adamın 20'li yaşlarda yaptıklarını okuyunca şaşırdım kaldım. 26sında iken ana haberlerini yorumlaması* sonra cnn türk'e yayın danışmanı olması kaliteli ve umut vaad eden birisi olarak yorumlanabilir. ancak sonrasında karasal yayını olmayan bir kanalda spor yorumculuğu da yapması ve sadece bağırması çok garip.
kısacası bu adam ya çok kalitelidir ve türkiye yi okuyup kendini boş işlere vermiştir.
ya da kaliteli gibi görünüp, bağırıp çağırmanın prim yaptığını keşfeden, içi boş yeni bir disposable hero dur.
yoksa 20 li yaşlarada haber sunuculuğu, ana haber yorumculuğu, yayın danışmanlığı yapan birisinin 30 lu yaşlar başlangıcında spor yorumculuğuna düşmesini kelimelerle açıklamak yetersiz kalıyor.
not; tespit yaptık. teşhis koymaya çalıştık. bu adam diye hitap ediyorsak zaten objektif davranmadığımızı belirtmek gerekir. böylelerine de objektiv davranmanın manası yok zaten.
yandaş medya diye adlandırılan güruhun içinde, en önde duranı, bayrak tutanı. biteviye konuşup, habaro hobaro diye bağırınca haklı olduğunu zanneden ve hemen her konuda üste çıkmak ve cahilliğini, haksızlığını bastırmak, gizlemek için bu yöntemi kullanan bir organizma.
"...bunlar temeli, derinliği olmayan adamlar. Okuduklarından hipotez kuramıyorlar, kursa bile söyleyemiyorlar. Arkalarında iktidar olduğu için daha rahat konuşuyorlar. Bizim tepemizde yargı kılıcı sallanıyor. Bu açıdan biz dikkatli konuşuyoruz. Onlar alabildiğine rastgele konuşuyor. Rasim Ozan Kütahyalı kötü bir adam da değil ama şöhretin kapısını oradan bulmuş, oradan yürüyor. Zaten AKP'den önce bu arkadaş yoktu. Arkalarında başbakan olan gazeteci örneği. Bu kadar net!" Ümit Zileli