzel bir oyun. maden şovunu yapıyorsun ozaman ısrailden aldığın barış ödölünü de atıcaksın önlerine. maden ülkeni bu kadar ezdirmezsin amerikan uşağı olmadan düşünecektin bunları. onları ülkeyi ezerken masaya yumruğunu vurup kalkıcaktın ama yapamadın sayın başbakanım.
oy için yapmadın ozaman. metroyu sat 2lere 3lere kadar açık tutmayacaktın vatandaşa bayrak dağıtıp salmayacaktın.