süleyman demirel gibi düttürünün tekini sev, kocası ile birleşip ülkenin ağzına sıçan çilli tansu'yu sev onlardan geri kalanları temizlemeye çalışan adamı sevme. bu ifadeyi kullanan insanlara cevaben şunu demek mümkündür;
-sevmezsen sevme lan!. düzülmeye alışmışsın. git baykal'ı da araştır diğer vekilleride araştır bak bakalım neleri çıkıyor. ondan sonra konuş...
bu fotoğrafa saygı duyalım öyle mi? lan adam milyonlara saygı duymuyor, milyonları kandırıyor.
tayyip'lerin kafası böyle işte; kendisine soru soracak gazetecileri kendisi seçiyor, belirlediği bir kaç yandaş gazeteciyi karşısına oturtuyor hatta bununla yetinmeyip, sorulacak soruları da kendisi belirliyor, bunu üst düzey resmi bir toplantıda kameraların karşısında canlı yayında, milletin gözünün içine baka baka yapmayı da normal buluyor. işte bu iki yüzlüğünü de sevmiyorum, önceden yazılmış beylik konuşmaları prompterden okurken boş boş bakmasını da.. sevmiyorum.. onu sevenleri de sevmiyorum. bu saatten sonra hala sevenlere ise sadece acıyorum.
bu rezillik bir dakika sonra ortaya çıkınca pişmiş kelle gibi sırıtabilmekte, "o soru yanlış oldu" diyebilmektedir. normalleşiyoruz lan! o kadar normal ki bunlar. işte normal gazeteci: tayyip ne isterse onu soruyor! yanlış başbakana soracak kadar mal da olabiliyor ama mühim değil, doğru başbakana soranıyla değiştirilebilir.
--spoiler--
-Yolsuzluk oranı düştü yolsuzluk değil, tüm yolsuzlukları kendi eline aldı. Dolar aynen kaldı, türk lirasından 6 sıfır atıldı ki bu bir övünç değil, devletin alnındaki kara lekedir. Enflasyonu pinpon topuna göre hesaplayınca ne kadar az göründü sen de bunu yedin! Allah rahmet eylesin! Senin akraban öldü Tayyip çok iyi! Öncekiler de çaldı inkar eden yok! Dua et çocukları hala iş bulabiliyor, memleketteki işsiz sayısından haberdar mısın?
--spoiler--
bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olanların sevmemeleridir.
mesela;
yolsuzluk oranı değil, yosuzluk düşmüş. ne demekse?
dolar aynen kalmış,
enflasyon pinpon topuna göre hesaplanmış,
öncekiler yüzünden iflas edenlerin iş bulmasına dua edecekmişiz,
yolsuzluk ile ilgili araştırma; http://www.ntvmsnbc.com/id/25026592/
doların aynen kaldığını iddia etmek tam bir rezillik ve bilgisizlik. dolar fiyatının yıllara göre değişimini daha önce bir entryde bahsetmiştim. doların türk parası karşılığının 0 atılmakla veya herhangi bir yöntemle hesaplanamayacağını mı zannediyorsunuz? yıllar önce 1 dolarla ne aldığınız ve şu an ne aldığınız ve türk parası karşılığına bakarak yani alım gücüne bakarak hesaplanmaktadır. http://photos1.blogger.co...ger/2282/3686/1600/fx.gif bu linkten doların yıllar içinde değişimini bulabilirsiniz.
enflasyon hesaplanması ufak tefek değişikliklere rağmen pek bir fark yok. yıllar öncede bakır fiyatları falan vardı. enflasyon değişim grafiğini de verelim de bilgi sahibi olunsun. https://galeri.uludagsozluk.com/r/37502/+
işsizlik artıyorsa yıllarca insanları batırıp çalışan binlerce insanın fabrikalarını kapattıranlara hesap soracaksın. benim entryde bahsettiğim işyerinin 3000 çalışanı vardı. bu şirkete bağlı olarak üretim yapan farklı sektörlerde çalışan 100.000 civarında çalışan vardır. büyük bir işletme batarsa ona iş yapıp para kazanan bir çok işyeri daha batar.
başbakanı sevme zorunluluğu olmayan uygar ülkelerdeki vatandaşların söyleyebildiği bir düşüncedir bu. biz öyle demokratik, öyle çağdaş ve hoşgörülü bir ülkeyiz ki, yeri gelince bizim vatandaşımız başbakanını sevmediğini bile söyleyebilir.
-yaşın küçük herhalde bu anayasa 30 yıllık anayasa. recep tayyip 7 yıldır var diyorsun. diğer siyasiler daha önce hükümet olmadılar mı? değiştirmek istediğinde muhalefet etmediler mi? başbakan'ı sevmiyorsun da öbürlerini mi seviyorsun?
