bankalar , özel sektör ve diğer özelleştirilmiş kurumlar 17:30 a kadar mesai yaparken şubeleri 16:30 , merkezleri 17:00 de kapılarını kapatan devlet kurumu. tabi bu söylenilen saatlere uyulsa öpüp başımıza koymamız gerekir.
bugün kendi saatleriyle 16:24 te bir şubenin kapısından girdim * fakat mesai saatleri bittiği gerekcesiyle işlemimi yapamadım. görevli gibi duran ve beni uyaran kişiye saatin henüz 16:30 olmadığını , içeride benden başka kimsenin de olmadığını ve işlemimi yapmalarının gerektiğini anlatmaya çalıştım fakat nafile. sohbetlerini böldüğüm için ters ters baktılar ve en yakın merkeze gitmemi önerdiler (kovuldum). şirinevlerde olan en yakın merkeze 16:50 de ulaştım ve kapıları kapalıydı. içeride olan 6-7 gişe yada vezneden sadece biri açıktı ve orda da müşteri olduğunu düşündüğüm biri vardı. mesaileri henüz dolmamıştı , yoğun değillerdi fakat işi bırakmışlardı. bu sadece bugün başıma gelen bir olay fakat ilk değil.
farkındayım , bahsettiğim süreler çok kısa süreler. fakat orası keyfi çalışan bir kurum değil , bir devlet kuruluşu. orda yapılan işlemlerin bazılarının alternatifi yok. mesai saatine kadar gelen her vatandaşa yardımcı olmak zorundalar , en azından yoğunluk yokken.. olası bir özelleştirmede hiçbirinin hakkımız yeniyor diye feryat etme hakkının olmadığını düşünüyorum. zaten gerektiği şekilde çalışmıyor , dünyanın en önemli memurlarıymış gibi burunlarından kıl aldırmıyor ve dahası vatandaşı açıklama yapmaya değer bulmuyorlar. diğer bir örneği için (bkz: ziraat bankası)
bir paketi geri göndermekten aciz, ne boka yaradığı belli olmayan bir acayip devlet kurumu. rap müzikle ilgilenen bir arkadaşım sagopa'nın düzenlediği yarışmalardan biri iki tane cd yollamıştı. cd'lerden biri paket halinde olduğu gib teşvikiye* ptt'ye geri dönmüş ve arkadaşın bursa'daki evine paketi yollamak yerine "paketinizi 3 gün içinde almanız gerek" yazan bir kağıt yollamışlar. be insafsız, be gavur dölü, kağıdı yollayana kadar paketi de yollasana. hem belli ki adam istanbul'da oturmuyor, ne sıkıntı çıkarıyosunuz lan millete.
kargo biriminin vasatın ötesinde iş yaptığı aşikar olan kuruluş.
pazartesi günü verilen(tekirdağdan) nasılda konyanın hadim adlı ilçesine aynı haftada ulaşılmaz.
ee açtık sorduk canım yargısız infaz yapmayız. nedir bu işin aslı astarı?
+kargonuz değerli olduğu için dedi.
ulan iki kargo da aynı gün verilmiş biri geliyor diğeri gelmiyor.
+yaa sabır...
konya ya az da olsa bi nefretim vardı, son olaydan sonra iyiden iyiye bi gıcık kapmaya başladım.
sağol ptt iyi ki varsın.
şimdi ne olacak;
20(yol parası)+2.5(minübüs)+5(yemek)
27.5 tl para ptt beni zarara uğrattı. laptop u almak zorundayım çünkü projeyi yetiştirecem.
baskasının bilgisayaraını da kullanmak istemiyorum. napıcam şimdi?
ptt bu zararımı karşılar mı?
elbette hayır.
bravo sana ptt, afferin sana. iyi ki varsın.
iyiden iyiye ülkeden soğutuyorsunuz yaa helal olsun.
allah düşürmesin böyle duruma kimseyi eğer projeniz önemli ise ohooo yandınız üstad.
sonrada ülke şöyle kalkınıyor, böyle kalkınıyor he?
beni güldürmeyin ya.
insan ilişkilerinde sıfırız keza hizmette de.
size bir şey diyeyim mi?
bi şans verselerden bu ülkeden kurtulsam diyorum...
askerlik belgem için tam 2 kez uçak parası verdim.(300 ordan)
ben parayı sokaktan topluyorum değil mi?
bir gün işte o bir gün gelse...
alo post uygulamasıyla avukatların yüzünü güldüren kurumdur. hele hele normal posta yoluyla gönderilen tebligatların dönüşü bir buçuk ayı bulduğu dönemde alo post yüzyılın icadıdır.
eskiden gidip "zarf falan bişey ver bana anladın mı?" diyerek her işini kolayca halledebileceğin bir yer iken, dün kapısına kadar gidip geri döndüğüm kuruluş. bir kalabalık, efendim bir uğraş bir telaş.
yok efendim, beceremem ben öyle. boş ptt bulun bana.
bir zamanlar evlerimize bodro görünümlü, bir tarafı karıncalı diğer tarafı grimsi içerisinde daktilodan çıkmışcasına yazılar olan dandik telefon faturalarını gönderen devlet kurumu. günümüzde pek bir forsu kalmsada hala deli gibi çalışmaktadır.
izmir basmanedeki bürosunda onlarca enterasan giyimli ve farklı yaşlarda zenci insan, şehrin varoşlarından gelmiş oldukça tehlikeli görünen saçları 3 numara traşlı delikanlılar, garip bir lehçeyle konuşan çalışanlar ve 1.30 saat sıra beklemekten delirmiş bir griffin görebilirsiniz.
mart ayının 13'ünde türkiyenin en büyük üçüncü şehri izmirden türkiyenin en büyük ili istanbula yolladığım posta nın bugün(yaklaşık 3 (üç) ay sonra) gittiğini öğrendiğim kurum, kuruluş.
olaya iyi tarafından bakalım 3 ay da geçse ptt postanızı(5 adet dvdyi ) yerine sağlam bi şekilde teslim ediyor.
not:postayı aps ile yollamadığım için bi dünya azar işittim.
bu olay bana şu yıllar sonra teslim edilmek üzere yazılan mektupları hatırlattı bence sizde aps(acele posta servisi)ni denemeyin, normal bi şekilde yollayın gitsin kim bilir belki mektup yerine ulaştığında euro 2008avrupa şampiyonasında türkiye finale kalmıştır, partiler kapanmış partiler açılmıştır, savaşlar olmuş barışlar imzalanmıştır...
"ptt-koli-k olacaksınız" diye yeni bir slogan ile yurtiçi kargo meselesini yenilemişler, koli için ücret talep etmiyorlar ve diğer kargo şirketlerinden çok daha ucuza ve emniyetli bi biçimde kolilerinizi yerine ulaştırıyorlar, internetten de takip edebiliyorsunuz.. tabii, millet olarak alışamadığımız bu kıyaklar ne kadar daha sürer bilinmez.
akp hükümeti'nin çok iyi yönettiği ender kurumlardan. binali yıldırım sadece ptt bakanı olsa, çok daha iyi olacaktır.
ptt gerçekten son yıllarda çağ atladı, ha aman burada dillendirmeyelim, iyi çalışıyor falan diye, "yanlış anlama kemal abi iyi çalışıyor derken, hani satmaya kalksan satamazsın." adam şimdi satılığa çıkarır maazallah.