yeni yeni tanındığı zamanlarda, kendisine attığım saçma sapan -kibar- bi eleştiri mentionını "öyle mi? şu kadar şu kadar yıl şunları yaptım ben" şeklinde cevaplayıp. sonuna da göz kırpan smiley iliştirmiş olan twitter kullanıcısı. engelini de yemişliğim vardır.
twitter aleminin ilk fenomenlerinden. gerçi sanırım ilk olarak bloggerda popüler olmuş vs. orasını geç, bir kaç yaratıcı tespit yapınca popüler olunduğu zamanlardı twitterda, troll cart curt yoktu mizah tekti. dolmuşa bissss diye binen amca gibiyim deyince geliyordu fav'lar rt'ler, twitterda mizah değişti, bunlar da söndü, hala arada kızların ellerinde kitaplarını görüyorum. eskisi kadar olmasa bile.
Bir kitabini okudum ve okumadan once de viliyordum ki kadin edebi bir sey yazmaya calismamis. Liseli aysel in gunlugunu okur gibi okudum. Ve zevkliydi.
Simdi basarisizliklarinizi komplekse degil hirsa cevirin. Iste o zaman eglencesine ve para kazanmak icin kitap yazan bir kadina bu kadar on yargili olmazsiniz.
insanı dış görünüşüyle yargılamak istemem ama bu kızın suratını her gördüğümde bi itiliyorum nedense. Ha bi de iyi ki mavi gözleri varmış insanın gözüne gözüne sokuyor.
tamam kitapları edebi değerler taşımıyor, basit bir dille yazıyor, küfür kullanıyor, evet kitapları bir virgina wolf değil yanından bile geçmez ama bu kız bir şeyler yapıyor, bir şeyler söylüyor sıradan, aramızdan, günlük hayattan, toplumda konuşulmayan, gizli birer anlaşmayle kabullenilmiş durumları olguları dillendiriyor, yani diyorum ki toplumun çeşitliliğe ihtiyacı var, toplumun böyle kadın kişilere, insanlara ihtiyacı var toplumun tabuları yıkmaya ihtiyacı var son olarakta insanın insana ihtiyacı var.
okudugu bilimum sey inci sozluk olan insanlarin buyuk bir yazar olarak gordugu fenomen. bunu okuyacaginiza cin ali okuyunuz efendim en azindan eglenirsiniz.
ve kadının en beğenilen sözünü okuduğumda, serdar ortaç hayranı bir kadın görmüştüm. serdar ortaç gibi, cümlenin anlam bütünlüğüne değil, cümlenin içindeki kelimelerin uyumluluğuna bakıyor. günümüz gençleri de zaten anlam bütünlüğünü önemsemiyor. bir şey anlaşılmaz ise, o şey mıhteşemmm!
Açıkcası hiçbir kitabını okumadım. Ama kadın en başında belirtmiş zaten kitap yazmadığını. Sadece günlüklerini kitap haline getirip basmışlar. Sevgililerinin ve kendisinin otobiyografisi gibi bir şey. Ha, bu kadar gerek var mı büyütmeye desen bence gerçekten yok. En azından tek işi eski ve yeni sevgilileri olan, gösteriş meraklısı, gittiği yerde yediği şeyi ve bacaklı tatil fotoğrafı çektirmeyi huy haline getirmiş kızlarımızın da bir idolü oldu. Artık kimin izinden gideceklerini biliyorlar.
Bloglarinda ve kitaplarinda, surekli, agda, kil, tuy, erkek muhabbeti yapan, hic bir edebi nitelik tasimayan aptal yazar nick name'i. Dikkat cekmek icin, kendi adini kullanmaz. Ne yapayim senin adini?
bu hanım abla yazıyor yazmasına ama ne yazıyor niye yazıyor kim okuyor buna baktım biraz. yurdum kezbanlarının yaşamak istediği hayatı yahut yaşamak istemeyip merak ettikleri hayatı biraz öyküsel olarak kaleme döküyor sadece. hayır derdim öyle körü körüne eleştirmek falan değil ama dizüstü edebiyatı diye birşey uydurup gereksiz saçma sapan yazıları kitap yapmanın ne alemi var. bırak onlar blogunda kalsın be ablam.