tarantino nun döngüsel kurgu yöntemini uyguladığı, ilk seferde anlaşılamıyacak bir filmdir.
bi kaç sefer izlemek lazım gelebilir. ilk seferde de anlayan yokmudur elbetteki vardır ama alim değildir, bir kaç seferde anlayanda salak değildir.
film iyidi,hoştu da.. dikkatimi celbeden bir şey var. birçok insan da dikkat etmiştir tabi buna. neyse.
--spoilerın mına koymak--
butch, hani şu boksör.. marcellus ile anlaştıktan sonra anlaşmaya uymayıp paraları da alıp manitasıyla da ertesi gün 11'deki trenle kaçmayı planlıyor ama sabah 9 buçuğa gelirken uyandığında, sevgilisinin babasından yadigar olan altın saatini unuttuğunu anlayınca dairesine gidip saati almaya gittiğinde de başına olmadık işler geliyor . dairede travolta ile karşılaşıyor ondan kurtuluyor, sonra yolda,ışıklarda marcellus ile karşılaşıyor. sonra bi dükkana giriyor. marcellus da arkasından.. bunlar birbirlerinin boğazına yapışmışken götçü dükkan sahibi de bunların ikisini alıp bi güzel.. şey yapmak için-şey işte canım- dükkanın altındaki depoya götürüyor. neyse butch bu durumdan da kurtulup dükkandan çıkarken saatin 4'e geldiğini farketmeyen yoktur herhalde.. 11 deki trene nasıl yetişecek aceba.. neyse bu burda dursun.
götçü dükkan sahibi ile arkadaşı marcellus'u odaya alıp bi güzel şey yaparken butch bunu kurtarıyor. ve marcellusun o sahnede 'benim zencileri çağırıp şimdi bu adama boru döşeteceğim.' demesi.. ve beni yarmasına bir şey demiyorum bile..
--spoilerın mına koymak--
bu arada bir hışımla yazmışım. bu yüzden de anlaşılmayan entryler arasına girebilir filmi izlemeyenler tarafından.
olm böyle sıpoylır mı verilir lan. sıpoylırın mına komuşum desem yeri hani. püü. yazıklar olsun.
bayıldığım bir soundtrack' i vardır ayrıca, her dinlediğimde ,filmi anımsatır tüm kareleriyle, ucuz da olsa hayatın yaşanmaya değer olduğunu anımsatır, bu yönüyle antidepresan özelliği vardır. ama şu popüler olan soundtrack' i değil, ötekisi... benden üstat pulp fiction' a gelsin. saygılar efendim.
sözlüğün en iyi yazarlarından biridir. yalakalık yapmıyorum lan, inanmayan karmasına baksın. sebebi ziyaretimin sebebi, kendisinin kişiliği hakkındadır, sözlükteki tutumu hakkında azıcık bir ders alınması içindir.
hasetinden çatlamaz, çekememezlik yapmaz. iyiyi takdir eder.
bu örneği saçını başını yollanlar için veriyorum. #10550951 #7433051
ulan kalp kalbe karşı olur mu lan ? tam bunu yazarken sol framede nickimi gördüm. açtım pulup muş.. vay be..
nickimi her gördüğümde tom ve jerry'deki Tazmanya canavrını hatırlayan yazar. hiç şaşırmadım. bende kendisinin nick altını sol frame'de görünce facebook'ta bir video paylaşasım geliyor. bu arada askerlimizi de çok seviyorum. onlar olmasaydı polislerde olmayabilirdi belki. polislerin olmamasıı demek enerji ve tabiki de kaynaklar bakanlığının en önemli eksiklerinden biri demektir. türk telekom arena'nına açılışında yaşanan gergin anlara rağmen kendisine coldplay'den ''boş ver abi dalgana bah, çağ o zaman çağğ çağğ çağğ'' kitabını armağan ediyorum.
...bu zırvaları yıllardır söylüyorum.
ve bunu duyduysan, nalları diktiğin anlamına gelirdi.
ne anlama geldiğini hiç düşünmemiştim.
sadece götüne mermiyi sıkmadan önce götverenlere söylenecek havalı bir saçmalık olduğunu düşünürdüm.
ama bu sabah iki kez düşünmeme neden olan bir olaya şahit oldum.
şimdi düşünüyorum da;
bu belki senin kötü biri olduğun benim de erdemli biri olduğum ve elimdeki bay dokuz milimetre'nin de karanlıklar vadisi'nden geçerken erdemli kıçımı koruyan çoban olduğu anlamına geliyordur.
ya da şöyle de olabilir, sen erdemli birisin ve ben de çobanım kötü ve bencil olansa dünyanın kendisidir.
böylesi hoşuma giderdi. ama bu saçmalık gerçek değil.
gerçek şu; sen acizsin ve ben de kötülerin zorbalığıyım.
ama çabalıyorum, ringo.
çoban olmak için gerçekten çok çabalıyorum...
en önemli ayrıntıları diyaloglarda saklı olduğu için asla dublajlı izlenmemesi gereken, adı duyuldugunda uma thurman'ıngirl you'll be a woman soon şarkısıyla ettiği dansın zihninizde canlandığı, aslında konusu hiçbir yere bağlanmadığı halde bir şekilde güzel olan film.
film bitiminden sonraki ilk dakikalar anlaşılmayan 3. dakikada kafa patlatma ile olay örgüsünün ancak anlaşılabildiği film, aynı etkiyi memento'da yapmaktadır.
entrysi okunduktan sonraki ilk dakikalar anlaşılmayan 3. dakikada kafa kahkaha efektleri atılan yazar. ayrıca gereğinden fazla abartılması gerekilen yazar.
şimdi ben yukarı da nasıl cümle kurdum, anlamadım.