öncelikle kendi kişiliği eksik olan insandır, sadece inançlı kişilerden birşeyler beklemesi yerine, inaçlı kişiler için kutsal bir ay olan razaman ayı içinde oruçlu insanlara saygı göstermesi gerektiğini düşündüğüm kişidir. herkesin inaçları kendine ait olması saygıya engel olmayan bir durumdur.
bir örnek vermek istiyorum;
erzurum da iftar vaktinde lokantaya iki turist geldi ve yiyecek birşeyler istediler ve o arada müşterilere çorba dağıtılıyordu, herkesin önünde çorbalar varken turistlerin yemekleri geldi ve dikkatlerini çekicek ki garsonu çağırarak yarım türkçeleriyle;
etrafı işaret ederek,
- neden çorbalarını içmiyorlar?
+ ezan'nın okunmasını bekliyorlar.
- neden?
+ oruç onlar.
- tebessüm ederek teşekkürler.
dedikden sonra onlarda yemediler ve ezan'nın okunmasını beklediler.
"beni bağlamaz hacı" dediğim adamdır. birincisi; zaten sigara isteğin birini görünce gelmiyor. genellikle 10 dakikada bir düşünüyorsun. ikincisi de; o bomboş mideyle, kurumuş ağızla zaten sigara verseler içmezsin.
hakkında bu kadar tartışılması bile türkiye'deki müslümanların diğer inanç sahiplerine ve ateistlere yaklaşımlarındaki bazı sakatlıkları ortaya koymaktadır.
gayet normal bir olaydır. burada saygı gosterecek kişi oruçlu olandır. oruç sadece aç kalmak değildir. bu ibadetin sabır kısmını es geçiyoruz ki bu tür cümleler kuruluyor.
bazı müslümanım diye geçinen kesim yüzünden kapalı alanda sigara içmenin yasaklanmasından dolayı dışarıda sigara içmek zorunda kalan adamdır. ayrıca niye başlıkta adam denmiş . kadın içince daha mı farklı insan desek olmuyor muydu ?
herkesin günahı kendine kimi ne ilgilendirir ki. bir başkasının kıldığı namaz, tuttuğu oruç nasıl ki bana bir sevap getirmiyor, bana faydası yoksa, ramazanda sigara içenin günahı da bana değil kendinedir. kimse kimsenin hareketlerine baskı uygulayamaz.
edit: imla
kapalı mekanlarda içemediği için dışarıda içen adamdır. varsa bir sorununuz gidin 5727 sayılı kanuna çatın kardeşim ! dışarıda içme, içeride içme nerede içecek bu adamlar sigarayı ?
edit 1: tabi kaldıysa böyle bir özgürlük.... ( gerçi şahsım biraz önce kullandı ve hala yaşıyorum. demek ki az buz kalmış. ama gavur izmir' de....)
edit 2: bu deneyin diğer illerde, yalnız başına yapılması önerilmez!
edit 3: bu ülke herzaman müslümandı. ama hiçbir zaman insanlar bunu şov haline getirmez ve diğerlerini yargılamazdı. ne hikmetse 2002' den başlayark inanç bir şov malzemesi haline geldi ve saldırganlık hali başgöstermeye başladı. inançlar, fanatizm halini aldı. bu entry' deki dokundurmalar, 2002 - 2009 sezonu müslümanları içindir, gerçek müslümanların üzerine alınacağı bir durum yoktur.
muhafazakar demokrat diye geçinen yandan yemiş demokratların demokratlığını şlak diye ayırt ettiren adamdır.
ulan hani demokrattınız?
hani anlayışlıydınız?
hani hoşgörülüydünüz?
hani özgürlük diye yırtınıyordunuz laf türbana gelince?
ulan memlekette bir tek ramazan orucu mu tutuluyor? aleviler muharrem orucu tuttuğunda sizin ruhunuz bile duymuyor. eşşek gibi yeyip içiyorsunuz. size ses çıkaran mı var?
oruç tutana saygısı olmayan adammış. oruç silah zoruyla tutulmuyor evladım*, zaten çevrene tahammül edemeyecek kadar irade sahibi değilsen tutma oruç falan, milleti de ayar etme. velhasıl ramazan ayı sözde güzellik, çiçek böcekler falan saçacakken, bizim ülkede daha fazla cinnet, kavga, sinir harbi şeklinde sonuçlanıyor. bu ülkede ibadet böyle yapılıyor(!). sahi kaçıncı dünya ülkesiydik biz?
oruç tutmayan, dini bir aidiyeti olmayan bir insan için ramazan ayı gibi bir kavram anlamsızlaşacağından dolayı istediğini yapmakta özgür olan adamdır. ayrıca bir grup insan oruç tutuyor diye neden diğer insanlar günlük yaşantılarından fedakarlık yapmak zorunda kalsın?
ramazan ayında sokakta su içmeyi, sigara içmeyi ayıpsayan mikro faşizm örneği yaklaşımın altında din olgusunun kontrol mekanizmasının can alıcı bir örneği yatmaktadır. bir ahlak sistemi olarak din, bizatihi günlük yaşamı dönüştürmeye çalışır.
türkiye'nin birçok yerinde ramazan ayında iftar saatine kadar açık bir yer göremezsiniz açlığınızı giderebilmek için ya da ramazan ayında tv kanalları usturuplu(!) yayınlar yapmaya başlar; gazetelerin arka sayfa güzelleri daha kapalı hale bürünür... gibi birçok mekanizma harekete geçirilir.
bunları göz önüne alınca ister istemez insanın aklına iki soru geliyor:
1) bu yaklaşım mikro faşizm örneği değil midir?
2) türkiye neden sadece ramazan ayında müslüman oluyor?