istihdam konusunda şimdikinden daha iyiydi her yer üniversiteli işsiz kaynamıyordu bir plan vardı ekonomik olarak beki biraz daha sıkıntılıydı ama öldük bittik durumu yoktu.duble yol ve sağlık alanında yapılan reformlar dışında bana göre çok fark yok.
not:mevcut hükümete 2002 den beri oy veren biriyim.
daha huzurlu ve daha bir ülke değildik. belki bugüne kadar da hiç olmadık. ana hiç bu kadar halk kendini tehdit altında hissetmemişti. eskiden en azından tehdit yoktu.
--spoiler--
reco öncesinde terör yoktu.ecevit hükümeti terörü bitirmişti.
--spoiler--
reco öncesi terör 40 bin insanı katletmemişti onları uzaylılar katletmişti.
25 senede ülkeye 300 milyar dolar zararı da terör değil de amazon ormanlarındaki kabileler vermişti zaten.
gözünüdeki at gözlüğünün camlarını bi silin buğu yapmış önünüzü göremiyorsunuz.
son dört yıl içinde koskoca şehirleri yıkılmış, 7 nin üzerinde şiddeti olan iki deprem atlatmış, özal ve demirelgillerin boşalttığı bankaları denetleme yasasıyla kurtarmaya çalışan ülkeydi.
nihayetinde krize girdi. recep tayyip erdoğan öncesinde de türkiye nasıldı bilmem ama o türkiye yi beğenmiyorsanız nasıl ki ecevit, mesut yılmaz suçlu diyorsanız son yirmi yılda devamlı milletvekilliği yapmış mehmet ali şahin, cemil çiçek, mehmet fırat, hüseyin çelik, vecdi gönül, abdullah gül, abdülkadir aksu ve daha yüzlercesini de unutmayınız.
bu bir kadro hareketiyse eğer o kadro gökten inmedi yavrucuklar.
almanya ziyaretinde "asimilasyon insanlık suçudur" diyen , "almanya'daki türklere anadilde eğitim" isteyen ama kürt vatandaşlarımızın okullarda ana dilini öğrenmesine bile karşı çıkan bir başbakanı savunmak zorunda kaldığım için biraz da utanıyorım. ancak hedef, ülkemizin ve insanlarımızın mutluluğu ise, gözlerine laikperest perdesi inmiş şaşkın siyaset holiganlarının "eskiden herşey daha güzeldi" şeklindeki gaz vermelerine gelmem, başbakanı savunmayı tercih ederim. çünkü rakamlar ve istatistikler ortada.
- türkiye bugün, avrupa'nın altıncı, dünyanın 16 inci ekonomik gücüne sahiptir. bu hükümet öncesinde 24. sıradaydık.
- türkiye bugün yüzde 11 lik kalkınma hızı ile avrupa'da birinci, dünyada çin'den sonra ikinci sıradadır. ecevit bahçeli yılmaz'ın 57. hükümetinde kalkınmada eksi 3 gerilemiştik. imf verdiği borçları tahsil edememekten korktuğu için kendi adamı olan kemal derviş'i hükümete bakan olarak kanırtarak soktu (bağımsız türkiye). 2002 yılında imf'ye olan 23 milyar dolar borcumuz bugün 7 milyar dolara indi.
- türkiye'de bugün kişi başına düşen milli gelir 10 bin dolardır. ecevit hükümetinde bu rakam 2900 dolardı.
- 2002 yılından önce ekmeğe bir milyon lira ödüyorduk, enflasyon yüzde 100 leri görmüştü. bugün enflasyon tek haneli rakamlara indi. artık paramızın (batı hayranlarına gitsin bu şarkı) turistlerin taşşak geçme malzemesi olmasından kurtulduk.
- 2002 yılında 36 milyar dolar olan ihracat bugün 110 milyar dolara yaklaştı.
- türkiye'de bugün hiç kimse sağlık hizmeti alabilmek için, ilaç alabilmek için kuyruklarda can vermiyor. yakında herkes tıpkı batı'da olduğu gibi sağlık sigortasına kavuşacak. tayyip öncesinde hastalar rehin alınırdı.
