çenesi hiç durmayan iki kanka ile beraber tadı iyice katlanarak güzelleşen, içtikçe içesi gelinen, tadında bırakıldığında ise ortamların kral içkisi olarak kendi kültürünü yaratan, en büyük aşkların acısını bile silebilen aslan sütü. rakının kalitesi içerdiği yaş üzümün kalitesi ile doğru orantılı gittiği gibi yaş üzüm arttıkça da içimi güzelleşir. tadı ilk içildiğinde berbat gelebilir belki kokusu bile. ancak alışmakla beraber kendinizi en büyük zevklerden mahrum ettiğinizi anlarsınız. en güzeli de sıcak bir yaz günü deniz kenarında belki bir baba belki de baba kadar yakın kankayla yavaş yavaş yudumlayarak eski anıları debreştirmek vardır ki gerçekten ölmeden önce yapmak gerekir.
daimi allahtan bir ufağımız var dediğimdir. sakiliğini yapmayı çok sevdiğim içmesini şalgamla daha bi başka anlamlandırdığım dünyanın nimetlerindendir. birçok hayvandan insandan toz bulutundan daha yararlıdır, gereklidir. ruhu besler, fonda çalan bir müzikle hele bir de cilveleştimi tadına doyum olmaz bu meretin.
70'lik şişesine aşık olduğum alkol, yanına taratorda eşlik ederse tastamam olan zevk- i sefa şeysi.kullanıcı tavsiyesi olarak yanında fasıl önerilmektedir.
ayrıca; ünlü boksör rocky' nin isminin türkçe okunuşudur.
çekingen ve mütevazı bir insanın bile, gruba dönüp "ben çok iyi şiir okurum" diyerek, yıldız tilbe'nin bir şarkısını şiir şeklinde okutan muhabbet içkisi. üstelik bu insan ayıkken sorsanız hakkaten bilmez bu şarkıyı. dinlemek de istemez. nereden nasıl ezberlemiştir, orada ne diye okumuştur bilinmez. *
bos vakitlerde havaalaninda gelen turk pesinde kosmaya sebep olan nimet.
olurda bu tarafa yolunuz duserse* elinizde 1 buyukle çikin kontrol kapisindan, ben sizi yakalarim zaten.
rakı ile ilgili söyle bir tekerleme vardır ki rakı sofralarında sıkça dile getirilir.
yüz gram hazmıtam (hazım için ideal)
iki yüz gram defi gam (kederi gamı yokeder)
üçyüz gram düştüm boka
dörtyüz gram boktan boka.
rakıyı ya seversiniz, ya da sevmezsiniz (Ben nefret ederim mesela). kendine has bir kültürü vardır. ama sofrasına, içenine, mezesine şununa bununa da saygı duyarım. ayak üstü tüketilmez, bira gibi değildir, ön hazırlık ister.
bir grup terapisi gibidir rakı... konuştukça açılır insan, açıldıkça içmek, içtikçe konuşmak ister. ertesi güne dayanma gücü verir, mecburiyetlere boyun eğme değil, onlarla baş etme gücü verir... günün sadece yorgunluğunu almaz, günün detaylarını canlandırır. canlanan detaylarla başlar dertleşmek, affetmek, sevmek... *
balık , roka üçlemesinin en başı. rakı bana nedense hep ege yi anımsatır.* kokusundan hoşlanmayan, özellikle hatun kişilere, yanında mutlaka meze tavsiye edilir.
şöyle ki rakı türklere daha doğrusu osmanlılara içkinin yasaklandığı 17. yüzyılda sudan farksız görünümü sebebiyle araplardan geldi. arap ülkelerinde bu içki arak adıyla bilinir.
Yaban ellerde, bir yudumu icin kavga edilebileceginiz bir ickidir..Fakat; beni uzen olay buyuk bir hevesle Turkiyemizi tanitalim , hani Turk ickisini ve yemeklerini tanitma adina sundugum Raki yi , italyan , ispanyol ve polonyali arkadaslarimin " aa bu bizim suu.. biz bunu kahveyle iciorz " demesiydi...Ben de onlara " bizden caldiniz hepiniz lan , aklinizi alirim akilli olun " dedim .. ( i can take your mind,be clever .. )