-Anayasanın tek maddesine müdahele etmeye kalktı, değiştirilemez maddesi. Diğer maddeler çok iyi durumda bir tek o kaldı!
-iyi de senin değiştirmeye hakkın yok. 7 yıldır sevmiyorsan hiç oy vermemişsin demek ki. oy vermediğin adamdan da böyle şeyler istemen saçmalık.
-Oy vermedim diye insan, vatandaş yerine mi konulmuyorum!? Ben ona değil o bana hizmet etmek zorunda! idarenin başına geldi, memleketin tapusunu almadı!
-kim korkuyor? darbe şakşakçıları mı? korksunlar tabi. bu kadar rahat ordu göreve denmemeli... aç varsa karnını da doyuruyor. ona da karşısınız değil mi? insanlar açlıktan, soğuktan kırılıp sokaklara dökülse pek mutlu olacaksın.
-Tayyip korkuyor. Askerleri sınır ötesinde tutsakken amerikaya izin istemeye babam mı gitti? Aynı gece millet vekili maaşlarına yüzde yüz zammı babam mı yaptı? bu kadar rahat ordu göreve denmemeli ama yıllarca teröristlik yapıp, bölücülük yapıp "pişman değilim" pişkinliğiyle halay çekerek dağdan inip şehitlerin hesabını vermemek bu kadar kolay olmalı! Doyurduğu kim? işsizlik cumhuriyet tarihinin en üst seviyesinde!
-ah ah! bre cahil. bu ülkenin yolsuzluk yapılmayan ülkeler sıralamasında kaçıncı olduğunu bilir misin? son 30 yıldır 54 ile 52. sıralar arasındayken akp döneminde yolsuzluklar azaldı ve bu sene yolsuzluğun en az yapıldığı 3. ülke olmadık mı? dolar kuru 1970'lerin fiyatlarına inmedi mi, enflasyon en son ne zaman tek rakamlı olmuş bu ülkede bir araştır? ama önce enflasyon neymiş onu öğren. ben bu ülkede kriz olacak diyerek hükümet ve yandaşlarının tüm paralarını çekip dolar aldığını ve arkasından krizi ilan ederek zengin olduklarını gördüm, benim gibiler ise dolar 280 bin lira iken aldığı dolar borcumuzu bir hafta içinde 1 milyon 350 bin liradan ödemek zorunda kalıp battık. bir akrabam yurt dışından aldığı damızlıklar için 10 milyon dolar kredi çekti. karşılığı aldığı zaman 2 trilyon 500 milyar idi. faiz fazla işlemesin diye damızlıkların satışını yapıp 3 ay içinde ödeyecekti. doların 1 ayda aşırı yükselmesiyle bir çok işletme battığı için damızlık hayvanlar elinde kaldı. onu da boş ver borcunu ödemek için 13 trilyon 500 milyar ödemek zorunda kaldı. parayı bulabilmek için neyi var neyi yoksa öldüm parasına sattı. parayı istanbul'a beraber götürüp toprakbank'a ödedik. sabahleyin uyandığımda yatağında vefat etmişti... daha 40 yaşındaydı...edit: ve o gün doğum günüydü. çocukları doğum gününü kutlamak için telefon açtılar. bir şey diyemedim. ellerinde hediyelerle babalarını beklerken cenazesini götürdük. türkiye'nin en büyük tavukçuluk işletmesinin sahibi trilyonluk bu adamın 6 çocuğu şimdi yıkama yağlamacıda işçi olarak çalışıyor.
-Yolsuzluk oranı düştü yolsuzluk değil, tüm yolsuzlukları kendi eline aldı. Dolar aynen kaldı, türk lirasından 6 sıfır atıldı ki bu bir övünç değil, devletin alnındaki kara lekedir. Enflasyonu pinpon topuna göre hesaplayınca ne kadar az göründü sen de bunu yedin! Allah rahmet eylesin! Senin akraban öldü Tayyip çok iyi! Öncekiler de çaldı inkar eden yok! Dua et çocukları hala iş bulabiliyor, memleketteki işsiz sayısından haberdar mısın?
mustafa kemal atatürk'ü sevmiyorum başlığı engellenirken sözlükte bu böyle duruyordur. dursun tabi gocunduğum yok ama neden şu an başbakan olan bir insan hakkındaki sevmiyorum lafı dururken mustafa kemal'i sevmemek yasaklanır.
rte yi sevmiyorum çünkü iktidar olduğu günden beri hangi büyük yatırımı yaptı soruyorum halkın yararına olan ne yaptı hiç sadece gündemi saptırmayı bilen vatandaşa damardan giren bilinçaltında kendini padişah sanan ne belediyeciliği ne başbakanlığı kıvıramayan ama kıvırmaya kalkıştığı için sev mi yo ruz sevmeyeceğiz..
-recep tayyip erdoğan'ı sevmiyorum.
-neden?