- milli eğitim için ayrılan bütçe cumhuriyet tarihinde ilk kez en züksek bütçe oldu. 2010 yılında 28 milyar tl. bu rakam tayyip'ten önce 7,5 milyar tl idi.
- çevre ve canlı korunması ilk kez bu hükümet döneminde türkiye'de yasal güvenceye alındı. hayvan haklarını koruma yasasını bu hükümet kabul etti. sokak köpeklerinin sikik belediyeler emri ile itlafı son buldu. 2002 den önce sadece 26 bin hektar alanda ağaçlandırma çalışması yapılıyordu. son 7 yıl içinde bu rakam (açın gözlerinizi) 2milyon 300 bin hektardır.
bu rakamlar bitmez. son bir şey:
bu hükümet istanbul'a ikinci boğazı da açabilecek vizyona sahip.
türk askerine güvenilen bir dönemdi.
o zamanlar bilinmiyor du tabi askerin ne işler karıştırdığı. o zamanlar taraf gibi bugün gibi kahraman gazeteler çıksa hemen bu "güvenilen" kurumlar tarafından yazarları öldürülüp bir kenara atılırdı.
bütün deliller ortadan kaldırılırdı. böylece güvenilen askerimiz istediği gibi siyasete müdehale eder , gerektiği gibi darbe hazırlıklarına devam ederdi.
o zamanlar medya 1 kişinin elindeydi. "güvenilen" kişiden telefon gelince bir tiyatro oyuncusu şeyh olur , o anda türkiye cumhuriyetini yıkabilecek güçte bir öcüymüş gibi görünürdü. ve güvenilen kişiler gelip bu tehlikeyi bastırırdı.
revenge of sith i hatırlatır bu durum , ordada palpatine, droid orduları tarafından tehtit edilen cumhuriyet yönetimini darbe ile devirir. halbuki droid orduları da kendisine aittir. darbenin ardından bir komut ile tüm droid ordularını kapattırır. ve zafer..şeriat tehlikesi ortadan kalkmıştır. droidler kaybetmiştir.
"höt diyene al abi bu da bizim göt doya doya s.kebilirsin" dediğimiz günlere denk gelir.
sev ya da sevme ama azıcık içinde objektiflik kırıntıları varsa sezarın hakkını sezara ver. idolojisini sevmeyebilirsin, kişiliği hoşuna gitmez, aynı görüşte olmayabilirsin ama senin atatürk'ten bu yana gün geçtikce eğrilen omurganı bu adam düzeltmiştir.
recep tayyip erdoğan (ki ben kendisine başbakan derim sen istediğin opsiyonel sıfatı yakıştır) bu ülkenin başına gelmiş en akıllı liderlerden biridir.
ve rica ediyorum ki, sırf bu adamı sevmiyorsun/uz diye yaptığı iyi şeyleri görmemezlikten gelmeyin ve bu ülke için yapacağı tüm iyi şeyler için sırf kişisel kibriniz dolasıyla "umarım yapamaz" hainliğine düşmeyin!
o zamanlar et 10 liraymış, şimdi 40 lira olmuş diyorlar. fiyatını bilmem ama o zaman doğru dürüst et alamıyorduk. şimdi et marketlerinin kasasında sıra bekliyoruz diye hayıflanıyoruz. geçen gün vatan bilgisayar'a gittik. 2 kartuş aldık yazıcıya, kardeşim parasını ödemek için yarım saat sıra bekledi. gerçekten çok kötü durumdayız. buna bir çözüm bulsun artık hükümet. marketlerde sıra beklemek istemiyoruz artık.*
necmettin erbakan'lı, tansu çiller'li, bülent ecevit'li, mesut yılmaz'lı, adnan menderes'li bir türkiye idi... tercihe saygı duymayı da öğrenmek lazım, zor da gelebilir anlaşılabilir ama artık hazmedin bakın ne kadar zaman geçmiş, kimler gelmiş gitmiş...
rte öncesi ülkenin gidişhatının kötü olması şimdi düzeldiği anlamına gelmez aksine daha kötüye gidiyor.
eskiler kötünün iyisiymiş, değişmek gerekli değil herzaman halkımız anlayın artık.