yok artık, atma ulan diyorsunuz di mi?
ama işin aslını gelin de okuyun kankulicanlarım. gelin.
beni bugün dumurlardan dumura sürükleyen, anlam veremediğm şaşkın teyzedir.
durakta oturmuş otobüsümün gelmesini bekliyordum. bir elimde zaman, bir elimde sigara. umrumda mı dünyaaa. o arada 2 teyze geldi. biri 50'li diğeri 40'lı yaşlardaydı. artık laikçi sarrafı olduğum için ikisinin de laikçi olduğunu baktığım gibi anlayıverdim. ama işin ilginç tarafı hacılar, muhabbetlerinde gizliydi.
yaşlı olan ile genç arasındaki muhabbet, bir yerden sonra şöyle bir diyaloga geçiş yaptı:
y: şu adamdan kurtulduğumuz gün,canilik olsa da, kurban keseceğim.(rte'mden bahsediyor)
g: hı hı.
y: tipinde meymenet yok ki. suratını tv de gördüğüm an zaplıyorum.
g: öyle deme yha. aslında düşündüm de... ilginç bir cazibesi var. boyu, posu, hitabı, karizması... gülüşü.(iç çekiş sesi) valla çok farklı bir havası var. yıllardır bizde böyle bir lider yok.
y: nee?!?!
g: emine cadısı çok şanslı valla şekerim. yerinde olmak isterdim. mmmh.
son cümleyi duymamla öyle bir öksürmüşüm ki, kendime geldiğimde bütün durağın bana baktığını gördüm. sonra laikçi teyzeleri süzdüm. yaşlı olan genç olanı boğacak gibiydi. bir laikçi faciası yaşanmadan hemen ordan uzaklaştım. ve caminin yolunun tuttum panpalar.