nasıl desem? saf golcü. öyle ronaldo gibi* bir sezonda 30-40 gol attığını hatırlamam hiç ama hep golcüdür o. hep atmıştır.
çocukken aldığım goal dergilerinin birinde ispanyada sezonun ilk 11'ini değerlendiriyorlardı. işte sırasıyla oyunculara "bu sene şöyle iyiydi, böyle aslandı" gibi payeler biçilmekteydi. ama sıra raul'a geldiğinde "kesinlikle tartışmadığımız tek oyuncu. geçen sene olduğu gibi bu sene de raul, seneye de raul, muhtemelen ondan sonraki sene de raul. daha ne denilebilir ki?" dendiğini hatırlıyorum da... şimdi hakkında yapılan "madrid'e ayak uyduramıyor vs vs" mızmızlanmalarına nasıl dayanıyor bilemiyorum. allah taş yapar be. adam sürekli, mütemadiyen atardı. onun gibileri az artık. hey gidi hey.
bide eski forma reklamı teka idi ya real madrid'in, hani böyle değişik bir yazıyla... ben onu raul'un ispanyolca yazılışı falan zannederdim. öyle benimsemiş çocuk aklım ya...
bugün spor haberlerinde adı beşiktaşla anılınca heyecanlandığım futbolcu. nedendir bilinmez çocukluğumun futbolcu kahramanıdır kendisi. türkiyeden hangi takımı gelirse gelsin o takımı tutmazsam topum.
real madrid'in en has oyuncusu. attığı tek gol, seksenmilyonluk piçlerin attığı onlarca golden daha efdaldir(efzeldir veyahut*). mame'sine çok bağlıdır ayrıca.
heykeli dikilmeseydi, heykeli dikilecek adam derdim..
favori futbolcumdur. futbol hayatına atletico madrid altyapısında başlamış olmasına rağmen, real madrid denildiğinde akla ilk gelen olgudur. evet olgudur; çünkü real madridliler ona resmen taparlar. futbol hayatının başlarında amc de oynayan raul, sonraları sadece forvet oynamaya başlamıştır. avrupa * ve şampiyonlar ligi gol rekoru * kendisine aittir. profesyonel futbol kariyeri boyunca 709 maçta 315 gol atmıştır. *
galacticos hıyarlarında koşturduğu toplara hüzünle baktığımız efsane. her zaman barça veya cimbom formasıyla hayal ettiğim adam. bir arkadaş demiş ya çocukluğumda top oynarken bu adamın adını kullanırdım diye, ben de "galatasaray" olduğumda "raul" derdim bazen. kabul etmezlerdi de "transfer ettim lan sana ne!" diye haykırırdım. hey gidi hey. biz büyüdük ve kirlendi madrid. sen orada ben burada, barça'ya gel allahsız.
real madridin ezeli rakibi atletico madrid'in altyapısında yetişmiş ama kulüp başkanıyla yaşanan anlaşmalık yüzünden 17 yaşında real madrid'e gelmiştir. ve takımın efsaneleri arasına girmiştir. real madrid'e hangi dünya yıldızı gelirse gelsin onu yeri sabittir ve ayrıdır, takımın prensidir. şampiyonlar liginde en fazla gol atan futbolcu ünvanı da elindedir. maldini milan için ne ise raul da madrid için odur.
real madrid'in vazgeçilmezi. karakter olarak da üstün bir oyuncu olduğu ifade ediliyor heryerde. böyle adamlar çoğalsa diye bekliyoruz ama gidip karaktersiz futbolculara milyonlarca dolar para veriyorlar.
Bu kadar seveni olmasına şaşırdığım ve ufak da olsa kıskandığım idol forvet. bende ortaokul yıllarında sırama adını kazımıştım, ayrıca beş tane de forması var bende ya ya. *
ahmet çakar ayarında, futbolcu bozuntusu olduğundan dem vurulmuş bir entry'de... ilginç tabi, 2000 şampiyonlar ligi finalinde attığı o çok basit gibi gözüken gol tamamen usta işidir. öylesi bir atmosferde, sıfıra yakın bir noktadan topu ağlara yollamak her babayiğidin harcı değildir.
2001 yılında anderlecht'e attığı aşırtma gol, 2005 senesinde rosenborg'a attığı gol, 2003 senesinde ac milan'a attığı gol, aynı sezon santiago bernabeu'da manchester united'a dizdiği 2 gol, bunlar bu adamın avrupa'da attığı "bir çırpıda" aklıma gelen golleri... bunların tamamı büyük ustalık örneğidir ve bu adamın inzaghi gibi beleçi forvet sınıfında değerlendirilmesi tamamen futbol düşmanlığıdır.