-7 yıldır iktidarda hiçbir şeyi çözmedi.
-mesela?
-anayasayı değiştirmedi.
-yaşın küçük herhalde bu anayasa 30 yıllık anayasa. recep tayyip 7 yıldır var diyorsun. diğer siyasiler daha önce hükümet olmadılar mı? değiştirmek istediğinde muhalefet etmediler mi? başbakan'ı sevmiyorsun da öbürlerini mi seviyorsun?
-ya bık bık konuşuyorsun, değiştirmedi işte.
-iyi de senin değiştirmeye hakkın yok. 7 yıldır sevmiyorsan hiç oy vermemişsin demek ki. oy vermediğin adamdan da böyle şeyler istemen saçmalık.
-oy vermesem de vatandaşlık hakkım var. amerika'yı destekliyor, amerika da onu destekliyor.
-uyan artık... bu ülke de amerika'nın desteklemesinden memnun milyonlarca insan bulursun. lafa geldi mi amerika'ya atıp tutarlar ama amerika'nın türkiye'nin yanında olmasını isterler.
-ama ülkeyi korku imparatorluğuna çevirdi. milyonlarca aç varken 500 milyarlık arabalar bla bla bla.
-kim korkuyor? darbe şakşakçıları mı? korksunlar tabi. bu kadar rahat ordu göreve denmemeli... aç varsa karnını da doyuruyor. ona da karşısınız değil mi? insanlar açlıktan, soğuktan kırılıp sokaklara dökülse pek mutlu olacaksın.
-hepsi hırsız, hepsi suçlu...
-ah ah! bre cahil. bu ülkenin yolsuzluk yapılmayan ülkeler sıralamasında kaçıncı olduğunu bilir misin? son 30 yıldır 54 ile 52. sıralar arasındayken akp döneminde yolsuzluklar azaldı ve bu sene yolsuzluğun en az yapıldığı 3. ülke olmadık mı? dolar kuru 1970'lerin fiyatlarına inmedi mi, enflasyon en son ne zaman tek rakamlı olmuş bu ülkede bir araştır? ama önce enflasyon neymiş onu öğren. ben bu ülkede kriz olacak diyerek hükümet ve yandaşlarının tüm paralarını çekip dolar aldığını ve arkasından krizi ilan ederek zengin olduklarını gördüm, benim gibiler ise dolar 280 bin lira iken aldığı dolar borcumuzu bir hafta içinde 1 milyon 350 bin liradan ödemek zorunda kalıp battık. bir akrabam yurt dışından aldığı damızlıklar için 10 milyon dolar kredi çekti. karşılığı aldığı zaman 2 trilyon 500 milyar idi. faiz fazla işlemesin diye damızlıkların satışını yapıp 3 ay içinde ödeyecekti. doların 1 ayda aşırı yükselmesiyle bir çok işletme battığı için damızlık hayvanlar elinde kaldı. onu da boş ver borcunu ödemek için 13 trilyon 500 milyar ödemek zorunda kaldı. parayı bulabilmek için neyi var neyi yoksa öldüm parasına sattı. parayı istanbul'a beraber götürüp toprakbank'a ödedik. sabahleyin uyandığımda yatağında vefat etmişti... daha 40 yaşındaydı...edit: ve o gün doğum günüydü. çocukları doğum gününü kutlamak için telefon açtılar. bir şey diyemedim. ellerinde hediyelerle babalarını beklerken cenazesini götürdük. türkiye'nin en büyük tavukçuluk işletmesinin sahibi trilyonluk bu adamın 6 çocuğu şimdi yıkama yağlamacıda işçi olarak çalışıyor.
-haberim yoktu...
-zaten haberin yok ondan konuşuyorsun. birini tanımadan sevmemeye faşizm diyoruz. dindar olmazsa melek olurdu gözünüzde ama müslüman ya laik faşistler sevemezsiniz bir türlü... daha dünkü çocuk, 20 yaşına gelir, bildiğini de bilmediğini de eleştirir.
bende sevmem ama en azından neyini sevmediğimi biliyorum... ona buna laf yetiştirmekle vakit harcamasını sevmiyorum. bazen yumuşamasını sevmiyorum... fakat bu iki sevmediğim şeyin de demokrasilerde tepkileri değerlendirip çözüm arama yolu olduğunu da biliyorum. bana kalsa ne iki yıldır bedava maaş alan kıdem tazminatını, ihbar tazminatını alacağı halde eylem yapan tekel işçilerini, ne bakkal işletmeciliği yaparak doktorlardan fazla kazanan eczacıları, ne özel şirkette çalışıp ihaleyi kaybettikleri halde cıngar çıkaran itfaiyecileri, ne tam gün çalışmak istemeyen uzman doktorları, ne kabzımalların üreticinin direk satış hakkına karşı çıkmasını dinlerim ve yapacağımı yaparım.
