bizim buralarda; yanında zurnacısını da gezdiren, gece vakti sokakta sanki düğün varmış havası yaratan, sahura güldürerek uyandıran kişidir.
şaka falan değil arkadaş, ne zamandır yazayım diyorum, unutuyorum. bizim mahalleyi sahura bir davulcu ve bir zurnacı kaldırıyor beyler. flash tv ile çok dalga geçmem sebebi ile olsa gerek, mahalle düğünü yapıyoruz her gece. halaylar eşliğinde kalkıyoruz yatağımızdan, evde bir neşe, her gece... zurna sesi duymadığımız gün balkona çıkıp abi "zurbayı da çal zurnayı da" şeklinde çığlıklar atıyoruz ki, mahalle zaten ayaklanıyor. bu arada aynı cümle etrafında 7 defa dönmek eylemini de gerçekleştirdikten sonra, sözlük hacısı olduğumu farz ederek, bir sevap daha işlemenin haklı huzurunu yaşıyorum.
aklını başına devşirip, bi an durup "ne yapıyorum ben yaa, gecenin bi vakti kimsecikler kalmamış boş sokakta kucağımda davul elimde tokmak, ne yapıyorum lan ben, ne işim var burda amk." diye kendisine sormasını heyecanla beklediğim kişi.
evet yapmalısın bunu. ne yapıyorsun sen allasen ya? alarm diye bi' şey var. sene olmuş 2011 falan filan. evet bekliyorum, sor artık bunu kendine. ve saçmalamaktan vazgeç. git evine yat uyu. rica ediyorum.
insanın alıp eve besleyesi geliyor bu davulcuları. sen güzelim yatağından kalk, yakından kafa şişiren bir alete vur da vur. bu da kafa arkadaşım, gel içeri ben besleyeceğim seni allasen çalma şunu falan demeniz yersiz. o çok gururla çalıyor davulunu. sanırım lars ulrich bile bu kadar gururlanmıyordur.
az önce bizim evin önünden geçti, sokaktaki tüm arabaların alarmları çaldı, bir sokak öteye gitti, burdakiler sustu, oradaki alarmla çalmaya başladı. daha da uzaklaşınca alarm sesleri daha da uzaktan gelmeye başladı. alarmlar sanırım davulcuya destek olmaya çalışıyor. "adam gecenin bu saatinde düşmüş elinde davul yollara, bazi şu adama biz de biraz destek olalım"
ramazanın yarılanması sebebiyle kapı kapı dolaşıp hakkını(tartışılır) toplamaya başlayan davulcudur. şimdiye kadar bize bir faydası olmadı ama şu an pencereden gelen davul sesi insana hoş geliyor. gelenek görenek diye herhalde.
yan komşumuzdur kendisi, yirmi yaşlarındadır. ne bekliyorsunuz yani hepsi pala bıyıklı göbekli amcalar olmak zorunda değil ki. doğrusu biz sahura kalkana kadar sesini uzaktan duyarız, eve dönmesi geç oluyor. yalnız ben bilgisayaramı açmış huzurlu ve tokken kapının önünde dakikalarca çalmasına anlam veremiyorum. yeni ritimler tutturmaya çabalıyor galiba. çok yakın zamanda kapıyı açıp davulu kafasına geçireceğim. aslında bu durumdan benden daha çok rahatsız olan bir ablam var. çocukluk döneminden beri hep davulculardan korkmuştur. şimdi yanına gidip davulcu geliyor desem en yakın duvarın dibine oturup kulaklarını tıkıyarak tehlikenin geçmesini bekler inanın. neden korkuyorsun diye sorduğumda şoka uğruyor. bi kaç dakika sonra bilmiyorum bilmiyorum demeye başlıyor.
arkadaş, ezan okundu, bismillah dedik suyu yudumlayacağız... derken, bir de ne oldu dersiniz? kapı çaldı. kim? davulcu mahmut abi, bahşiş istiyor. allah belanı versin mahmut abi.
ramazan ortası para istemeye gelmiştir dün kapıya, yaşlı bi amca hatta dede ulan. elinde bi kağıt para topluyor. iğrenç çalıyorsun dedim vermedim küfürümü de yedim rahatladım..
önceleri 2.30'dan önce çıkmayan davulcudur. şimdi ise, teravih namazından sonra camii çıkışında abanıyormuş tokmağa. ne gerek var dedim, iftarda gel, bam güm yardır sokak aralarında dedim.
sahura daha çok varken an itibariyle bizim buraları inletmektedir.
bu ne hız lan. 2'de kalkıp ne yapsın millet? hem ayrıca biz sahur gönüllüsü gençler olarak sahura kadar oturup sahurda ailemizi uyandırıyoruz. babalardan da bahşişimizi alıyoruz. aldığımız bahşişin 4/5'i ile hurma, 2/3'ü ile de pide alıyoruz. sonra şen kahkahalar eşliğinde sahurumuzu yapıyoruz.
sokaktaki tüm arabaların alarmlarını çalıştırarak işini kolaylaştıran, yaya olabileceği gibi at arabası ya da pikap üstünde seyreden uyanık türleri de mevcuttur.
bildiğim kadarı ile arefe gününde para toplaması gerekirken bugün zile basıp para isteyen kişi. acaba ben mi yanlış biliyorum ramazan ayının daha ikinci haftasında para mı istenir ya. birde nereden bileyim bizim mahallenin davulcusu olduğunu ne bir kartı var ne bir belgesi var eline davulunu almış gelmiş.
hayal kırıklığına uğradığım kişi ve davuludur. koca göbekli, pos bıyıklı birini bekliyordum fakat küçücük, fıçıcık, davulu ise normal davullardan daha küçük biri çıka geldi. nerde o eski ramazan davulcuları. *
samsun çiftlik mahallesinde öyle deli bir tanesi var ki, reklamdaki vada yanında hiç kalır. Bir kez vurup bütün mahalleyi uyandırıyor. işin kötüsü ben çingen mahallesinde oturmak zorunda kalan liseli gencim ve mahalleni romanları kapı gıcırtısına oynayan cinsten davulla uyanıp ritimde ne yapıyorlar merak ediyorum.